Sanal alemde nükleer kriz
2 Nisan 2012“Ortadoğu vatandaşı” adını kullanan bir blog yazarı, yaptırımların akıllıca olmadığı değerlendirmesini yapıyor. Ona göre yaptırımlar, İran'ın büyük bir kesimi ile birlikte orta sınıfı da hedef alıyor.
Tahran'dan “M.J” adlı blog yazarı da aynı endişeleri taşıyor ve “Yaptırımların etkileri var. En büyük etkisini de benim gibi normal bir vatandaş üzerinde yarattığı şiddetli ekonomik baskıda hissedersiniz”, diye yazıyor.
İranlı başka bir blog yazarı da basit bir hesap yaparak yaptırımların etkisini et fiyatları ile anlatmaya çalışıyor. Blog yazarı, henüz birkaç ay önce yaklaşık 10 euro olan bir kilo kuzu etinin, şimdi 16 euroya ulaştığını yazıyor.
"Birçok kişi bu parayı ödeyemiyor" diyen blog yazarı, “İki euroya bir kilo tavuk eti bile alamayanlar tanıyorum” yorumuna yer veriyor.
"Dışardan yaptırım, içerden sansür"
Sosyal paylaşım ağı Twitter'dan bir kullanıcı İran'daki durumu şu sözlerle aktarıyor: “Dışarıdan yaptırımlar, içeriden sansür. Normal bir vatandaş olarak ben dünya toplumunun neresinde yer alıyorum?”
İran'a en sert yaptırımların uygulanacağı tehdidi İsrail ve ABD'den yapılıyor. İran'ın tartışmalı nükleer programını kesmemesi durumunda, askerî bir müdahale ihtimali üzerinde duruluyor. “Ortadoğu vatandaşı” adlı blog yazarı, nükleer programın İran'a saldırmak üzere bir bahane olduğu görüşüne yer veriyor.
İran'daki Natan nükleer tesisine yakın bir yerde yaşayan bir blog yazarı, savaş tehditlerini ciddiye alıyor, ABD'nin Irak'takine benzer bir senaryo hazırladığını belirtiyor ve şöyle yazıyor:
“Politikacılar karar veriyor, şehirler çöle dönüyor, insanlar ölüyor. Birkaç yıl sonra tarih bize, her şeyin sadece savaş için bir bahane olduğunu gösterecek. Tarih kendisini tekrar ediyor.”
İran'daki blog alemi, İran'ın nükleer enerjiye sahip olmasının “tartışılmaz hak” olduğu konusunda hemfikir. Hatta nükleer enerjinin, askerî amaçlara yönelik kullanılmasının da... “Ortadoğu vatandaşı” şu mesajı yazıyor:
“İran, kendini dışarıdan gelen tehditlere karşı korumak için nükleer silah üretmeye uğraşıyor.” Diğer bir blog yazarı da benzer şekilde şu cümlelere yer veriyor: "İran bir atom bombası ile ABD ve müttefiki İsrail'e daha özgüvenli bir şekilde karşı durabilir."
“Ekmeğimize mal oluyorsa, bunu kabullenemem”
Nükleer programın, “tartışılmaz hak” olduğundan yana olanlar gibi, şüpheyle yaklaşan blog yazarları da bulunuyor. Bir blog yazarı, “Her ülke, uluslararası yasalara bağlı olarak, birçok ülkenin çoktan ulaştığı hedeflere ulaşma hakkına sahip. Bununla ilgili bir sorunum yok. Ancak bunun bedeli, insanların ekmeği ise, bunu kabullenemem” yorumuna yer veriyor.
Bir diğer blog yazarı da benzer bir görüş yazıyor:
"Bundan üç yıl önce birine nükleer enerjiyi sorsalardı, bizim hakkımız derdi. Ancak ekonomik durum kötüleştikçe, nükleer program değil, insanların ekmekleri daha önemli hale geliyor.”
İsraillilerden Facebook kampanyası
İran'ın nükleer programı, İsrail ile ilişkilerinde günden güne gerginliği artırırken, Facebook üzerinden başlatılan bir kampanya, iki halk arasındaki birçok kişinin görüşlerini yansıtıyor. “İsrail İran'ı seviyor” adlı kampanyada, kullanıcılar iki ülke arasında çıkabilecek bir savaşı gölgelemek adına fotoğraf ve yorumlarını paylaşıyor.
İsraillilerin başlattığı kampanya kısa sürede dünyanın farklı yerlerindeki İranlılardan da karşılık buldu. Kullanıcılar; “İsrailli arkadaşlarım sizlerden nefret etmiyorum. Savaş istemiyorum. Sevgi ve barış” yazılı yorumlar yapıyor. İran'dan, Facebook üzerindeki kampanyaya katılan birçok kişi ise fotoğraflarını baskı korkusu nedeniyle gizlemek zorunda kalıyor.
Ne var ki, Tahranlı blog yazarı M.J, bu kampanyayı, bir savaşı engellemek adına yeterli bulmuyor. Blog yazarı, her ne kadar böylesi kampanyalar aracılığı ile politikacılar ile halk arasındaki çatlağın büyüdüğü görülse de, internetteki protestoların politikacıların kararlarında etkili olmayacağını savunuyor. M.J, “İranlılar nükleer silah ve savaş tehditlerine karşı ne yaptı ki? Sürekli Facebook'taki beğen butonuna tıkladı!” diyor.
Yine de, dünyanın farklı yerlerinden yüzlerce kişinin, bir İsraillinin Facebook'ta paylaştığı “Savaş mı? Bence hayır” yorumunu beğenmesi, bir başka kullanıcının “Sevinçten dans etmek ve insanlık için bir umut taşımak” yorumunu anlamlı kılıyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Yalda Kiani / Çeviren: Gezal Acer
Editör: Ercan Coşkun