Bin Ladin’in korumasına sınır dışı Almanya’yı karıştırdı
17 Temmuz 2018El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in eski koruması Sami A.'nın, mahkemenin aksi yönde karar almasına rağmen Almanya’dan Tunus’a sınır dışı edilmesinin yankıları sürüyor. Kuzey Ren-Vestfalya eyalet parlamentosundaki Yeşiller ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) olayın aydınlatılmasını istiyor. Bu amaçla eyalet parlamentosunun hukuk komisyonunda özel bir oturum yapılacak. Eyaletteki muhalefet partileri, söz konusu sınır dışı uygulamasının hukuki geçerliliğinin incelenmesini talep ediyor. Yeşiller ve SPD, Sami A.'nın sınır dışı edilebilmesinin sadece federal yetkililerin ve eyalet yetkililerinin konuya bakan mahkemeyi yanıltarak mümkün olduğu iddiasının açıklığa kavuşturulması gerektiğini savunuyor.
Emniyet makamları tarafından “tehlikeli bir İslamcı” olarak nitelendirilen Sami A. Cuma sabahı polis eşliğinde Düsseldorf’dan ülkesi Tunus’a gönderilmişti. Ancak Gelsenkirchen İdare Mahkemesi, Sami A.’nın işkence görmeyeceği yönünde Tunus’tan diplomatik güvence istendiği, ancak güvence gelmediği için, Perşembe akşamı aldığı bir kararla sınır dışı edilmesinin söz konusu olamayacağına hükmetmişti.
Mahkemenin kararı, Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi’ne ancak Sami A. uçaktayken ulaşmış, mahkeme sözcüsü, Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi'nin daha önce, kararı bekleyecekleri izlenimi yaratacak bir tavır içinde olduğunu belirtmişti.
"Sınır dışı edilmesi hukuka aykırı”
Gelsenkirchen İdare Mahkemesi sınır dışı sonrasında aldığı kararda ise Sami A.’nın sınır dışı edilmesinin “ağır bir şekilde hukuka aykırı” olduğuna ve “hukuk devletinin temel ilkelerini ihlal ettiğine” hükmetti. Mahkeme, Sami A.’nın bu nedenle “derhal Almanya’ya geri getirilmesi ve masrafları Yabancılar Dairesi’nin karşılaması” yönünde karar aldı. Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti Mülteciler Bakanlığı ise, mahkeme kararına itiraz edeceğini duyurdu.
Alman İkinci Televizyonu'na (ZDF) konuşan Yeşiller Partisi Eş Genel Başkanı Robert Habeck, “İslamcının düşüncesizce aceleyle ülkesine geri gönderildiğini” belirtti. Konuyla ilgili açıklığa kavuşturulması gereken birçok noktanın olduğuna dikkat çeken Habeck, “Ya yetkililer iyi bir işbirliği içinde değil, ortalığa karmaşa hakim, ya da adı konmasa da yukarıdan gelen bir talimat var” şeklinde konuştu. Federal İçişleri Bakanlığı ve Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi'nin, Gelsenkirchen'deki mahkeme kararının beklenmesi gerektiğinin bilincinde olduklarını hatırlatan Yeşiller Partisi Eş Genel Başkanı, o yüzden sorgulanması gereken noktanın, mahkeme kararının vaktinde ulaştırılıp ulaştırılmadığı olmadığını vurguladı.
“Yardımseverliğin de doğal olarak bir sınırı var”
Kuzey Ren-Vestfalya Mülteciler Bakanı Joachim Stamp’ın partisi Hür Demokratlar (FDP) ise federal düzeyde bakana destek verdi. Partinin Meclis Grubu Başkanvekili Stephan Thomae, "Ülkemizin yardımseverliğinin de doğal olarak bir sınırı var” diyerek, hukuk devletinin sınır dışı uygulamasını hayata geçirebilecek durumda olması gerektiğini belirtti.
Berlin'deki rbb radyo kanalına konuşan FDP Genel Başkan Yardımcısı Wolfgang Kubicki ise, "Mahkemeler, yetkili makamların kendilerine gerçeği söylediklerine güvenemezlerse, Almanya'da karanlık bir tablo oluşur” ifadesini kullandı.
Sami A. şu anda Tunus'ta gözaltında tutuluyor. Alman Bild gazetesinin avukatı aracılığıyla kendisine yönelttiği sorulara cevap veren Sami A., "gece üçte gelip kendisini aldıklarını” ve avukatıyla temasının engellendiğini belirtmiş,"Polise, mahkemenin sınır dışı uygulamasını yasakladığını söyledim! Ama onlar talimatın en yukarıdan geldiğini ve benim hiçbir şey yapamayacağımı belirttiler” ifadelerini kullanmıştı.
Alman Avukatlar Derneği ise, Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi'nin tutumunu sert bir dille eleştirdi. Dernek Başkanı Ulrich Schellenberg, Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi'nin Gelsenkirchen İdare Mahkemesi'ni yanılttığının giderek daha fazla belirginleştiğini belirtti. Nordwest-Zeitung adlı gazeteye konuşan devletler hukuku uzmanı Ulrich Battis ise, hukuk devletinin tehlikede olduğunu vurguladı ve "Bu tehlikeli şahsın sınır dışı edilmesi yönünde kamuoyundan gelen tüm baskıya rağmen, yetkililerin açık bir şekilde hukuk devletinin kurallarını çiğnemesinin çok kötü sonuçları olur” şeklinde konuştu.
dpa / AÜ,BK
© Deutsche Welle Türkçe