Berlin'de Roman planı
25 Eylül 2013Güneydoğu Avrupa ülkelerinden tam olarak ne kadar Romanın Almanya'ya geldiği bilinmiyor. Baden-Württemberg eyaleti Alman Roman ve Sintiler Derneği'nden Daniel Strauss, başlarda Mannheim'a gelen göçmenlerin yüzde 60'ı ila 70'inin Roman ve Sinti olduğunun öne sürüldüğünü söylüyor. Eldeki rakam ve verileri değerlendiren Strauss ise bambaşka bir sonuca ulaşmış. Onun araştırmalarına göre, yeni gelen göçmenlerin yaklaşık olarak sadece yüzde 8'i ila 10'u Roman. Ancak Almanya'da yoksul Doğu Avrupa ülkelerinden göç, giderek daha fazla oranda bir sorun olarak dile getiriliyor. Şikayetler genelde Dortmund, Duisburg, Berlin gibi yoksul kentlerden geliyor.
Berlin Belediyesi, 2013 yılında "Yabancı Romanların Topluma Entegre Edilmesi Eylem Planı" adlı bir plan kabul etti. Berlin Belediyesi Uyum Sorumlusu Monika Lüke, özellikle konut sorununun çözülmesi ve Roman çocukların eğitim, sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasının hedeflendiğini dile getiriyor. 2014 yılının başına kadar Berlin'in tüm mahallelerinde, bu konuyla ilgili sosyal çalışmaların yürütülmesi planlanıyor. Özellikle lisan konusunda onlarla iletişim kurabilecek kişilerin bu çalışmalara dahil edilmesi öngörülüyor. Lüke şunları söylüyor: “Bu eylem planı Almanya'da tek ve Avrupa Komisyonu'nun üye ülkelerden beklentilerini karşılıyor. Berlin açık şekilde Avrupa Komisyonu tarafından övülüyor. Eylem planı somut çözüm önerileri getiriyor. Almanya'ya gelen ve Almanca bilmeyen çocuklara özel sınıflar açılması, özel meslek eğitim programları bu pakette öngörülüyor. Ayrımcılığa karşı sosyal çalışmalar yapılıyor. Avrupa'daki yoksulluk ve Güneydoğu Avrupa'dan gelen yoksulluk göçmenleri için hazırlanmış özel bir paket.”
'Esas sorun yoksulluk'
Berlin'deki Romanların da üyesi olduğu Amaro Foro adlı dernek de eylem planını destekliyor. Ancak dernek yoksulluk sorununun etnik kökenle ilişkilendirilmesi tehlikesine de dikkat çekiyor. Romanlar için bu şekilde özel programların sayısının artması halinde, Romanların "devlet kasası için bir yük" şeklinde algılanması ihtimaline de vurgu yapılıyor. Bu konuda bir kitap da yazan gazeteci-yazar Norbert Mappes-Niediek ise ayrımcılığın kökeninde etnisiteden ziyade yoksulluk olduğu görüşünde:“Tepkiler yoksulluğa karşı. Bizim küçük burjuva hayatımızla yoksulların varlığı birbiri ile örtüşmüyor. Bunun ilk etapta etnik köken ile fazla da ilgisi yok. Romanlara karşı gösterilen tepkilere bakıldığında, bunların dünyanın her tarafında yoksullara karşı gösterilen tepkilerle benzer olduğu görülür.”
Gazeteci 1960'lı, 70'li yıllarda işçi göçü ile çok sayıda Roman ve Sinti'nin Almanya'ya geldiğini, fakat zamanla uyum sağladıkları için artık dikkat çekmediklerini söylüyor. Almanya'da Roman ve Sintilerin sayısının 70 bin dolayında olduğu sanılıyor. Fakat, çoğu Romanın, aşırı sağcı nefret kampanyalarına hedef olmamak için de kimliğini deşifre etmekten kaçındığı vurgulanıyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Andrea Grunau / Başak Özay
Editör: Ercan Coşkun