Berlin moda sarhoşu

Sonja Hodzode ve Sarah Büren, Blame adını verdikleri markalarını 2010 yılında kurdular. Uzun yıllar Marc Jacobs ve Hugo Boss gibi moda devlerinde görev yapan ikili, tüm birikimlerini kullanarak kendi ayakları üzerinde durmaya başlamış. Tabii bu iş için ailelerinin de desteğini almışlar. Berlin Moda Haftası, yıllarca kot ya da tişört gibi günlük kıyafetlere ağırlık vermesiyle tanındığı için ilk başta duyanlar Berlin'den geldiklerine inanmakta güçlük çekmiş. Ancak Blame, 2 yıl içinde Italya ve Paris'te aranan markalar arasında yerini almış.

Kent yönetiminden destek

İkili yaşamlarını hâlâ Berlin'de sürdürüyor. Bunun nedenini de şöyle açıklıyorlar: "Bütün gün kira düşünmediğimiz zaman daha yaratıcıyız." Berlin'deki uygun yaşam koşulları bunda etken olmuş. Hodzone, Berlin'de mali destek fırsatlarının da bulunduğunu belirtiyor. Berlin Senatosu ve büyük moda evleri moda haftası boyunca genç tasarımcılara çeşitli ödül törenleri düzenliyor.

Berlin, bu şekilde genç tasarımcıları kente bağlamaya çalışıyor. 'LaLa Berlin' ve 'Kaviar Gauche' gibi uluslararası alanda başarılı markalar şehir için önemli reklam aracı olarak görülüyor. Avrupa'nın etkin moda noktası olmak finansal açıdan da çekici. Moda Haftası boyunda restoranlar, oteller, taksiler yılın en kârlı dönemini yaşıyor. Berlin, moda sayesinde yılda 1 milyar 600 milyon euro gelir sağlıyor.

Ekonomik strateji

2001 yılında eğitim için Almanya'ya gelen Bulgaristan doğumlu tasarımcı Viladimir Karaleev, "Berlin'de yaşıyorum ama paramı başka yerde kazanıyorum" diyor. Sadelik yanlısı tasarımcı ürünlerini Bulgaristan'da üretip çoğunlukla Tokyo ve New York'ta satıyor. Karaleev, böyle bir stratejinin ekonomik açıdan daha uygun olduğunu söylüyor.

Her yıl yüzlerce yeni mezun tasarımcı, markalarının tasarımlarına Berlin'de başlıyor. Karalev, yeni tasarımcılar için, yenilikçi olmak kadar taşınabilir tasarımlara imza atmanın önemini vurguluyor.

Yeşil gelecek

Moda Haftası'nda, sektörün en hızlı gelişen alanı olan çevreye duyarlı ürünler de sunulacak. Çoğu tasarımcı hem çevreye duyarlı hem de şık ve popüler tasarımlar üretmeye çalışıyor. 'Reclothing' adlı markanın kurucusu Daniel Kohl, insanların yiyeceklerine ve çevreye gösterdikleri özenin modaya da yansıyacağını düşünüyor.

"Pek çok yerde moda şovları yapıldı ancak hiçbiri Spree Nehri'ndeki kadar çeşitli olmadı“ diyen Kohl, yeşil modanın gelişimi için Berlin Moda Haftası'nın ideal bir platform olduğunu söylüyor. Berlin, Paris gibi bir moda merkezi ya da Londra ve New York gibi güçlü finans merkezi değil. Ancak hızla ilerleyen yeşil moda Berlin için bir fırsat.

©Deutsche Welle Türkçe

Aygül Çizmecioğlu / Çeviri: Ceren Kayalar

Editör: Başak Sezen