Beethoven'a Türkiye ruhu
4 Ekim 2013Yazın bir ay boyunca her gün dört saat prova yaparak bu konsere hazırlandılar. Ardından Almanya'ya geldiler, bir hafta kendilerini misafir eden Bonnlu ailelerin yanında kaldılar, etkinliklere katıldılar, konserler verdiler. Ve nihayetinde beklenen gün geldi; 3 Ekim'deki “Beethoven ile Buluşma” Konseri…
Şef Ramiz Malik Aslanov yönetimindeki İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Senfoni Orkestrası'nın genç üyeleri, konser öncesi hem Beethoven'ın doğduğu kent olan Bonn'da onun eserlerini yorumlayacak olmaktan hem de Türkiye'yi temsil etmekten ötürü için çifte heyecan yaşıyordu. Orkestra üyeleri konser öncesi düşüncelerini, “Çok güzel çalıştık, ilk kez çalacağımız eserler var, heyecanlıyız, keyifliyiz.”, “Beethoven'ın doğduğu yerde Beethoven çalıyoruz, hem de evinin üç sokak üzerinde.”, “Tabiri caizse tereciye tere satmak gibi bir şey oluyor bu ama iyi bir icra olacağına eminim ben.”, “Heyecanlıyız Türkiye'yi temsil ettiğimiz için, inşallah güzel bir konser olacak” sözleriyle anlattı.
Bahar Biricik büyüledi
Konser Türk Beşleri grubunun üyesi senfonik müzik bestecisi Ulvi Cemal Erkin'in keman konçertosu ile başladı. Yerel müzik öğelerini de taşıyan eserin icrasında solist olarak keman sanatçısı Bahar Biricik görev aldı. Sergilediği performansla seyircileri büyüleyen Biricik, Beethoven Festivali'nde çalmanın kendisi için onur verici olduğunu söyledi ve ekledi: “Ulvi Cemal Erkin'in eseri zaten çok, çok önemli bir eser ve çok da güzel bir eser. Ben de çok severek yorumladım. Elimden geldiğince en iyisini yapmaya çalıştım. Umarım, iyi olmuştur. Çok daha fazla çalmak istiyorum, umarım bu şekilde bir fırsat doğar.”
Gedizlioğlu'nun heyecanı
Konserin ikinci bölümünde ise seyircileri bir sürpriz bekliyordu. Deutsche Welle'nin talebi üzerine konser için genç besteci Zeynep Gedizlioğlu tarafından bestelenen “Durak” adlı eser ilk kez seyirci karşısında tam haliyle orkestra tarafından yorumlandı.
Seyirciler arasında bulunan Gedizlioğlu'nun heyecanı gözlerinden okunuyordu. Eserin çalınmasında sonra sahneye gelen Gedizlioğlu, orkestra ile birlikte seyircileri selamladıktan sonra hislerini şöyle anlattı: “Çok heyecanlıyım… Banal bir söz olacak belki ama gerçekten çok heyecanlıyım. Oturup dinlemekten başka yapabileceğim bir şey yoktu, adrenalin hala içimde sıkışmış vaziyette, nereye aktaracağımı bilmiyorum. Çok güzel çaldılar…”
'Beethoven'ın ruhuna yalvarıyorum'
Beethoven Festivali'nde Beethoven'ın bir eserinin olmadığı bir konser tabii ki düşünülemez. Bu konser için de Beethoven'ın üçüncü senfonisi “Eroica” seçilmişti. Azeri Şef Ramiz Malik Aslanov'un konser boyunca gösterdiği üstün performans bu eserde doruğa çıktı. Salondan büyük alkış alan Aslanov şöyle konuştu: “Ben burada çalınca, Beethoven'ın ruhuna yaptıklarımı beğenmesi için yalvarıyorum ve Alman dilinde çalmaya çalışıyorum. Eğer beni anladılarsa, çok memnun kalırım.”
Azeri besteci ile bis
Konser sonunda tüm salon ayağa kalkmış orkestranın genç üyelerini ve şef Ramiz Malik Aslanov'u alkışlıyordu. Defalarca sahneye çağrılan Aslanov konser sonunda programda öngörülmeyen bir esere yer verdi. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Sıddık Yarman, bu esere ve konsere ilişkin görüşlerini şöyle aktardı:
“Gerçekten çok mutlu oldum. Fevkalade güzel bir fırsattı bizim için Almanya'da Almanlara Beethoven çalmak. Son parçamız oydu. Ondan sonra bir bis parçası yaptık, o da Karakayev. Bir Azeri Türk'ün parçası. Bir defa Beethoven yorumunda standart yorumlarından çok farklıydık. Beethoven'a Türk ruhu verdik, çok keskin kenarlarla çaldık. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı 21'inci yüzyıla fevkalade güzel ayak uydurmuş vaziyette. Türkiye'de yapması gereken görevi yapıyor. Sınırların dışına çıkmış durumda. Ben çok mutluyum bu akşam, çünkü ülkemizi tanıttık, kendimiz tanıttık, bir de eğlendik. Ruhumuzu gençleştirmiş olduk sevgili güzel gençlerimizle.”
İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Senfoni Orkestrası'nı dinlemek için Bonn'daki Beethoven Konser Salonu'nu dolduran izleyiciler ise konser sonrası hâlâ müziğin sarhoşluğu içerisindeydi. İzleyicilerin bazıları düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Bence muhteşemdi.”; “Muhteşem, süper, patlamalar oldu sanki, eserler çok duygusal bir şekilde yorumlandı.”; “Harikuladeydi… Konserin sonunda titriyordum. Beethoven'ın 3. Senfonisi bilindik bir eserdir fakat bu akşam onu yeniden keşfettim. Bir tsunami gibiydi. Öyle yoğundu ki… Müzisyenler kendilerini müziğe öylesine veriyorlar ki, şef de öyle.”
Müzisyenler konserden sonra biraz rahatlamış ancak oldukça gururlu bir şekilde gülümsüyor, tebrikleri kabul ediyordu. Onlar için şimdi sırada müziğin sınırsız dünyasında yeni bir durak var. Orkestra Kampüsü'ne ise 3 yıllık "Beethoven ile Buluşma" projesi çerçevesinde seneye de Türkiye'den bir orkestra ile devam edilecek.
© Deutsche Welle Türkçe
Haber: Başak Özay
Editör: Hülya Schenk