Batılı başkentlerde Ortadoğu politikalarına tepki
9 Şubat 2024Hollanda'nın 21 yıllık kariyer diplomatı Angelique Eijpe, Hollanda hükümetinin İsrail-Hamas savaşında takındığı tutumu protesto etmek için Ocak ayında görevinden istifa etti.
DW'ye konuşan Eijpe, istifa kararının nedenini şu sözlerle aktardı:
"Ailemin geçimini ben sağlıyorum… Ama hayat arkadaşıma, 'Artık gerçekten bunun bir parçası olmam mümkün değil. Söz konusu olan kişisel ve mesleki bütünlüğüm' dedim ve görevimden istifa ettim."
Hamas'ı terör örgütü olarak sınıflandıran Avrupa Birliği (AB) ve ABD'nin,Kasım ayında yayımladığı ortak açıklamada, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'i hedef alan saldırıları, "Holokost'tan bu yana Yahudi halkına yönelik en ölümcül saldırı" olarak nitelendirilmişti.
AB ve ABD, Hamas'ı cesaretlendirebileceği endişesiyle, acil ateşkes çağrılarına destek vermekte isteksiz davrandı. Bir düzineden fazla AB üyesi tek başına hareket etme kararı alarak bu çağrıyı yaptı. Ancak AB'de ancak Gazze'de "insani koridorlar oluşturulması" ve "çatışmalara insani ara verilmesi"çağrılarında uzlaşma sağlanabildi.
Aslında hem AB hem de ABD, Gazze Şeridi'ndeki insani durumun vehameti konusunda uyardı ve bölgeye insani yardımların artırılması çağrısında bulundu.
Bununla birlikte ABD'deki Biden yönetimi, İsrail'e askeri yardım yapmaya devam etti, aralarında Hollanda ve Almanya'nın yer aldığı pek çok AB üyesi ülke de İsrail'e silah ihracatını sürdürdü.
Mektup hangi mesajı içeriyor?
Angelique Eijpe, izlenen politikalara duyduğu tepki nedeniyle görevinden ayrılmış olsa da, bu politikaların değişmesini sağlamaya dönük çabalarını sürdürüyor.
Eijpe, Hollandalı ve Amerikalı eski diplomatlarla birlikte, gelişmelerden endişe duyan diplomatları buluşturmak, bir ağ oluşturmak için yoğun bir şekilde çalışıyor.
Geçen Cuma günü, AB, ABD ve İngiltere'den yaklaşık 800 bürokrat imza attıkları ve "Transatlantik Gazze Bildirisi" olarak nitelendirilen mektupla hükümetlerine Ortadoğu politikalarında değişikliğe gitme çağrısı yaptı. İmzacıların isimlerinin açıklanmadığı mektuba desteğin arttığını anlatan Eijpe, imzacı bürokrat sayısının 900'e ulaştığı bilgisini paylaştı.
Yayımlanan mektupta şu ifadeler yer alıyor:
"Bizler, hükümetlerimizin, kurumlarımızın politikalarının çıkarlarımıza hizmet etmediğine dair endişelerimizi dile getirdik. … Siyasi ve ideolojik değerlendirmeler, bizlerin dile getirdiği profesyonel kaygıların önüne geçmiştir."
Bürokratların yayımladıkları açık mektupta ayrıca Batılı hükümetlerin İsrail'e "koşulsuz ve hesap verilebilirlik ilkesi gözetmeden" destek vermekte oldukları vurgulanıyor, "Hükümetlerimizin politikalarının,uluslararası insancıl hukukun ağır ihlallerine katkıda bulunduğuna dair olası bir risk var" ifadelerine yer veriliyor.
"Aktivist" eleştirisi
Mektubu kaleme alanlar arasında yer alan, ancak ismini açıklamak istemeyen bir AB'li yetkili, DW'ye konuştu.
Batılı başkentlerde, devlet kurumlarında dile getirilen kaygıları susturmaya yönelik bir tutum sergilenmekte olduğunu söyleyen AB yetkilisi, itirazlarını açıkça dile getirenlerin "çok duygusal aktivistler" olarak değerlendirildiğini aktardı.
Bu arada Hollandalı eski diplomat Eijpe, Almanya, Belçika, Finlandiya, İngiltere, Fransa, İsveç ve AB kurumlarından bürokratların imzacılar arasında yer aldığı bilgisini paylaştı. Ancak DW, isimleri açıklanmayan imzacıların sayısını ve kim olduklarını teyit edemiyor.
"Buzdağının görünen kısmı"
AB ve ABD'de, yüz binlerce bürokrat görev alıyor. Mektup ise şimdiye kadar 900 kişi, yani aslında küçük bir azınlık tarafından imzalandı. Ancak bu açık mektup, şimdiye kadarki en geniş resmi protesto belgesi olma özelliğini taşıyor.
"Bence bu buzdağının sadece görünen kısmı" diyen Eijpe, ABD'li yetkililerin daha sınırlı iş güvenceleri nedeniyle imza atma konusunda özellikle tedirgin olduklarını aktarıyor.
EU Observer haber sitesi geçen ay 1500 AB yetkilisi tarafından imzalanan bir diğer mektubu yayımlamıştı. Bu mektupta İsrail'e silah ambargosu uygulanması çağrısı yapılıyordu. Al Jazeera ise Ekim ayında 800 AB çalışanı tarafından imzalanan ve "AB ihtilafa verdiği yanıtla tüm güvenilirliğini kaybetme riskiyle karşı karşıya" endişesine dikkat çekilen mektubu haberleştirmişti.
İsrail iddiaları reddediyor
İsrailli yetkililer, yayımlanan son açık mektuptaki "İsrail Gazze'deki askeri operasyonlarında hiçbir sınır tanımıyor" ifadelerini şiddetle reddediyor. İsrail ordusu da Gazze'de sivil kayıpları sınırlamak için "mümkün olan her şeyi yaptıklarını" söylüyor.
İsminin açıklanmasını istemeyen İsrailli bir yetkili Brüksel'de DW'ye yaptığı açıklamada, yayımlanan açık mektubu eleştirdi, "Böyle bir dönemde bazı kişilerin İsrail'e sırt dönmeyi tercih ettiklerini görmek kolay değil" dedi. "Durumu istismar etmeye çalışıyorlar" sözlerini kaydeden İsrailli yetkili, "Belki de ülkelerimiz arasındaki iyi ilişkileri bozmaya ve bugüne kadar başardığımız her şeyi baltalamaya çalışıyorlar" diye konuştu.
Bunu "talihsiz bir durum" olarak nitelendiren İsrailli yetkili, mektubun ülkeleri bir bütün olarak yansıtmadığını da sözlerine ekledi.
Avrupa başkentleri ne diyor?
Avrupalı dışişleri bakanları, kurumlarında dile getirilen endişelerin, koridorlarda konuşulanların farkında.
Hollanda Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, DW'ye gönderdiği yazılı açıklamada, "İsrail ve Hamas arasındaki çatışmaya ilişkin toplumda yaşanan tartışmanın bakanlığımız bünyesinde de yaşanması son derece doğaldır. Bu tartışmanın bir çerçevesi olması gerektiğini düşünüyoruz ve çalışanların kendi aralarında tartışmalarını teşvik ediyoruz" görüşüne yer verdi.
Sözcü, ayrıca bakanlığın politikalarının, kamu çalışanlarından görüş aldıktan sonra dışişleri bakanları tarafından belirlendiğine vurgu yaparak "Bakanlar da parlamentoya karşı sorumludur" sözlerini kaydetti.
Almanya Dışişleri Bakanlığı DW'ye "Transatlantik mektubu not ettiklerini" açıklamakla yetinirken Avrupa Komisyonu, açık mektuba bakmakta olduklarını bildirdi. İngiltere Dışişleri Bakanlığı ise DW'ye "Gazze'deki çatışmaların mümkün olan en kısa sürede sona ermesini istiyoruz" açıklamasını gönderdi.
Kağıttan kaplan mı?
Düşünce kuruluşu Avrupa Politika Merkezi analisti Mihail Chihaia, AB'de Ortadoğu politikalarında yaşanan görüş ayrılıklarını DW'ye değerlendirdi.
Chihaia açık mektup gibi eylemlerin, Avrupalı ve ABD'li karar alıcılar üzerinde ateşkes için baskı yaratabileceği, aynı zamanda Ortadoğu'da uzun vadeli bir çözüm için çabaları teşvik edebileceği görüşünde. Ancak AB uzmanı, görüş ayrılıklarının sadece kapalı kapılar ardında yaşanmadığına, AB'nin ortak hareket etmesini de engellediğine dikkat çekiyor.
Mihail Chihaia, "AB ne yazık ki Gazze'deki çatışma konusunda tek bir sesle konuşmak için boğuşmaya devam edecek" dedi.
Son haftalarda AB, yaşananlara seyirci kalan bir aktör gibi durmamak için çaba sarf etmeye başladı, iki devletli bir çözüme ulaşmanın yollarını tartışmak üzere Arap, İsrailli ve Filistinli bakanları bir araya getirdi.
Chihaia ise AB'nin çok daha güçlü kararlılık sergilemesi gerektiğine vurgu yaparak "Aksi takdirde kağıttan kaplan gibi görünme riski var" dedi.