Batı bastırıyor, Kaddafi direniyor

Brüksel’de bir araya gelen Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Kaddafi rejimine yönelik ilave yaptırımların uygulamaya konulması kararı aldı. Aralarında Libya Merkez Bankası ile Libya Yatırım İdaresi’nin de bulunduğu beş finans şirketinin, Avrupa şirketlerindeki varlıkları donduruldu. Ayrıca sivilleri hedef alan saldırılarda sorumluluğu bulunan bir yetkilinin daha malvarlıkları donduruldu ve seyahat yasağı getirildi. Malvarlıkları dondurulan kişilerin sayısı böylece 27’ye yükseldi.

Öte yandan, Fransa, Libya Milli Konseyi'ni "Libya halkının yegane meşru temsilcisi" olarak tanıdığını açıkladı. Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy'nin makamından bir yetkili, Bingazi'ye bir temsilci gönderileceğini ve Paris'te Libyalı bir elçi kabul edileceğini söyledi. Fransa isyancıların yönetimini tanıyan ilk ülke oldu. Libya Milli Konseyi, ülkenin doğusundaki isyancılar tarafından kurulmuş, eski Libya Adalet Bakanı Muhammed Abdülcelil konseyin başkanlığına getirilmişti.

Askeri müdahele seçeneği tartışılıyor

Kaddafi rejimine yönelik diplomatik baskı sürerken, askeri müdahale seçeneği de gündemden düşmüyor. Libya hava sahası üzerinde uçuşa yasak bir bölge oluşturulması önerisi Batılı ülkeler arasında giderek daha fazla destek buluyor. Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Elmar Brok zaman kaybetmeden harekete geçilmesini istedi. Brok, “Farklı kategorilerde uçuşa yasak bölge oluşturulabilir. Yerden ya da havaalanlarından bombardıman yoluyla da yapılabilir, gemilerden fırlatılan füzelerle uçakların bombalanması da mümkün olabilir. İsyancılar destek bekliyor. İnsanların katledilmesine seyirci kalamayız. Birleşmiş Milletler Sözleşmesi çerçevesinde bir çözüm bulunmalı. Bunun için de, örneğin Rusya'nın bloke etmesi durumunda Birleşmiş Miletler Güvenlik Konseyi'nden bir karar çıkmasını beklemeye gerek yok" dedi.

Westerwelle'den uyarı

Öneriye şimdiye kadar temkinli yaklaşan Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, bunun üzerinde durulan bir seçenek olduğunu belirtti, fakat böyle bir müdahale için Birleşmiş Milletler onayının ve bölgedeki Arap ülkelerinin desteğinin şart olduğunu açıkladı. Westerwelle, “Uçuşa yasak bölge kolay kolay ilan edilemez. Bunun uygulamaya konması askeri müdahale gerektirir" sözleriyle ciddi sonuçlar doğurabileceğine karşı uyarıda bulundu.

NATO: "Şimdilik müdahale yok"

Askeri müdahale ihtimalleri tartışılırken, gözler NATO’ya çevrilmiş durumda. NATO’nun Libya açıklarındaki gemi sayısını artırmayı planladığı bildiriliyor. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen NATO’nun şimdilik askeri müdahale niyeti olmadığını “NATO kesinlikle Libya'ya askeri müdahalede bulunmayı düşünmüyor. Askeri birliklerden her ihtimale karşı hazırlıklı olmalarını istedik, ancak müdahale kararı almadık" sözleriyle ifade etti.

Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri de Akdeniz’deki savaş gemilerinin sayısını artırdı. Daha önceden Libya kıyılarında bulunan gemilere ek olarak 6 geminin daha Kızıl Deniz’den Libya açıklarına gönderildiği açıklandı. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise Birleşmiş Milletler kararı olmadan harekete geçilmeyeceğini vurguladı. Clinton, “Bizim açımızdan önemli olan, burada Amerika Birleşik Devletleri’nin, NATO’nun ya da Avrupa Birliği’nin değil, Birleşmiş Milletler kararının söz konusu olması. Birleşmiş Milletler içinde müdahale fikrine hala çok büyük direniş var" dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

(dpa, AP, Afp, AA, DW) Derleyen: Başak Özay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu