Basın özetleri
11 Ocak 2008"Die Welt" gazetesinde yer alan yorumda Bush'un görevi süresinin dolmasına kısa bir süre kala yaptığı ziyaret şu şekilde değerlendiriliyor:
"Bir çok Avrupalı, Başkan Bush'u Ortadoğu'ya yeterince önem vermemekle suçladı. Oysa ki Bush, bir Filistin devletinin kurulmasını, Amerikan dış politikasının resmi bir hedefi haline getiren ilk Başkan. İşgal altındaki toprakları ziyaret eden ilk başkan da yine Bush oldu. Bush'un ilk Ortadoğu ziyareti bir doktor ziyaretine benzetilebilir. Bush hem Olmert hem de Abbas'ın barış için atan nabızlarını ölçmek ve uzlaşma iradeleri olup olmadığını görmek istiyor. Anlaşılan Bush, 12 ay daha sürecek olan görevi boyunca Ortadoğu sürecine ağırlığını koymak istiyor. Ancak kendilerine sunulan bu fırsatı değerlendirmek yine Olmert ve Abbas'a bağlı."
"Frankfurter Allgemeine" gazetesiyse Bush'un barış inisyatifiyle bölgedeki gerçekler arasındaki kopukluğa dikkat çekti:
"Bush ve Filistin lideri Abbas'ın 'Barışın 2008'e kadar sağlanabileceği' yönündeki taahhütleri acı gerçeklerle örtüşmüyor. Her iki tarafta da halkın yüzde 70'i, Bush'un ziyaretinin barışın sağlanmasına katkıda bulunmayacağı görüşünde. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'in uyarılarına karşın İsrail yerleşim birimleri inşaa etmeyi sürdürüyor. Bu koşullar altında nasıl umutlu olunabilir?"
"Dresdner Neueste Nachrichten" gazetesi ise Bush'un Ortadoğu ziyaretini Amerikan Yönetimi'nin İran politikaları açısından yorumladı:
"Bush'un İsrail'in yerleşim birimleri konusundaki eleştirileri belki Abbas'ı kısa süreliğine Hamas karşısında güçlendirebilir. Ancak Bush'un ikinci hedefi olan, Sünni Arap dünyasında İran'a karşı cephenin yeniden canlandırılması mümkün görünmüyor. Zira Amerikan istihbarat birimlerinin İran'ın nükleer silah programından vazgeçtiği yönündeki raporunun ardından tarafların motivasyonu azaldı."
Berlin'de yayınlanan "Tageszeitung" gazetesi ise Başkan Bush'un görev süresi boyunca sanılanın aksine etkisiz kalmadığı yorumunu aktardı:
"Bush, 'Batı Şeria'da yasadışı yerleşim birimlerinden' sözetti. Bu Amerika Birleşik Devletleri'nin, İsrail'in işgal altındaki topraklar üzerine inşaa ettiği stratejik yerleşim bloklarını fiilen kabul ettiği anlamına geliyor. Yani Bush, büyük önem taşıyan ve uluslararası toplumun bugüne kadar üzerinde mutabık olduğu bir konuda değişikliğe gitmiş oldu. Çünkü uluslararası toplum İsrail'in işgal altındaki topraklar üzerindeki yerleşim birimlerinin tümünün yasadışı olduğu konusunda hemfikirdi. Özetle Bush, İsrail'in politikalarına yolu açmış oldu."
Dikkat çekici bir diğer değerlendirme de Dresden'da yayınlanan "Sachsisch Zeitung'da" yer aldı:
"Amerika her iki tarafa da eşit oranda baskı uygulaması halinde güven sağlayabilir. Bush Kudüs'deki görüşmelerinden süpriz bir şekilde İsrail'e yerleşim birimlerinin inşaasını durdurma konusundaki yükümlülüklerini hatırlattı. Ancak Olmert yönetimi , Filistinlilerin İsrail'in varolma hakkını tanımadığı ve roket fırlatmayı sürdürdüğü sürece buna hazır olmadığına işaret ediyor. Nihayetinde barış yolunda nasıl bir komşuluk ilişkisi inşaa edeceklerine Filistinlilerle İsrailliler kendileri karar verecek. Ancak her iki tarafa da tavizde bulunmak dışında bir yol görünmüyor."