1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Basın özeti

Derleyen: Ahmet Günaltay27 Kasım 2007

27.11.2007 tarihli Alman gazetelerinde ABD’de yapılacak Ortadoğu Konferansı ve Pazar günkü seçimlere hazırlanan Rusya çeşitli açılardan değerlendiriliyor.

https://p.dw.com/p/CTb0
Fotoğraf: Bilderbox

Ortadoğu konferansının gösteriş olmayıp, bütün bölgeyi etkileyecek olan İsrail ile Filistinliler arasındaki barış sürecini yeniden başlatacağını kaydeden Rheinische Post gazetesinin yorumunda şu satırları okuyoruz:

“Uzun durgunluğun ardından ilerleme kaydetme ihtimali bu kez oldukça yüksek. Her iki taraf da taviz vermeden ilerleme kaydedilemeyeceğini idrak etti. İki devletli çözümden yana olan Başkan Bush, inandırıcılığını kaybetmek istemiyorsa bu vizyonunu gerçekleştirmeye çalışmalıdır. Annapolis buluşması, belki barışı getirmeyecek ama barışa götüren yolu açacaktır.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin uluslararası Ortadoğu konferansına ayırdığı yorum ise özetle şöyle:

“Daha önceki barış girişimlerinin akıbeti ortadayken kötümserlerin çoğunlukta olmasına şaşmamak gerek. Bu buluşmada, İsrail ile Filistinliler arasında uzlaşmaya tabii ki varılmayacak. Yeni barış sürecini yoğunlaştıracak ek girişimlere zemin hazırlaması bile başarı sayılacak. Kudüs ve Ramallah yönetimleri, ortak niyet açıklamasının metni üzerinde anlaşamamalarına rağmen, sürecin doruk noktasını oluşturacak olan nihai statünün üç ana maddesini çözüme kavuşturma azmindeler. Şartlar da o kadar kötü sayılmaz. Hakimi olduğu Gazze Şeridi’ni kaosu sürükleyen Hamas cazibesine kaybediyor. İsrail’de de barışa duuylan hasret her geçen gün büyüyor.”

“Putin asabileşiyor” başlıklı yorumunda Rusya’daki yaklaşan parlamento seçimlerini konu alan Die Welt gazetesinin değerlendirmesine gelince:

“Anketlere göre Putin’in Birleşik Rusya Partisi oyların %57 ila 67’sini alacak. Komünist Parti’nin muhalefet kanadının tek temsilcisi olarak Duma’ya girmesi de muhtemel. Devlet Başkanı Putin, bu manzara karşısında rahatça arkasına yaslanacağına, muhalefetin gösterilerini kuvvet kullanarak dağıttırıyor. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı temsilcileriyle çıkan vize anlaşmazlığını da ABD’nin tezgahladığını öne sürüyor. Halkına güvenmediği için asabileşen, en küçük muhalefete bile tahammülü olmayan Rusya’nın otokratik lideri batı aleyhtarlığını da gizlemiyor. Otoriter rejimlerin neden güvenilir ortak olamayacağına günümüz Rusyası en çarpıcı örnektir.”

Konuyla ilgili bir diğer yorumu da Thüringer Landeszeitung gazetesinden aktarıyoruz:

“Rusya’nın dışarda gövde gösterisi yaparken içte de muhalefeti copla susturması, bu ülkenin henüz tam demokratik olgunluğa kavuşmadığı savıyla geçiştirilemez. Putin muhalefetin figuranlıkla yetindiği tek parti dönemini yeniden canlandırmak istiyor. Rusya’da basın, ifade ve toplanma hürriyeti yok. Bunlar telaffuz edilebilmeli ve eleştirilebilmeli. İnsan haklarının bölünmezliği ilkesi Putin için de geçerlidir.”