1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Basın özeti

Ayşe Tekin31 Ekim 2007

31 Ekim 2007 tarihli Alman gazetelerinde Türkiye’nin gündemine aldığı Irak’ın kuzeyine askeri operasyon ihtimali ağırlıklı yer tutuyor. Yorum ve değerlendirmelerde, Ankara'nın atacağı adımlar gözden geçiriliyor.

https://p.dw.com/p/BzSn
Fotoğraf: dpa

Bugünkü Süddeutsche Zeitung gazetesinin baş yorumu “Türklerin Korkusu” başlığını taşıyor. Gazetenin Türkiye muhabiri Kai Strittmatter tarafından kaleme alınan yorum bir dizi soru ile başlıyor. Bir ulus kendine yönelik teröre kayıtsız kalabilir mi? sorusuna “Hayır” cevabı veren yazar, tepkinin boyutuna dikkat etmek gerektiği görüşünde:

“Belki de tüm bunlar Türkiye’nin şimdiye kadar kendisini yalnız bırakan müttefiklerine, PKK’nın Kuzey Irak’taki faaliyetlerine göz yuman ABD’ne baskı uygulamak için hazırladığı bir blöf. ... Ama oyun yakında bitecek. Yarın İstanbul’da Irak’ın komşuları konferansı toplanacak ve Pazartesi günü de Başbakan Tayyip Erdoğan ABD Başkanı Bush ile görüşecek. Bu diplomasi için son şans. Belki son anda PKK’ya karşı ortak eyleme geçme konusunda anlaşmaya varırlar ve Ankara oyunu kazanır.”

Türkiye’nin operasyonunun sadece, ayakta kalma mücadelesi veren PKK’ya yarayacağı görüşünü savunan Kai Strittmatter, son günlerde yapılan gösterilere atıfta bulunarak, “Türkler sürekli güçlü olduklarını haykırıyorlar, o zaman ülkenin bölünmesinden neden bu kadar korkuyorlar” sorusunu soruyor ve itital öneriyor. Erdoğan hükümetinin şimdiye kadar demokratik reformlarda başarı gösteridğini, Kürtlere ekonomik durumlarını düzeltme sözü verdiğini ve bu sayede oy aldığını belirten yazar, Kürt sorununun sadece bir güvenlik sorunu olarak görülmemesi gerektiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor:

“Hala vakit var. Türkiye ilk kez ABD ve biraz çekimser olsalar da AB ülkelerini PKK’ya karşı yanına aldı. Bu önemli bir fırsat. Türkler, dağ mağaralarında saklanan PKK’yı askeri yöntemlerle bitiremeyeceklerini anlamalılar. PKK’yı bitirecek olan, Kürtlere onurlarını ve kimliklerini koruma, özellikle de ekonomik durumlarını düzeltme sözü vermektir. Bu adımların soğukkanlılıkla atılması gerekir. Türkiye, tüm kuşkuculara rağmen, şimdiye kadar birçok sınavdan yüzünün akı ile çıktı. Şimdi en büyük sınavlardan biri ile karşı karşıya”

Süddeutsche Zeitung’da bugün baş yazı olarak yer alan Kai Strittmatter’in yorumunu özetledik. Bir başka gazetede, Die Welt gazetesi’nin internet baskısında da Boris Kalnok imzalı yazıda, Türkiye’nin olası Kuzey Irak operasyonuna değiniliyor:

“Türk ordusu PKK ve bölgesel Kürt hükümetine gücünü göstermek istiyor. Ama bir gerilla savaşına girilmeyecek, çünkü Türk hükümeti de Kürt sorununun askeri yollardan çözülmeyeceğini biliyor” sözlerine yer verilen yazıda askeri senaryolar tartışılıyor:

“Politik ve askeri açıdan en düşük riskli senaryo, PKK mevzilerinin bombalanması kadar, örgütün elebaşlarının kaldığı yerlere komando aksiyonu olurdu. Bunun Amerikalıların yardımı ile başarılması mümkün. PKK’nın ünlü komutanları ele geçirilebilir ve esir askerler kurtarılabilir. Türk hükümeti böyle bir operasyondan sonra politik ve diplomasiye geri dönerse, büyük risklere girmeden durumu kurtarmış olur. Ama bu başarı garanti değil, çünkü PKK’nın saklandığı Kandil dağleri, ABD’nin yıllardan beri Usame Bin Ladin’i aradığı Pakistan-Afganistan sınırındaki dağlara benziyor. Üstelik kış geliyor. Büyük bir operasyon için bundan daha kötü bir zaman olamazdı.”