Barışı görebilmek: Alfred Fried Fotoğrafçılık Ödülleri
Barış savaşın yokluğundan çok daha fazla şey ifade ediyor. Alfred Fried Fotoğrafçılık Ödülleri için dünyanın en güzel barış konulu fotoğrafları sıralandı.
Özgürlüğün sembolü
Heidi ve Hans Jürgen Koch’un siyah beyaz çalışmasında bir bizon ve yavrusu görünüyor. Amerikalı avcılar 20'nci yüzyıla kadar vahşi hayvanların nesillerinin neredeyse tükenmesine neden olmuşlardı. Şimdi insanlığın kendisi de bu tehdit altında mı? Fotoğrafçı çiftin bu soruya sanatsal cevabı “yaşamaya değer bir dünyanın ancak bizon gibi arkaik canlılar bile özgür olduğunda gerçekleşeceği” şeklinde.
Ufka kadar
Bu yılın kazananı fotoğrafçı Emil Gataullin, Moskova yakınlarındaki Rus köylerinden etkilenmiş. Büyük kentlere kıyasla bu küçük şehirler sanatçı için daha çok açıklık, uzaklık ve gerçeklik ifade ediyor. Fotoğraf bizim için salıncakta sallanırken baş aşağıya duran iki insanı, her şeyi tersinden ve yukarıdan görebildiğimiz bir dünyayı ifade ediyor.
Göz alabildiğince huzur
Emil Gataullin sınırları aşan bir sanatçı. Moskova’dan ayrıldıktan sonra başka kırsal bölgeleri de gezen fotoğrafçı, bu küçük şehirlerin kendisine metropollerden daha büyük göründüğünü fark etmiş. Bu fotoğrafta olduğu gibi kırsal bölgelerde günlük hayat daha çok huzur ve otantiklik sunuyor.
Hayvanların dokunuşu
İtalyan fotoğrafçı David Tremolada çalışmasında yakın zamanda Ortadoğu’da yaşanan çatışmaları ve özellikle Suriye’de devam eden krizi ele almış. Tremolada, çatışmaların harap ettiği binaların önüne vahşi bir hayvanı görüntülemiş. Sanatçı, eğer hayvanlar varsa insanlığın tahrip ettiği yerlerin eski doğal hallerine kavuşabileceğini ileri sürüyor.
Doğa barışın mimarı
Bu resimdeki vahşi hayvan kendisi için bir tehlike sezmiyor. Tremolada için bu çatışmanın burada sona erdiği anlamına geliyor çünkü hiçbir hayvan kendini tehdit altında hissettiği zaman sakince oturamaz. Hayvanlar daha önce insanların kendilerinden çaldıkları yerleri geri alıyorlar, doğa barışı getiriyor ve acıları ortadan kaldırıyor.
Sığınmacılar ne diyor?
Max Kratzer’ın fotoğrafı Münih’te Almanya’nın en büyük sığınma merkezlerinden birindeki sığınmacıları gösteriyor. Çeşitli ülkelerden iki binden fazla sığınmacı burada yaşıyor. Kendi dilinde dünyaya ne demek istediği anlatan bu sığınmacı fotoğrafın çekildiği mekânı kendisi belirlemiş.
Mağdur olma, güçlü ol
Ann Christin Woehrl fotoğraf projesi için bütün Asya’yı dolaşmış. Ateş ve asit saldırılarına maruz kalan kadın portrelerini kullandığı fotoğraflarıyla kadınlara mağdur olmadıklarını gösterme imkânı veriyor. Fotoğraf, kadınların yaşadıkları acıların ardından güçlü bireyler olarak tekrar ayağa kalkmaları gerektiğini ifade ediyor.
Havaalanı barış kokuyor
Eskiden askeri eğitim uçuşlarının yapıldığı bu alan, şimdi insanların dinlenebildiği bir yere dönüşmüş. Tempelhof alanının öyküsü Alman tarihiyle de alakalı. Havalimanının kapatılmasıyla başkent Berlin, en büyük parkına kavuşmuş. Alman fotoğrafçı Pierre Adenis, bu karesiyle alandaki değişimi yansıtmak istiyor.
Açık havada ve bedava
Tempefhof'u çekici kılan en önemli unsur, geniş ve boş bir alana sahip olması. Bu durum ziyaretçileri adeta bir mıknatıs gibi eski havaalanına çekiyor. Ziyaretçiler buradaki özgürlük ruhunu seviyorlar çünkü büyük şehirlerde böyle alanlara sahip olmak gerçekten bir lüks ve girişin ücretsiz olması da tam anlamıyla bir ayrıcalık.
Demokrasi ve barışın sembolü
Alfred Fried Fotoğrafçılık Ödülleri ilk olarak 2013 yılında dağıtılmaya başlandı. Ödüle 1911 yılında Nobel Barış Ödülü’nü alan Avusturyalı pasifist ve yazar Alfred Hermann Fried’in adı verildi. Ödüle layık görülenler Avusturya Fotoğrafçılık Topluluğu, Edition Lamerhuber Yayınevi, UNESCO ve Avusturya Parlamentosu tarafından belirleniyor. ©Deutsche Welle Türkçe