1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Barış süreci etkilenecek mi?

7 Kasım 2013

Arafat'ın zehirlendiğine ilişkin raporun basıına sızmasının ardından gözler İsrail'e çevrilirken, son gelişmelerin Ortadoğu barış sürecini nasıl etkileyeceği de merak ediliyor.

https://p.dw.com/p/1ADoT
Fotoğraf: Jamal Aruri/AFP/Getty Images

El Cezire televizyonuna konuşan Filistin Kurtuluş Örgütü üyesi Kais Abdülkerim, Arafat'ın zehirlenmesini "İsrail'in hesabını vermesi gereken yüzyılın suçu" olarak nitelendirdi. Abdülkerim, İsviçreli uzmanların sunduğu raporun bu görüşünü desteklediğini belirtti.

Raporda Yaser Arafat'ın naaşından alınan doku örneklerinde yapılan incelemeler sonucu normalden 18 kat fazla polonyum 210 elementi bulunduğu belirtiliyor. Uzmanlar elde ettikleri sonuca dayanarak Arafat'ın zehirlenmiş olabileceğine dikkat çekerken, Abdülkerim rapordan başka sonuçlar da çıkarıyor. Arafat'ın öldürüldüğünü ve bundan İsrail'in sorumlu olduğunu savunan Kais Abdülkerim, İsrail hükümetinin Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde hesap vermesi gerektiğini düşünüyor: “Benim için böyle bir suçu işleyecek araç ve gerekçeye sadece İsrail'in sahip olduğu çok aşikâr. Bu nedenle bu insanların uluslararası bir mahkemede yargılanması için Filistin Kurtuluş Örgütü ve Filistin Özerk Yönetimi yetkilileri tarafından gerekli tüm önlemler alınmalı.“

Bir yıl önce BM'de gözlemci statüsü elde etmelerinden bu yana Filistinliler, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvurma hakkına sahip. İsrail, bu nedenle Filistinlilerin uluslararası hukuk yollarına başvurmasını önlemek için Filistin'e gözlemci statüsü verilmesini bloke etmeye çalışmıştı. Kais Abdülkerim, İsviçre ve Rusya'nın konuya ilişkin raporlarının Filistin Kurtuluş Örgütü'nün farklı kurullarınca inceleneceğini belirtti.

Diğer Filistinli yetkililer ise açıklamalarında daha temkinli. Arafat'ın ölümünü araştıran komisyonun başkanı Tevfik Tiravi, gazetecilere rapor hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Tiravi sadece yakında hem Rus hem de İsviçreli uzmanların hazırladığı raporlarla ilgili bir basın toplantısı düzenleneceğini kaydetti. Ruslar da doku örnekleri üzerinde yaptıkları inceleme sonucu hazırlanan raporu birkaç gün önce Filistinli yetkililere sunmuştu. Rus uzmanlar ise Arafat'ın naaşında polonyum 210'a rastlanmadığını bildirmişti.

İsrail'den tepki

İsrail ise raporu, gayrı ciddi bir inceleme olarak değerlendirdi. İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yigal Palmor, İsviçreli uzmanların ne Arafat'ın ofisinde ne de Fransa'daki askeri hastanede inceleme yaptığını belirterek, Arafat'ın ölümüyle ilgili hâlâ belirsizliklerin bulunduğunu savundu. Palmor, araştırmanın daha büyük boşluklar yarattığını dile getirdi. Ariel Şaron'un başbakanlığı döneminde çalışan isimler de Yaser Arafat'ın zehirlenerek öldürüldüğü iddialarını geri çevirdi. Şaron'un danışmanlarından Raanan Gissib, İsrail'i suçlamanın her zaman kolay olduğunu ifade ederek Arafat'ın ölümünün ardında Filistin cephesindeki bir iç çekişme olabileceğine dikkat çekti. Eski Dışişleri Bakanı ve şimdiki İsrail Altyapı Bakanı Silvan Şalom da iddiaları reddediyor ve “Böyle yüzeysel bir araştırmayı temel alarak sonuçlar çıkarmak ve suçu İsrail'e atmak kesinlikle küstahlık. O dönem ben Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı idim. Ve hiçbir zaman Arafat'ı fiziksel olarak yaralama kararı almadık“ diyor.

Arafat'ın zehirlenerek öldürülmüş olması ihtimali Ortadoğu'da barış sürecinin geleceğini de gündeme getirdi. Raporun, İsrail ile Filistin arasındaki zorlu yeni başlatılan müzakerelere zarar verip vermeyeceği şimdilik belirsizliğini koruyor. “Arafat'ın Öldürülmesi” adlı kitabın yazarı Matthew Kalman'a göre, sonuçların açıklanmasının barış müzakereleri için kritik bir döneme denk gelmesi tesadüf değil. Kalman, Filistin yönetiminin, sonuçları İsrail'e karşı bir avantaj yaratmak için kullanmaya çalışabileceğini belirtti.

© Deutsche Welle Türkçe

Peter Kapern / Tania Krämer/ Başak Sezen

Editör: Hülya Schenk