TRT’de sır olan ne?
31 Aralık 2018Her şey çok hızlı geride kalıyor. Belli konuları unutturmamak için altını çizmek, tekrar tekrar dönüp soruyu yeniden sormak şart. TRT paramızı nereye harcıyor ve ne kadar harcıyor?
Bu konu bugüne kadar farklı şekillerde gündeme getirildi. Son olarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen'in, "TRT dış yapımlara ne kadar harcama yaptı" sorusunu "ticari sır" diye geçiştirmeye çalıştı. Böylece yeni tanımaya başladığımız cumhurbaşkanı yardımcısının yaratıcılıkta sınır tanımadığını öğrenmiş olduk.
Sapla samanı ayırmak için birkaç hatırlatma yapalım.
Bir kere TRT ticari sırları olabilecek bir özel girişim değil, kamu işletmesi. 1964'te kuruldu, Anayasa'da "tarafsız" bir kamu iktisadi kuruluşu olarak tanımlandı. Yani kamu yayıncısı. Kamu yayıncıları halk için yayın yapıyorlar. Bunu da büyük ölçüde halkın parasıyla yapıyorlar. Bu yüzden kamu yayıncısı olarak halka vadettiği hizmetin karşılığını sunmak ve hesap vermekle yükümlü.
TRT gelirlerinin aşağı yukarı yüzde 80-85'ini bandrol ve enerji payı gelirlerinden sağlıyor. Bunlar radyo, televizyon, video ve "birleşik cihaz" olarak tanımlanan araçlardan tahsil edilen ücretler ve elektrik abonelerinin verdiği vergiler. TRT'nin 2018'de bu yolla ne kadar gelir elde ettiği Meclis Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu (KİT) Komisyonu üyelerine giden Sayıştay raporlarında yazıyor olmalı.
Elektrik faturasından tüketimin yüzde 2'si kadar TRT payı ödüyor vatandaş. Biz TRT'nin sitesinde göremiyoruz ama geçen dönem KİT Komisyonu'nda olan CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi kurumun 2017'de bu şekilde tam 690 milyon 177 bin lira gelir elde ettiğini söylemişti. Eskiden sanayiciden de kesilen bu pay artık sadece sıradan abonelerden kesilmekte. Bütün bunlar sır değil.
Bandrollerdeki artış da TRT'nin gelirlerine yansıyor. Burada da Hakverdi'nin aktardığı 2017 bandrol rakamını verelim: 1 milyar 472 milyon TL. Üstelik burada garip hesaplar da var. Mesela, bir araba mı aldınız? TRT için de pay ödüyorsunuz. Ancak bu pay arabadaki radyo alıcısının değerinin binde 4'ü olarak hesaplanması gerekirken, arabanın ÖTV'siz fiyatı üzerinden hesaplanıyor. Bu da sır değil.
TRT halkın parasıyla varoluyor. Bu yüzden cam gibi şeffaf olması, faaliyet raporlarını en ayrıntılı şekilde her yıl açıklaması gerekiyor. Britanya'nın kamu yayıncısı BBC bu işi maaşlara kadar en ince ayrıntısıyla yapıyor. Bir örneğini şurada görmeniz mümkün:
https://www.bbc.co.uk/aboutthebbc/insidethebbc/howwework/reports/ara
Almanya'daki kamu yayıncıları da aynı şekilde düzenli olarak bilançolarını ve faaliyetlerini kamuoyuyla paylaşıyorlar.
TRT'nin de web sitesinde ise 3 faaliyet raporu duruyor. Bu raporlar 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ait. Öncesi ve sonrası yok.
https://www.trt.net.tr/Kurumsal/BasiliYayinlar.aspx
Raporlar ayrıntılı görünüyor, ama bizim aradığımız ayrıntılar mevcut değil. Mesela dış yapımlar hangileri ve bunlara ne kadar harcandı, net görülmüyor. 2016 faaliyet raporunda "Dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler" başlığıyla verilen yüzdeler var. 2015'te giderlerin yüzde 59'u, 2016'da yüzde 55'i bu kalemden yapılmış. Bunu görüyoruz.
Sırlar
Cumhurbaşkanı Yardımcısı'nın "ticari sır" dediği, TRT'nin dış yapımlara harcadığı miktar da aslında "sır olmadığı" için Sayıştay raporlarına yansıyor. Sayıştay'ın yayınlamayıp Meclis KİT Komisyonu gibi ilgili makamlara gönderdiği, ama BirGün'den Sebahat Karakoyun'un ulaştığı TRT raporundaki rakamlar şöyle: "2017 yılında kurum dışında yaptırılan programlara yüzde 6.2'lik artışla 383 milyon 510 bin TL ödenirken haberler için de 445 milyon 75 bin lira TL ödeme yapıldı. Bu arada 'Hizmetinden yararlandırılan kurum dışı şahıslara ödemeler' adı altında 53 milyon 550 bin lira aktarıldı. Kurum dışından kiralanan program giderleri de yüzde 152,9 oranında artışla 2017 yılında 14 milyon 607 bin 327 TL oldu."
Şimdi soru şu: TRT'nin elindeki imkanlar, iş gücü ve arşiv dikkate alındığında dış yapımlara neden bu kadar harcama yapılıyor? Aslında bu konuda sadece 2017 ve 2018'e değil, daha geriye dönük bir aydınlatmaya ihtiyaç var.
2014 yılından bir soru
Mesela 2014'ten beri aklımı kurcalayan bir soruyu paylaşayım sizlerle. Spor yayınları konusunda bu kadar deneyimli ve birikimli olan TRT "Sporda Bugün" adındaki spor bültenini neden gidip bir şirkete yaptırdı? Bu yapıma ne kadar bütçe ayrıldı? Yapım şirketi Saba Prodüksiyon'un daha sonra (en azından bu isimle) TRT'den iş alamadığı doğru mu? Doğruysa neden? Aynı yıl aynı şirketin yapımını üstlendiği, Sergen Yalçın'ın maaşıyla gündeme gelen Futbol Arenası programına ayrılan bütçe neydi acaba? Saba Prodüksiyon'un gerçek sahibi ya da gizli ortağının o dönem TRT'den de sorumlu olan Eski Başbakan Yardımcısı ve Bülent Arınç'ın yeğeni Mücahid Demir olduğu konuşuluyordu. Arınç bu iddiayı reddetmişti. Yine de hatırlatmalı, çünkü bu iddialar durduk yerde ortaya çıkmıyor. Bir de 2. Kat Prodüksiyon diye bir şirketin de TRT'den ambargo yediği iddia edilen Saba'nın paravanı olarak iş almaya devam ettiği yazılmıştı bir aralar. İşte bunlar sır.
Araştırma gerektirmeyen bazı durumlar da malumumuz: İstanbul Muhafızları adlı çizgi filmi yapan ve TRT'ye satan şirket Neher Prodüksiyon. Bu şirketin sahipleri Musab ve Ammar Gündüz eski AKP milletvekili Süleyman Gündüz'ün oğulları. Kısa bir hatırlatma da burada yapalım: Bu çizgi film, bir sahnesinde Atatürk'e kötü bir gönderme yaptığı için gündeme gelmişti. Şirketin sitesinde hâlâ konuyla ilgili bir özür ve açıklama duruyor.
TRT kamu yayıncısı mı?
CHP Milletvekili Antmen aldığı cevapla yetinmedi. Şimdi de elektrik faturaları üzerinden kesilen yüzde 2'lik TRT payının kaldırılması için meclise kanun teklifi sundu. Antmen, "TRT halka parayı nereye harcadığını söylememekte, hangi şirketlerle iş yaptığını açıklamamakta, yanlı haberler yapmakta ve iktidarın yayın organı gibi hareket etmektedir. Bu nedenle elektrik faturalarında yer alan zorunlu TRT katkı payı derhal kaldırılmalıdır" diyor.
Özetle, halkın TRT'ye nasıl bir servet verdiği verdiği gün gibi ortada, ama TRT'nin bizim paralarımızı nasıl harcadığı "sır" kalsın isteniyor. Bu kalın sır perdesinin artık yırtılması gerekiyor.
Banu Güven
©Deutsche Welle Türkçe