'Başkanlık planı henüz rafa kalkmadı'

Türkiye kamuoyu seçim sonrası kurulacak muhtemel koalisyon senaryolarına kilitlenmiş durumda. Bu senaryolar içerisinde AKP-MHP ile AKP-CHP koalisyonu öne çıkıyor. İstanbul Politikalar Merkezi Uzmanı ve Sabancı Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Profesörü Ersin Kalaycıoğlu, AKP ve MHP koalisyonun daha kolay uzlaşabilecek bir formül olarak öne çıktığı görüşünde. Uzman, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim öncesi Kürtler ve Çözüm Süreci ile ilgili yaptığı açıklamaların süreci sona erdirdiğini bundan sonra da AKP için Kürt muhafazakârları kazanmanın mümkün olmadığını ifade ediyor. Kalaycıoğlu dolayısıyla, MHP koalisyonu önündeki en önemli engelin kalkmış olduğunu savunuyor.

En kolay koalisyon AKP MHP

Kalaycıoğlu,"ideolojik olarak en yakın iki parti MHP ve AKP. En yakın iki parti bir araya gelip, yollarına devam edebilirler. Çözüm süreci zaten şu anda ya ölmüş durumda ya buzun üstüne konmuş durumda. Dolayısıyla bu bir kenara bırakılmak suretiyle Kürt meselesini çözmemeyi, ama diğer sorunları daha ön plana getirmeyi düşünen bir hükümet türü olabilir. Bu basında daha çok milli cephe olarak yayınlandı. O espride bir hükümet ortaya çıkabilir" diyor.

‘Koalisyonların üçüncü ortağı Erdoğan'

Ersin Kalaycıoğlu ayrıca AKP ile koalisyon kuracak her partinin üçüncü ortak olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kabul etmesi gerektiğini ve Başkanlık planının da sanıldığı gibi henüz rafa kalkmadığını ileri sürüyor. AKP'nin oyları 2011'den bu yana düşse de bu düşüşün çok yavaş olduğuna dikkat çeken Kalaycıoğlu, oylarda hızlı bir düşüş yaşanmadığı takdirde AKP'nin politikalarında büyük değişikliklere gitmeyi düşünmeyeceğini belirtiyor. Uzman, Erdoğan'ın Cumhuriyet tarihinin en merkeziyetçi yönetimini kurduğunu ve kamu kurumlarını kendine bağlayarak, işlemez hale getirdiğini belirtiyor. Dolayısıyla hükümetin kurulmamasının ülkede istikrarsızlığa yol açabileceğini kaydeden Kalaycıoğlu, bu durumun otoritenin altını çizen Erdoğan'a yarayabileceğini şu sözlerle savunuyor:

"Benim görebildiğim kadarıyla Türkiye'de koalisyon sürecine bir ivme verilecek. Bu, bizi muhtemelen yaz sonuna kadar götürecek ve yeni bir ajanda ortaya çıkacak. Bu ajandanın ötesinde başkanlık sistemini yeniden diriltme girişiminin olması imkânsız değildir. Asıl mesele de zaten budur. Söz konusu yaklaşımı ortadan kaldıracak derecede büyük bir değişiklik ise ortada henüz görülmemektedir"

‘Koalisyondaki CHP, merkez solu bitirebilir'

Prof. Kalaycıoğlu Türkiye'de merkez sağın kaybolduğunu ve yanlış politikalarla merkez solun da kaybolabileceğini belirtiyor. Bunun ülkeyi sağ ve sol uçlar arasında zorlayabileceği uyarısında bulunan uzman, AKP-CHP koalisyonunun böylesi bir tehlikeyi içerdiği görüşünde.

"Orta solda bir tek güçlü parti olarak CHP var. CHP'nin bundan sonra çalışmayan bir koalisyonun küçük ortağı olarak halka takdim edilmesi durumunda, ciddi oy kaybına uğraması mukadder. Daha önce CHP, 99 seçimlerinde yüzde 8,5'a kadar düştü. Zaten ideolojik olarak bulunduğu oy temeli de o civarlarda" diyen Kalaycıoğlu sözlerini şöyle sürdürüyor: "Onun için CHP, çok kolaylıkla mesafe kaybedebilir ve ağır bir bedel ödeyebilir. O zaman Türkiye, büyük ölçüde sağın çeşitli şekillerinin egemen olduğu ağır bir hegemonya altında yönetilmeye yüz tutar yani karşı karşıya olduğu risk bu."

‘AKP-CHP Koalisyonu CHP'yi seçmene yakınlaştırabilir'

Hamburg Üniversitesi'nden Türkiye uzmanı siyaset bilimci Dr. Yaşar Aydın ise AKP-CHP koalisyonunun Türkiye'deki restorasyon için en uygun alternatif olduğunu ifade ediyor. Yaşar ayrıca, CHP'nin iktidarı yeniden deneyimlemesinin hem parti hem de seçmen nezdinde pozitif etkileri olacağını savunuyor:

"CHP açısından tek çareyi koalisyonda görüyorum. Eğer CHP, koalisyon hükümetinin dışında kalırsa Kemal Kılıçdaroğlu'nu çok zor günler bekliyor. Bir kongre var; şu var, bu var. Bu parti dağılabilir de. Bir de CHP'nin merkezde, mütedeyyin kesimde' bunlar iş yapamaz, ülkeyi yönetemez' diye bir imajı var. CHP koalisyonda özellikle de dış politikada, aslında kompetan olduğunu, becerili olduğunu gösterebilir. Ve buradan aldığı ivme ile imajını olumlu yönde değiştirebilir."

©Deutsche Welle

Özlem Coşkun / Berlin