1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Hukuk ve AdaletTürkiye

AYM İletişim Başkanlığının iki yetkisini iptal etti

2 Ağustos 2024

Anayasa Mahkemesi, İletişim Başkanlığına dezenformasyonla mücadele görevi veren Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ni "basın ve ifade özgürlüğüne müdahalede bulunduğu" gerekçesiyle iptal etti.

https://p.dw.com/p/4j1hP
Anayasa Mahkemesi
Anayasa Mahkemesi Fotoğraf: Kivanc El/DW

17 Eylül 2020 tarihinde yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnames'iyle İletişim Başkanlığının görev ve yetkileri düzenlenmişti.

Kararnameyle İletişim Başkanlığına "Türkiye Cumhuriyetine yönelik iç ve dış tehdit unsurlarını analiz ederek stratejik iletişim ve kriz yönetimi açısından gerekli tedbirleri uygulamak" ve "Türkiye Cumhuriyetine karşı yürütülen psikolojik harekât, propaganda ve algı operasyonu faaliyetlerini belirleyerek her tür manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyette bulunmak" görevleri verilmişti.

CHP de söz konusu kararnamedeki düzenlemenin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurmuştu.

AYM ise söz konusu iki düzenlemeyi Anasaya'ya aykırı bularak 27 Aralık 2023'te oy çokluğuyla iptal etti.

İptal kararının Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçesinde "temel haklar, kişi hakları ve ödevleri" ile "siyasi haklar ve ödevlere" ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılamayacağı belirtildi.

Anayasa'nın "Basın Hürriyeti" kenar başlıklı 28'inci maddesinde basının hür olduğu ve sansür edilemeyeceğinin, üçüncü fıkrasında basın ve haber alma özgürlüğü bakımından devletin pozitif yükümlülüklerinin bulunduğunun belirtildiği ifade edilen kararda, "Anayasa’nın 28. maddesinin dördüncü fıkrasında basın özgürlüğünün sınırlandırılmasındaAnayasa’nın 26. ve 27. maddeleri hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır" denildi. 

AYM kararında basın özgürlüğü vurgusu

Basın özgürlüğünü kapsayan ifade özgürlüğünün gazete, dergi, kitap gibi araçlar ile düşünce ve kanaatleri açıklama, yorumlama, bilgi, haber ve eleştirilerin yayın ve dağıtım haklarını kapsadığı belirtilen kararda, "İfade özgürlüğü düşüncenin iletilmesini ve dolaşımını gerçekleştirerek bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar. Çoğunluğa muhalif olanlar da dâhil olmak üzere düşüncelerin her türlü araçla açıklanması, açıklanan düşünceye paydaş sağlanması, düşünceyi gerçekleştirme ve gerçekleştirme konusunda başkalarını ikna etme çabaları çoğulcu demokratik düzenin gereklerindendir. Bu itibarla düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile basın özgürlüğü demokrasinin işleyişi için yaşamsal önemdedir" değerlendirmesi yapıldı. 

Dava konusu kurallarla "Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yürütülen algı operasyonu faaliyetleri neticesinde oluşan krizin stratejik iletişimle yönetilmesine ilişkin tedbirler alınması ve her tür manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyette bulunulmasının amaçlandığı" kaydedilen kararda şöyle denildi:

"Bu kapsamda kurallar uyarınca Başkanlığın alacağı tedbirlerin ve yapacağı faaliyetlerin bir edimde bulunma sonucunu doğuracağı kaçınılmaz olduğundan Başkanlık tarafından Anayasa’nın 26. maddesinde yer alan düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetine ve 28. maddesinde yer alan basın hürriyetine yönelik müdahalede bulunulacağı açıktır. Bu bağlamda kurallar, kapsamları itibarıyla Anayasa’nın İkinci Kısım İkinci Bölümü'nde yer alan kişi hakları ve ödevleri ile ilgili düzenlemeler içerdiğinden Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca CBK ile düzenlenemeyecek yasak alan içinde kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle kurallar Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının ikinci cümlesine aykırıdır. İptalleri gerekir."

İptal kararı, gerekçesinin Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla birlikte bugün yürürlüğe girdi. Karara, üyeler İrfan Fidan ve Muhterem İnce muhalefet etti.

Bu arada AYM'nin iptal kararını duyurduğu X paylaşımı kısa süre sonra silindi. Bir süredir AYM'nin internet sitesine de girilemiyor. AYM'den yapılan açıklamada, "66 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin Bazı Kurallarını iptal eden 2020/88 esas sayılı kararımız 2/8/2024 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanmış olup erişime açıktır. İnternet trafiğindeki yoğunluk nedeniyle sitemize erişim şu anda sağlanamamaktadır" denildi.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi kurulmuştu

İletişim Başkanlığı, iptal edilen düzenlemeyi dayanak yaparak bünyesinde Dezenformasyonla Mücadele Merkezi kurmuştu.

Bu merkez, her hafta "dezenformasyon bülteni" çıkarıyordu. Ayrıca sosyal medya üzerinden bazı mesajların doğru olup olmadığına yönelik açıklamalarda bulunuyordu. Burada görevli editörler, 24 saat esasıyla sosyal medya taraması yapıyor, yayımlanan haberleri inceliyordu. Bu araştırmalar sırasında merkez, yapay zekadan da yararlanıyordu. 

"Merkezin çalışmaları açısından herhangi bir sonuç doğurmuyor"

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin X hesabından yapılan açıklamada, AYM kararının "doğrudan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanına bağlı bir koordinatörlük olarak faaliyet gösteren Dezenformasyonla Mücadele Merkezimizin çalışmaları açısından herhangi bir sonuç doğurmadığı" belirtildi.

Açıklamada, "Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, yetkisini İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 3. maddesinde sayılan Başkanlığın genel görevlerinden almaktadır" denildi.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, "Anayasa Mahkemesinin verdiği karar, İletişim Başkanlığına bağlı bazı daire başkanlıklarının kuruluş kararnamesi ile ilgilidir. Anayasa Mahkemesi bazı maddelerin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi değil, kanun ile düzenlenmesi gerektiğine dair hüküm vermiştir" ifadelerini kullandı.

DW Türkçe'ye sansürsüz nasıl ulaşabilirim?

Türkei DW Mitarbeiter Alican Uludağ
Alican Uludağ 2008'den bu yana gazetecilik yapan Alican Uludağ, yargı ve insan hakları gibi konulara odaklanıyor.alicanuludag