1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Festakt europäische Menschenrechtskonvention

19 Ekim 2010

4 Kasım'da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 60’ıncı yılı kutlanacak. Romanların sınır dışı edildiği, göçmenlerle ilgili ayrımcılık vakalarının arttığı Avrupa’da sözleşmenin amacına ulaştığı söylenebilir mi?

https://p.dw.com/p/PiIZ
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Avrupa Konseyi tarafından onur konuğu olarak davet edilen BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon da konuşmasında bu soruya yanıt aradı. “Avrupa, geçirdiği barışçıl sosyal değişimle tüm dünyaya ilham kaynağı olmuştur” diyen Ban, Avrupa’daki sosyal değişimle ilgili önce olumlu konuştu, ardından göçmenlerin Avrupa’da uğradığı haksızlığı sert bir dille eleştirdi.

Avrupa'nın en büyük başarısı

Ban, Avrupa’nın yaşadığı tüm iç çekişmelere rağmen, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni kazanılmış en büyük başarı olarak gösterdi. 60’ıncı yılını dolduran ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin koruması altındaki Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bugüne kadar 47 ülke tarafından imzalandı . Hakları ihlal edilen her vatandaşın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurma hakkı bulunuyor. “Avrupa’nın bugün geldiği nokta, dünyanın diğer bölgelerindeki pek çok ülke için hâlâ uzak bir hayal” diyen BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, bu prensibin çok önemli bir kazanım olduğunu vurguladı.

Ancak ilerleyen dakikalarda, Ban’ın konuşmasının seyri değişti. Avrupa’nın izlediği göçmen politikasını eleştiren BM Genel Sekreteri, Avrupa’daki göçmenlerin haklarının ihlal edilmesinden duyduğu hayal kırıklığını şu sözlerle ifade etti: “ Göçmenlerin ve ailelerinin haklarıyla ilgili Avrupa’daki uygulamalar hayal kırıklığı yaratıyor. Avrupa Konseyi’nin bununla ilgili sözleşmesi tam yirmi yıldır mevcut olmasına rağmen hiçbir Avrupalı sanayi ülkesi tarafından imzalanmadı. Avrupa’da göçmenler, bugün dahi en temel insan haklarından mahrum bırakılıyor.”

Sözleşmenin 14. maddesi ne diyor?

Nitetkim, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 14’üncü maddesi, sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanmanın, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensupluk, servet, doğum veya herhangi başka bir durum bakımından hiçbir ayırımcılık yapılmadan sağlanmasını öngörüyor.

BM Genel Sekreteri Ban, Avrupa Konseyi’nde yaptığı konuşmada, sanayileşmiş ülkelerin göçmenlere karşı giderek artan korkusuna değindi. Özellikle de mali krizin, ayrımcılık ve dışlama politikalarını tetiklediğine dikkat çekti. Avrupa Konseyi’nin onur konuğu, en gelişmiş demokrasilere sahip, sosyal başarılarıyla gurur duyan ülkelerin dahi, göçmenleri en basit temel haklardan mahrum bıraktığını ifade etti.

Avrupalı meslektaşın yorumu

"Göç günlük hayatımıza girdi. Toplumlarımız çok kültürlü bir hale geldi" diyen Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjoern Jagland, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un eleştirilen konuşmasının ardından, Avrupa’da son günlerin popüler tartışma konusu olan göç ve uyumla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “ Benim endişem, günümüzde çok fazla insanın, kendi kimliklerine saygı gösterilmesini isterken başkalarının kimliklerine aynı ölçüde saygı duymayı çok önemli bulmaması. Birçok kişi, farklı bir kimliğe sahip olan insanları, kendi toplumu ve kimliği için bir tehdit olarak görüyor.“


© Deutsche Welle Türkçe

Martin Durm / Çeviri: Gezal Acer

Editör: Murat Çelikkafa