Avrupa'dan önceki son durak
29 Eylül 2015Hafif esen meltem İzmir limanında bekleyenleri serinletiyor. İzmirliler havanın değişmesiyle biraz nefes alıyorlar. Suriye, Irak, Afganistan ve Pakistan'dan gelen sığınmacılar için ise rüzgâr hiç de hayra alamet değil.
Göçmenler Yunan adaları üzerinden Avrupa'ya iltica edebilme umuduyla insan kaçakçılığının önemli kavşak noktalarından biri haline gelen İzmir'den tıka basa dolu şişme botlarla denize açılıyorlar.
Rüzgâr arttıkça dalgalar yükseliyor. Botların dalgalı denizde devrilmesi ve içindekilerin boğulması işten bile değil. İnsan kaçakçıları ve diğer karanlık simalar havaya aldırmadan işlerini yürütüyorlar.
Basmane Garı sığınmacıların buluşma yeri olmuş. Burada bekleşiyorlar. Otelde kalacak parası olmayan garda geceliyor. Gar girişindeki kaçakçı ‘Suriyeli var mı?' diye sesleniyor.: “Var mı Yunanistan'a gitmek isteyen?”
Yeni turnike
Sığınmacılardan bazıları Avrupa yolculuğunun rezervasyonunu ülkesinden ayrılmadan önce yapmış. Diğerleri İzmir gibi transit notalarında bekleşiyor, kendilerini Avrupa'ya kavuşturacak insan simsarı bulmayı umuyorlar.
Kısa süre öncesine kadar sığınmacılar Libya'dan bindikleri teknelerle İtalya'ya gidiyorlardı. Tehlikeli ve pahalı yolculuk dört gün sürüyor ve adam başına 6 bin dolar ediyordu.
Şimdi Türkiye'nin İzmir ve Bodrum gibi alternatif limanlarından yakındaki Yunan adalarına geçmeye çalışıyorlar. Bir saatlik mesafedeki Yunan adasına geçmek isteyen 1.500 dolar ödüyor.
Basmane Garı'nda artık bikini yerine turuncu renkli can yelekleri satılıyor. Can yeleği 1.500 dolarlık geçiş ücretine dahil değil. Can güvenliğini sağlamak mülteciye kalmış.
Bikini yerine can yeleği
Tezgâhın önünde adının Jake olduğunu söyleyen 21 yaşındaki bir Suriyeli duruyor. Her gün en az yüz elli can yeleği satıyormuş. Jake yüksek öğrenimini yarıda bırakıp Halep'ten İzmir'e geldiğini söylüyor ve ekliyor: “Kim bilir ilerde belki Almanya'ya giderim. Ama şimdilik işim var ve iyi de kazanıyorum.”
Standart can yeleğinden başka çocuk yelekleri ve karikatürlü şişme kolluklar da satılıyor. Fiyatı 4 Euro. Jake kollukların yüzme havuzuna uygun olduğunu söylüyor ama büyük can yeleklerinin hemen yanında durması oldukça manidar.
Tezgâhta daha koyu renkli can yelekleri de var. Jake sinyal düdüğü ve güvenlik lambalı diğer yeleklerle arasındaki farkı anlatırken, “Bunlar biraz daha ağır ve diğerleri kadar sağlam da değil. Satıyoruz ama kendi kardeşimin bu yelekle yola çıkmasını istemezdim.”
Daha iyi bir hayat
Avrupa yolcuları hemen göze batıyor. Ellerindeki kara çöp torbaları ve can yelekleriyle kaçakçının direktiflerini dinliyorlar.
Hozan küçük çantasını gösterip, “İçinde sadece giyeceklerim var” diyor. Sanki günlerce sürecek yüzlerce kilometrelik yolculuğa çıkmaya değil, hafta sonu gezisine gelmiş gibi. 24 yaşındaki Suriyeli genç iki arkadaşıyla birlikte üç haftalık bir yolculuktan sonra İzmir'e varmış.
26 yaşındaki Ahmed, “Tatil değildi ama biz tatile çıkmış gibi yaptık” diyor. Gençler Basmane Garı'nda vakit geçiriyorlar. Kaçakçının telefonunu bekliyorlar. Ahmed, hafif bir gülümsemeyle anlatıyor: “Almanya'da ne yaparım, bilmiyorum, belki evlenir aile kurarım. Ama aslında sadece hayatımı yaşamak istiyorum.”
© Deutsche Welle Türkçe
Anna Lekas Miller