1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Avrupa değerleri temel alınmalı"

15 Ekim 2015

AB-Türkiye ilişkileri, Merkel’in sığınmacı politikası, Alman İstihbaratı‘nın dost ülkeleri dinlediği yönündeki iddialar ve Volkswagen’in emisyon skandalı yorum sütunlarında ağırlıklı olarak ele alınan konular.

https://p.dw.com/p/1Gp5w
Fotoğraf: Reuters/F. Lenoir

16.10.2015 - Alman basınından özetler

Stuttgarter Zeitung Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkileri masaya yatırıyor:

“Yeni yanlışların eski yanlışların yerini alması, büyük bir tehlike oluşturuyor. Yeni bir ortaklık şekillendirilirken, Kürtlere karşı savaşın, Erdoğan sistemine isyan eden gençliğin endişelerinin, medya mensuplarına gözdağı verilmesinin unutulmaması gerek. Sığınmacılara karşı izlenen çizgide ve transit ülke Türkiye ile masaya oturulduğunda Avrupa değerleri temel alınarak davranılmalı. Gerçeklerle randevuya gidildiğinde Avrupa’nın kendi davranış şekillerini sorgulaması gerek, prensiplerini değil.”

Lüneburg'da çıkan Landeszeitung ise izlediği sığınmacı politikası nedeniyle kendi koalisyon ortaklarından da sert eleştirilere hedef olan Almanya Başbakanı Angela Merkel'in duruşunu değerlendiriyor:

“Tam vaktinde: Avrupa krizlerle çalkalanırken, Başbakan adım adım tarihi büyüklüğe yaklaşıyor. Angela Merkel, başbakanlık koltuğuna oturduğu günden bu yana ilk kez, sempati değerlerine zarar verse de çizgisinden taviz vermiyor. Aynı büyük başbakanlar gibi. Merkel, dünyanın en müreffeh ülkelerinden biri olan Almanya’nın, savaştan kaçan insanlara yardım edecek imkanlara sahip olduğunda ısrar ediyor. Haklı da. Koalisyon ortağı Horst Seehofer ile dünkü uzaktan atışmasında bu bir kez daha gözler önüne serildi. Merkel'in Almanya'ya gelen sığınmacı akını ile nasıl başa çıkılacağı sorusuna cevap vermesi gerektiğini söyleyen Seehofer, kendisinin talep ettiği şekilde bu akının durdurulmasının nasıl olacağı sorusuna ise cevap veremiyor. Gerçekten de tarihte halkların göçleri bugüne kadar sınırlarda alınan hiçbir kısıtlayıcı önlem ile durdurulamamıştır. Tarihi görev, bu akımı yönetmektir. Bunun için de, her kriz döneminde olduğu gibi cesur olunması gerekmektedir.”

Almanya'da dış istihbarattan sorumlu Federal Haberalma Servisi hakkında yeni iddialar ortaya atıldı. Basında yer alan bu iddialara göre, Avrupa ülkelerini uzun yıllar ABD istihbaratı (NSA) adına izleyen Alman Federal Haberalma Servisi'nin, dost ülkeleri aynı zamanda kendi hesabına da dinlediği ileri sürülüyor. Düsseldorf'ta çıkan Handelsblatt gazetesinde konuya ilişkin şu yorumu okuyoruz:

“Bu şüphe doğrulandığı takdirde, dinlenildiği iddia edilen Avrupa hükümetleri arasında, kızgınlıktan çok, komşularına gülme hakim olacaktır. Zira müttefiklerin birbirini dinlemesi, gizli istihbarat teşkilatlarının alışılmış uygulamalarından aslında ve bugüne kadar da pek kimse gerçekten de küplere binmedi. Almanlar dışında. Onlar da yakında başkalarına sürekli ahlak dersi veren iki yüzlüler konumuna düşebilir.”

Alman otomotiv devi Volkswagen dünya çapında egzoz emisyon değerleri manipüle edilen 8,5 milyon dizel motorlu aracı geri çağırmaya hazırlanıyor. Berlin'de yayımlanan Der Tagesspiegel gazetesinin şirketin içinde bulunduğu krize ilişkin değerlendirmesi şöyle:

“Önümüzdeki aylarda ve yıllarda gerçekten ne olacağı sadece resmi dairelere ve mahkemelere değil, tüketicilere de bağlı. Ekonomik oluşunda bir değişiklik söz konusu olmadığı için, tercihlerini dizel motordan yana kullanmaya devam edecekler mi? Ya da otomotiv devine ve 600 bin çalışanına yönelik dev güven kaybı, şirketin tüm marka ve modellerine de yansıyacak mı? Bu hem acı, hem de mantık dışı olur. Zira şirketin 119 fabrikasında üretilen otomobillerin, dünyanın büyük bölümünde ve farklı pazarlarda bu kadar sevilmesinin sebebi, yapılan manipülasyon değil. Volkswagen kaliteli taşıtlar üretiyor – yaşanan skandala ve kızgınlığa rağmen bunun unutulmaması gerek.”

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Aydın Üstünel