1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Iran Atomwaffen

3 Ocak 2012

İran yıllardır nükleer teknoloji bilgisini arttırıyor. Tahran yönetimi nükleer programının barışçı amaçlara hizmet edeceğini duyururken, Batı İran’ın askeri amaçlar peşinde koştuğunu tahmin ediyor.

https://p.dw.com/p/13dES
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

İran'ın 2010 yılına kadar nükleer silah geliştirmeye çalıştığından emin olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEO) Kasım ayında, bu sonuca varılmasına gerekçe oluşturan ipuçlarını rapor halinde dünyaya duyurmuştu.

Ancak kullanılabilir atom bombası ve silahı taşıyacak güvenilir roketler geliştirmek, muazzam teknik bilgi ve beceri gerektiriyor. Sivil amaçlı nükleer geliştirme programından askeri amaçlarla yararlanmak da mümkün.

İran 50 yıldır bu hedefin peşinde


İran ilk sivil nükleer programını 1959 yılında kurduğu araştırma reaktörüyle başlattı. 1970'li yılların ortalarında da Fransız teknolojisinin yardımıyla iki nükleer elektrik santrali kurulması kararlaştırıldı. 1979 yılındaki İslam Devrimi bu programın yarıda kalmasına neden oldu. İran 1992 yılında Rusya'nın yardımıyla araştırma çalışmalarını yeniden başlattı. Moskova ile Tahran arasında nükleer enerjiden sivil amaçlarla yararlanılmasını öngören ikili anlaşma imzalandı.

Iran Atom Präsident Mahmud Ahmadinedschad
Fotoğraf: AP

Ama İran dış yardımlardan bağımsız olmak istiyordu. İran Atom Enerjisi Ajansı (AEOI) programın bütün teorik ve pratik aşamalarını tek başına gerçekleştirebilmek amacıyla 1992 yılından itibaren beş yıllık fizik ve mühendislik geliştirme planları hazırlamaya başladı.

Uranyum zenginleştirme

İran'ın bu alanda ne kadar ilerleme kaydettiği tam olarak bilinmiyor. Kesin olan, İran'ın kendi topraklarındaki uranyum cevherini nükleer hammaddeye dönüştürebilecek bilgiye sahip olduğu.

Nükleer reaktörlerde kullanılabilmesi için, uranyumun zenginleştirilmesi gerekiyor. Uranyum, parçalanabilme özelliği kazandırılmak üzere gaz santrifüjlerindeki işlemle zenginleştiriliyor. Nükleer enerji santrallerindeki parçalanma için yüzde üçlük zenginleştirme yetiyor. Atom bombasında kullanılabilmesi için ise uranyumun en az %85 oranında zenginleştirilmesi gerekiyor.

İleri teknoloji santrifüjleri geliştirmek, teknik bakımdan çok zor. İran bu işlemi kendi imkanlarıyla başaramadığı için santrifüjü dışarıdan getirtmek zorunda.

Sivil ve askeri amaçlarla kullanılmaya elverişli emtianın ticareti uluslararası kurallara bağlı. Bu nedenle son derece dolambaçlı bir ithalat şebekesi kuran İran, malzemeyi nereden aldığını gizlemek ve Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarını baypas etmek için bu yola başvuruyor.

IAEO'nun verilerine göre, İran uranyum zenginleştirmek için yeterli sayıda santrifüj edinmeyi başardı. Ajansın edindiği bilgiler, İran'ın bu aygıtların yardımıyla nükleer silah imaline elverişli oranda uranyum zenginleştirebilme yeteneğine kavuştuğu şeklinde. Ancak teşkilatın raporunda, İran'ın şimdilik uranyumu sadece %20 oranında zenginleştirebildiğine de işaret ediliyor. İran'ın daha yüksek oranda zenginleştirme imkanına kısa süre önce kavuştuğu anlaşılıyor. Bu ülke şimdiye kadar hammadde ihtiyacını, Arjantin'den zenginleştirilmiş uranyum ithal ederek karşılıyordu.

Yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum tek başına atom bombası yapmaya yetmiyor. Ateşlenebilir savaş başlığı geliştirebilmek için saf metale belli bir şekil verilip, doğrudan darbeyle zincirleme reaksiyon başlatabilmek gerekiyor. İran'ın bu teknikleri ne kadar geliştirdiği bilinmiyor.

Ateşleme tertibatı ve taşıyıcı hazır

İran'ın atom bombasının fünyesini hazırlayabilecek düzeye geldiğinden ise kimsenin kuşkusu yok. Bu alanda konvansiyonel silah ateşleyicilerinden yararlanmak mümkün. IAEO ayrıca, İranlı mühendis ve teknisyenlerin kapsamlı deneylerle, savaş başlığının özelliklerinin simülasyonunu yapabildiklerini de saptamış. İranlı bilim adamlarının yayınladıkları raporlar da, atom fizikçilerinin bu konuyla yakından ilgilendiklerini gösteriyor.

İran nükleer başlık takılabilen taşıyıcı roket sistemlerine de sahip. Kuzey Kore'nin Nodong-1 tipi orta menzilli roketinin yakın kopyası olan 2 000 km. menzilli Şahab 3 füzesi nükleer başlık taşıyabiliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Rodion Ebbinghausen/Ahmet Günaltay

Editör: Nihat Halıcı