Atatürk Orman Çiftliği'ne TOKİ kuşatması
15 Ağustos 2019Atatürk tarafından 1937’de Hazine’ye bağışlanmasına karşın politik müdahalelerle arazilerinin yarısına yakınını kaybeden Atatürk Orman Çiftliği’ne (AOÇ), Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) de el attı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, TOKİ’nin 5 Eylül’de açık artırma ile satışa çıkartacağı arazilerinde çiftlik arazilerinin de olduğunu tespit etti.
Mimarlar Odası’nın bu tespitini Sayıştay da doğruluyor. AOÇ mülkiyetindeki bir kısım arazi Mayıs 1983’te çıkarılan bir yasa ile tıp fakültesi yapılmak üzere kamu yararı gerekçesiyle Gazi Üniversitesi’ne devredilmişti. Bu devir sonrasında TOKİ ile Gazi Üniversitesi bir protokol yapmış ve protokol gereğince Gazi Üniversitesi mülkiyetindeki arazi TOKİ’ye devredilmişti.
Bu devir işleminin 'hukuksuz' olduğu 2011 yılı AOÇ Sayıştay raporuna da yansıdı. Raporda, AOÇ arazilerinin yasaya aykırı olarak kurumlara tahsis edildiğine dikkat çekilirken, arazilerin AOÇ'ye iadesi istendi.
Mimarlar Odası ve Sayıştay yetkilileri, bu rapora karşın 'yaşa dışı' olarak TOKİ’ye devredilen arazilerin AOÇ’ye iadesinin bir türlü sağlanamadığını belirtiyor.
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, bu arazilerin 2012’de büyükşehir belediyesince imar planı değişikliği yapılarak konut ticareti alanına dönüştürüldüğüne dikkat çekti. DW Türkçe'ye konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Tezcan, bu imar planı değişikliğinin dava konusu olduğunu ve iptal edildiğini de hatırlattı.
Ancak 2014’te imar plan değişikliğini yapan kurum bu kez Çevre ve Şehircilik Bakanlığı oldu. Mimarlar Odası, bu değişikliği de yargıya taşıdı. Ankara 5'inci İdare Mahkemesi "imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu" gerekçeleriyle imar planını iptal etti. Sonrasında ise TOKİ, elinde bulundurduğu AOÇ arazilerinin 37 bin metrekaresini ABD büyükelçiliğine sattı.
İhale yargıya taşınıyor
Candan, "Şimdi de TOKİ’nin elindeki arazilerin ada parselleri değiştiriliyor ve AOÇ’ye iade edilmesi gereken araziler 5 Eylül’de açık artırma müzayedesiyle satışa çıkarılıyor. Bu hukuksuzluğu kabul etmemiz söz konusu olamaz" diye konuştu.
Sayıştay yetkilileri de, AOÇ arazileri üzerinde geçmiş raporlar dikkate alınmadan işlem yapılmasının yeni davaları beraberinde getireceğine dikkat çekti.
Candan, "Kamusal ve Ata toprağının nasıl peşkeş çekildiğini hep birlikte göreceğiz. İhaleyi takip edeceğiz. Adrese teslim mi göreceğiz" derken, ihalenin iptali için dava açacaklarını ve ihale açan TOKİ yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
Sayıştay yetkilileri de açık artırma öncesinde yapılması gerekenin kamu yaranına uygun kullanılmayan AOÇ arazilerinin AOÇ Müdürlüğü’ne iade edilmesi olduğunda ısrar ediyor.
Üzerine gidilmeyen rapor
2011 yılı AOÇ Sayıştay raporunda, AOÇ arazilerinin parsel parsel dağıtıldığı tüm açıklığıyla ortaya konmuştu. Raporda 55 bin 539 dekar olan AOÇ arazilerinin 22 bin 240 hektarının kaybedildiği, bu arazilerin geri alınması gerektiği belirtilmişti. Raporda, Atatürk'ün vasiyetinin gerçekleştiği 1937 yılından 2011 yılı sonuna kadar satış ya da devir yoluyla arazi alan kurumlar şöyle sıralanmıştı:
"Tekel, Milli Savunma Bakanlığı, Türkiye Zirai Donatım Kurumu, Tarım Bakanlığı, TRT, Sümerbank, Hazine, Devlet Demir Yolları, Orman Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü, Ankara Belediyesi, Etibank, Makine ve Kimya Endüstrisi, Toprak Mahsulleri Ofisi, Ankara EGO, Maden Tetkik Arama, Bayındırlık Bakanlığı, Gazi Üniversitesi, Kauçuk Sanayi, çeşitli kooperatifler, özel kişiler, yöredeki çiftçiler."
Raporda, "Meydana gelen arazi kayıpları, Atatürk Orman Çiftliği'nin arazi bütünlüğünü bozduğundan, halen çiftliğin elinde bulunan parçalı alanlar işletilmesi bazı sorunlar yaratan mekânlar haline dönüşmüştür" uyarısında da bulunulmuştu.
Hilal Köylü / Ankara
© Deutsche Welle Türkçe