"Asgari ücret gerçek bir geçim ücreti olmalı"
3 Aralık 2020Hükümet ile işçi temsilcileri, salgının yol açtığı olumsuz ekonomik koşullarda asgari ücret pazarlığı için masaya oturmaya hazırlanıyor.
Türkiye’nin en fazla üyesi bulunan konfederasyonu Türk-İş, bu yıl asgari ücret için herhangi bir rakam açıklamayacağını ve mümkün olan en yüksek artışı hedeflediğini ifade ediyor.
2019’da yüzde 26,1, 2020’de yüzde 15 artırılan net asgari ücret şu an 2 bin 324 lira. Hükümet, yüzde 8’lik 2021 enflasyon hedefine göre artırımda bulunursa, asgari ücret 2 bin 510 liraya yükselecek. Ancak Türk-İş’in araştırmasına göre Türkiye’de açlık sınırı 2 bin 482 lira seviyesinde.
Peki, asgari ücret neden bu kadar önemli?
Asgari ücret, işçiye verilecek en düşük ücret olarak tanımlansa da, Türkiye’de işçilerin yüzde 43’ü asgari ücret üzerinden maaş alıyor. DW Türkçe’ye konuşan vergi uzmanı Nedim Türkmen, dünyada en fazla asgari ücretlinin Türkiye’de olduğunu söylüyor. Türkmen’e göre asgari ücret artık genel bir maaşa dönüşmüş durumda.
"Türkiye ucuz işçi cennetine döndü"
Türkmen sözlerine şöyle devam ediyor: "Sanayide ve tarımda çalışan 14 milyonun üzerinde işçi var. Bunların yüzde 43,6’sı asgari ücret alıyor. Ortalama ücret de 3 bin lira seviyesinde. Bugün yapılan tartışmalar, sefalet ücretinin dahi altında olan asgari ücreti kurumsallaştırmaya yöneliktir. Türkiye artık ucuz işçi cennetine dönüştürülmüştür."
İktisatçı Dr. Murat Kubilay da, Türkmen’in sözlerine destek veriyor ve Türkiye’deki asgari ücretli sayısının, asgari ücretin ne kadar olacağı yönündeki tartışmanın önüne geçtiğini savunuyor.
Kubilay, normal şartlarda gelişmiş ülkelerde asgari ücretle çalışanların oranının yüzde 5 ile 10 arasında olduğuna vurgu yapıyor ve şöyle konuşuyor: "Asgari ücret Türkiye’de ortanca ücret haline dönüştü. Nüfusun yarısı bu ücreti alıyor ve hatta bazı durumlarda daha altına dahi çalışmayı kabul edenler var."
İktisatçı bunun sebebi olarak, son dönemde sendikaların gücünün kırılmasını işaret ediyor ve "Neden bu kadar çok asgari ücretli var?" sorusuna yanıt aranması gerektiğini söylüyor.
'Asgari ücret pandemiyle daha da önemli oldu'
Yaklaşık 185 bin üyesiyle DİSK, Türkiye’nin en büyük üçüncü işçi konfederasyonu konumunda. DW Türkçe, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’na, asgari ücretin belirlenmesinde sendikaların etkin rol alıp alamadığını sordu.
Asgari ücretin belirlenmesi sürecini, 'devletin toplumla yaptığı en büyük toplumsal sözleşme' olarak niteleyen Çerkezoğlu, "Ne yazık ki bu süreç, tüm işçi konfederasyonları ve işçilerin iradesi yansıyarak işlemiyor" diyor.
Sürecin nasıl işlediğini sorduğumuz Çerkezoğlu, yaşananları şu sözlerle anlatıyor: "Asgari ücret komisyonu 15 kişiden oluşuyor ve işçileri temsilen en fazla üyeye sahip konfederasyon yer alıyor. Hükümet ve işverenin komisyonda çoğunluğu vardır ve kararlar da oy çokluğu ile alınır. O nedenle milli gelirden, büyümeden payını alamayan, dolar ve altın fiyatları karşısında gerileyen, bir geçim ücreti olmaktan uzak olan bir asgari ücret milyonlara reva görülmektedir."
DİSK Genel Sekreteri, tüm konfederasyon ve işçi örgütlerinin katılımıyla gerçekleşecek toplu pazarlıkla, asgari ücretin gerçek bir geçim ücretine dönüşebileceğini savunuyor.
Çerkezoğlu, koronavirüs pandemisi nedeniyle 2021 asgari ücretinin geçen yıllara kıyasla daha da önem kazandığına vurgu yapıyor: "Pandeminin yarattığı yükler göz önüne alındığında asgari ücretin ne kadar olacağının belirlenmesi, hem pandemiyle mücadele hem de milyonların geçimi açısından son derece önemlidir."
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) Kasım 2020 verilerine göre Türkiye, asgari ücret uygulayan 26 Avrupa ülkesi arasında 20’nci sırada yer alıyor. Lüksemburg, 2 bin 142 euro ile brüt asgari ücretin en yüksek olduğu ülke. Türkiye’de brüt asgari ücret ise 295 euroya tekabül ediyor.
Tunca Öğreten
© Deutsche Welle Türkçe