Arap kadını haklarına kavuşuyor
23 Mayıs 2005Kuveyt’te hükümetin baskısı ile parlamentodan kılpayı geçen yasa tasarısına, kökten dinci milletvekilleri de savundukları görüşü ekletmeyi başardılar. Buna göre kadın aday ya da seçmenlerin şeriat yasalarına uyması şart koşuluyor. Bu da çarşafsız kadınların oy kullanamayacağı ve kadınlar için ayrı seçim lokallerinin oluşturulacağı anlamına geliyor.
İslamcı kesim bir yandan hükümetin kendilerini yanılttığını öne sürüyor, diğer yandan, seçme ve seçilme hakkının ileride başka sorunlar yaratabileceğini iddia ediyor. Aslında bu kesim, ellerindeki gücü kaybetmekten korkuyor. Çünkü şimdiye kadar halkın sadece yüzde 15’inin seçime katılma hakkının olduğu ülkede siyasi dengelerin değişmesi söz konusu.
Kuveytli kadına siyaset hakkı
Siyasette artık erkekler ile eşit haklara sahip Kuveytli kadınların katılabileceği ilk seçim ise 2007’deki genel seçimler. 2 Haziran’da şimdiye kadarki Seçim Yasası’na göre düzenlenecek yerel seçimlere ise kadınların katılması yasak. Ancak Kuveytli kadınların çoğu, zaten önemsiz olarak görülen yerel seçimlere katılamamanın, kendilerini fazla üzmediğini dile getiriyor.
Siyasete katılma hakkına yeni kavuşan Kuveytli kadınlar, sosyal alanda bir süredir yer edinmiş durumda. Üniversitelerde profesör olan kadınlara rastlanıyor, ya da kadınların hükümette önemli görevlere geldiği görülüyor. Hatta Kuveyt’in BM’deki temsilcisi de bir kadın. Seçme ve seçilme hakkı ile kadının toplumdaki konumunun daha da yükselmesi bekleniyor.
Suudi Arabistan’da durum
Ortadoğu’nun kadınlara siyasete katılma hakkı tanımayan tek ülkesi Suudi Arabistan’da ise kadınların önünde daha çok uzun bir yol var. Kadınlar değil seçimlere, seçim etkinliklerine dahi katılamıyor. 27 yaşındaki Suudi bir kadın bu durumdan şikayetçi: „Taraftarı olduğum partinin kadın adayı yok. Çünkü buna izin vermiyorlar. Biz kadınlara en azından seçme hakkının tanınması gerekirdi.“
Ama Suudi Arabistan’daki kadınlar bu hedeften oldukça geride. Kadınlara nüfus cüzdanı verme uygulaması birkaç yıllık geçmişe dayanıyor. Pasaporta ise sadece babası, eşi ya da bir erkek akrabası müsade edenler sahip olabiliyor. Suudi kadınları arasında ücret karşılığı çalışanların oranı ise sadece yüzde beş. İnsan hakları savunucuları ise önceliğin kadınlara hukusal hakların verilmesi olduğunu savunuyor.
Yol uzun
Kadınların mağdur duruma düştüğü alanlardan biri de boşanma. Boşanan kadının çocuklarının geleceği hakkında söz söyleme hakkı dahi yok. Bunun yanı sıra Suudi Arabistan dünya genelinde en çok boşanmanın yaşandığı ülke. Yaklaşık 18 milyon nüfuslu ülkede 2007’e kadar boşanan kadın sayısının dört milyona kadar yükseleceği tahmin ediliyor. Erkekler tarafından yapılan yasalar kadınlara boşandıktan sonra maddi güvence de sağlamıyor. Siyaset Bilimci Abdülhalik el Alhay’a göre kadınlara kararlara katılma hakkı tanınmalı: „İslam’ın kadına yasakladığı birşey yok. Kadınlar devlet başkanı bile olabilir. Bu yasaklar bizlerin kurallarından kaynaklanıyor.“
Siyasi gözlemciler ise bu normların aşılmasının uzun zaman alacağı ve zahmetli olduğu görüşünde.