Arap Baharı’nın bir yılı
17 Aralık 2011
Arap Baharı olarak adlandırılan olayları başlatan gelişme, 17 Aralık 2010 tarihinde Tunus’un Sidi Buzid kentinde yaşandı. Tunus polisi, geçen yıl aralık ayında manavlık yapan 26 yaşındaki Muhammed Buazizi’nin sattığı mallara el koymuş ve kendisine kötü muamelede bulunmuştu. 26 yaşındaki Buazizi bunun üzerine belediye binası önünde üzerine benzin dökerek kendisini yakmıştı. Buazizi, ölmeden önce "Yoksulluğa son, işsizliğe son” diye de haykırmıştı. İşte bu olay Tunusluları sokaklara dökmüş ve protestolar Arap Baharı’nın tetikleyicisi “Yasemin Devrimi”ne kadar devam etmişti.
Binlerce Tunuslu, 23 yıllık Zeynel Abidin Bin Ali rejiminin devrilmesi ve devrimlerin ilk yılını kutlamak için cumartesi günü sokaklara çıktı. Yeni seçilen Devlet Başkanı Monsef Marzuki de Sidi Buzid kentindeki kutlamalara katıldı. Marzuki yaptığı açıklamada, “Yüzyıllardır marjinalleşmiş bu ülkeye, tüm Tunus halkına saygınlık kazandırdığı için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Kent bayraklarla donatıldı
Sidi Buzid kenti Tunus bayraklarıyla donatıldı. Kente gelenler ellerinde, yaşanan çatışmalar sırasında hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını ve Buazizi’nin dev bir fotoğrafını taşıdı.
İnsan hakları savunucusu Sabrine Ammari, “Etrafıma bakıyorum ve kalabalıkta özgürlük ve onurlarını savunmak için geçen yıl Bin Ali’nin güvenlik güçlerinin kurşunlarına cesurca göğüs germiş çok sayıda genç insanı görüyorum” şeklinde konuştu.
İsyan diğer ülkelere de sıçradı
Tunus'taki ayaklanmalar, sadece Bin Ali rejiminin devrilmesine yol açmadı. Olaylar Mısır, Libya ve Yemen gibi diğer Arap ülkelerine de sıçradı. Suriye’de aylardır süren kanlı çatışmaları da ateşledi. Mısır’daki Tahrir Meydanı’nda aylarca süren gösteriler sonucu Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek görevi bırakmak zorunda kaldı.
En kanlı sonu ise Libya lideri Muammer Kaddafi yaşadı. Koltuğu bırakmakta direnen Kaddafi, 20 Ekim'de doğum yeri Sirte'de muhaliflerce ele geçirilerek öldürüldü.
© Deutsche Welle Türkçe
dpa/AFP/DW, BS