AP’de Türkiye kaygısı
16 Aralık 2014Türkiye'de gerçekleşen 14 Aralık operasyonu Avrupa Parlamentosu’nda (AP) Ankara açısından olağanüstü olumsuz yankı uyandırdı. AP Başkanı Martin Schulz medyayı hedef aldığını söylediği operasyonu “şok edici” bulduğunu belirtirken, siyasi grup liderleri de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sert dille eleştirdiler. Hrıstiyan Demokratlar Türkiye’ye AB mali yardımlarının sorgulanmasını istiyor.
Martin Schulz, başkanlık ettiği AP adına Strasbourg’daki genel kurul toplantılarının açılışında yaptığı açıklamada, 14 Aralık operasyonunu “kaygı verici” olarak tanımladı. Basın özgürlüğü ve medyada çoğulculuğun AB’nin temel değerleri olduğunu vurgulayan AP Başkanı, gelişmeleri mercek altına aldıklarını belirterek, Türkiye’nin AB Daimi Temsilciliği’nden açıklama talebinde bulundu.
AP, Schulz’un bu açıklamasının ardından, Türkiye’deki gelişmeler hakkında bu hafta Strasbourg’da özel bir genel kurul oturumu düzenleme kararı aldı. Siyasi gruplar ve parlamenterlerin söz alacağı özel oturumda AB adına, daha birkaç gün önce Ankara’yı ziyaret eden Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini konuşacak. Mogherini ve Avrupa Komisyonu’nun komşuluk ve genişleme müzakerelerinden sorumlu üyesi Johannes Hahn, ortak bir açıklama yaparak, 14 Aralık operasyonunun “Avrupa’nın basın özgürlüğü değerleriyle bağdaşmadığı”görüşünü dile getirmişlerdi. Mogherini, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB’den gelen 14 Aralık operasyonu tepkilerine verdiği yanıt karşısında “şaşırdığını” söylemişti.
Mali yardım vurgusu
Öte yandan, AP’deki belli başlı siyasi grupların başkanlarının 14 Aralık operasyonu nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı suçlayan açıklamaları da devam ediyor. AP'nin en büyük grubu olan Hrıstiyan Demokratların (EPP) lideri Manfred Weber, Türkiye’de son aylardaki gelişmeleri “endişe verici” olarak niteleyip, “temel hak ve özgürlüklere saygı göstermeyen Türkiye’ye yapılan mali yardımların gözden geçirilmesi” önerisinde bulundu. “Türk devleti tüm Türk vatandaşlarınındır, sadece bir kişinin değil” ifadelerini kullanan Weber, “Türk makamlarından başta basın özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklere saygı duymalarını istiyoruz. Aksi halde mali yardımlar da dâhil olmak üzere elimizdeki tüm baskı araçlarını kullanmalıyız” şeklinde konuştu.
“Erdoğan bizde çok hayal kırıklığı yarattı” ifadelerini kullanan AP Sosyalist Grup Başkanı Gianni Pittella, bu sabah Strasbourg’da düzenlediği basın toplantısında, “Şahsen Türkiye’nin AB üyeliği fikrini destekliyorum. Fakat Erdoğan, basın özgürlüğüne yönelik ihlallerle Türkiye’nin AB’ye girişine karşı çalışıyor. Tersine, Türkiye’yi yönetenler bize yardım etmeliler” dedi. Erdoğan’ın “AB kendi işine baksın” şeklindeki ifadelerini de eleştiren Pittella, “Sizin işinize karışmak aday ülke olduğunuz için AB’nin işi” yanıtını verdi.
AP Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Rebecca Harms ise 14 Aralık operasyonunun “önceden tasarlanmış” olduğunu söyledi. Türkiye’de “hükümet politikalarına karşı medyaya yönelik Cumhurbaşkanı tarafından da desteklenen sistematik bir yaklaşım” olduğu görüşünü savunan Harms, 14 Aralık operasyonu için “geriye doğru büyük bir adım” ifadelerini kullandı. Harms AB’nin Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerde ilerlemeyi desteklediğini dile getirmeyi sürdürmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Türkiye’de 14 Aralık operasyonu ve medya özgürlüğü konusunu 17 Aralık çarşamba günü öğleden sonra genel kurulda tartışacak olan AP, ocak ayında da konu hakkında bir karar tasarısı oylayacak. Türkiye hakkında benzer bir AP genel kurul oturumu en son Gezi olayları sonrasında gerçekleşmişti. AP'nin yıllık olağan Türkiye raporunun ise mart ayında oylanması bekleniyor.
©Deutsche Welle Türkçe
Kayhan Karaca / Strasbourg