Ankara ve Erivan'a uzlaşma çağrısı
29 Ocak 2009Alman Federal Meclisi Dışişleri Komisyonu’nun dün yaptığı oturumda gündem maddelerinden biri de Türkiye idi. Oturumda Federal Alman Hükümeti’nin dış politikasında Türkiye’nin oynadığı rol ve ülkedeki iç gelişmelerin değerlendirildiği rapor ele alındı. Raporda yer alan başlıklar arasında Türkiye-Ermenistan ilişkileri ile Ankara’nın Ortadoğu sorununun çözümü için gösterdiği çaba bulunuyordu. Alman Federal Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Ruprecht Polenz, Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasına yönelik çabaları ”olumlu” olarak değerlendirdi. Nitekim Davos Zirvesi çerçevesinde Türkiye ve Ermenistan Dışişleri Bakanları Ali Babacan ile Edvard Nalbantyan dün bir görüşme yaptı. Hristiyan Demokrat Politikacı Polenz Deutsche Welle’den Jülide Danışman’ın sorularını yanıtladı.
Türkiye’nin Avrupa’daki imajı
Türkiye’nin izlediği dış politika ile bölgesel sorunların çözümü için gösterdiği çaba Alman Hükümeti tarafından yakından takip ediliyor. Alman Federal Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Ruprecht Polenz, Türkiye ile Ermenistan’ın diplomatik ilişkilere yeniden başlanması yönünde attığı adımları olumlu olarak değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün iki ülke milli futbol takımları arasında oynanan maçı izlemek üzere Erivan’a gitmesi ile başlayan sürecin devam etmesini isteyen Polenz, bunun siyasi ve ekonomik açıdan iki ülkeye de fayda sağlayacağını belirtti. Polenz, “Bu süreç sonunda ilerleme sağlanırsa, bu, kuşkusuz Türkiye’ye önemli bir katkı sağlayacaktır. Çünkü Türkiye’nin Avrupa’daki imajı çoğu zaman Ermenistan ile ilişkiler bağlamında da değerlendiriliyor. Türkiye de bunu biliyor” dedi.
Türkiye’de bir grup aydın tarafından başlatılan ve 1915’de yaşananlar nedeniyle Ermeniler’den özür dileyen imza kampanyasının da bu sürece faydası olacağını dile getiren Polenz, iki ülkeye şu tavsiyede bulundu: “Ortak tarihin, hatta ortak tarihin karanlık sayfalarının da açıklığa kavuşturulması için gereken yöntemler ve süreç üzerinde anlaşmaya varılabilir. Zira uzlaşma sağlanabilmesi için her iki tarafın da geçmişte yaşanan olayların açıklığa kavuşturulabilmesi amacıyla çaba göstermesi gerekiyor. Ancak sadece geçmişe bakarak ileriye dönük adımlar atılmaya çalışılırsa, bunu doğru bulmam.”
Erdoğan’ın üslubuna eleştiri
Alman Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Polenz, Türkiye’nin Ortadoğu siyasetine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Polenz, Türkiye’nin Filistinli gruplar Hamas ve El Fetih arasında uzlaşma sağlanması için gösterdiği çabanın, temelde uluslararası toplumun da hedeflerinden biri olduğunu hatırlattı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail’i eleştiren açıklamalarının bazı Alman gazetelerinde ”seçim yatırımı” olarak değerlendirilmesine ilişkin olarak ise Polenz şunları söyledi: “Türkiye’de yerel seçimlerin yaklaştığını biliyoruz. Böyle zamanlarda dış politikaya ilişkin konularda yapılan açıklamalarda, seçmenlerin göz önünde bulundurulabildiğini de biliyoruz. Ancak buradaki fark, İsrail’de de kabul görmeyen, eleştirideki üslup oldu.”
Erdoğan’ın üslubunun birçok İsrailli’yi kırdığına dikkat çeken Polenz, şöyle devam etti: “Zira oluşan izlenime göre; Erdoğan İsrail’in kaygılarını ve Hamas’ın roket saldırılarına karşı kendini haklı olarak savunduğunu açıklamalarında yeterince vurgulamadı. Ancak bu, Türkiye’nin ilerde İsrail ile doğrudan konuşması gereken bir konu. Bizim beklentimiz, elbette öncelikle bu görüşmelerin gerçekleşmesi ve bu görüşmelerin İsrail ile olan ilişkilerin yeniden düzeltilmesine katkı sağlamasıdır.”
Alman Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Polenz, Avrupa’nın gündeminde üst sıralarda yer alan enerji güvenliği açısından Türkiye’nin önemini de vurguladı. Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan doğalgaz anlaşmazlığının, başka seçeneklerin de yaratılması gerektiğini gösterdiğini belirten Polenz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Haritaya bakıldığı zaman Türkiye’nin bir enerji köprüsü olarak önemli bir görev üstlendiği görülüyor. Sanırım herkes bunun bilincinde. Bu nedenle de Türkiye toprakları üzerinden geçecek olan Nabucco Projesi’nde azimle çalışmaya devam edilmesi gerekiyor.”