Silah satışında patlama
7 Ağustos 2013Alman hükümeti, 2013 yılının ilk yarısında, Basra Körfezi ülkelerine toplam 817 milyon euro değerinde silah satılmasına onay verdi. Açıklama Federal Ekonomi Bakanlığı tarafından Sol Parti milletvekili Jan van Aken'in soru önergesi üzerine yapıldı. Buna göre dünyanın üçüncü büyük silah satıcısı olan Almanya bu yıl yeni bir rekora imza atabilir. 2012 yılında aynı ülkelere satılan silahların toplam değeri ise 1 milyar 420 milyon euro oldu.
Silah satışı yapılan bu 6 ülke, Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri. Bunlar arasında Almanya'dan en fazla silah satın alan ülke 635 milyon euro ile Katar Emirliği. Ancak satılan silahların niteliği ve tam olarak miktarını öğrenmek için hükümetin gelecek yıl sunacağı raporu beklemek gerekecek. Medyada yer alan haberlere göre Katar, Almanya'dan 62 adet "Leopard 2" ana muharebe tankı ve 24 adet obüs satın aldı.
'İnsan hakları çıkarlara feda ediliyor'
Sol Parti silahlanma uzmanı Jan van Aken, Başbakan Angela Merkel'i “dur durak bilmeyen” bir ihracat siyaseti izlemekle suçladı: “Silah ihracatı yönetmelikleri hiç de katı değil. On yıllardır bize bunun tersini söylüyorlar ama bu doğru değil. Zira yönetmelikler, diktatörlere kendi halklarına baskı uygulamaları için en fena savaş silahlarını temin etmeye izin veriyor. On yıllardır yapılan her şey meşru, yani sıkı yönetmeliklerimiz yok. Ve maalesef pratikte, tekil olarak baktığımızda insan haklarının feda edildiğini ve dış politik çıkarların galip geldiğini görüyoruz.”
Uluslararası Af Örgütü'nün yıllık raporunda Katar hakkında işkence olayları, kadın haklarına riayet edilmemesi, ifade özgürlüğünün kısıtlanması gibi değerlendirmelerde bulunulmuştu. Suudi Arabistan ise aynı raporda yaygın işkence vakalarıyla anılmıştı. Alman hükümeti buna karşın yılın ilk yarısında Suudi Arabistan'a 118 milyon euro değerinde silah satılmasına onay verdi. Geçen yıl bu rakam 1 milyar 240 milyon euro ile rekor seviyeye ulaşmıştı.
Sol Parti milletvekili Jan van Aken rakamlardaki çarpıcı düşüşün bir yönelim değişikliği anlamına gelmediğini belirtiyor. Zira henüz devriye gemileri ve tankların federal hükümetten izin beklediğini kaydediyor.
Silah alan ülkelerde hak ihlalleri
Almanya tarafından Suudi Arabistan ve Katar'a yapılan silah ticareti yıllardır eleştiri oklarının hedefinde. Otoriter rejimlerle yönetilen bu ülkeler 2011 yılı ilkbaharında tank ve askerlerle Bahreyn’deki protesto gösterilerinin bastırılmasına katılmıştı. Ayrıca Riyad, ülke içindeki protesto gösterilerine karşı da şiddet yoluna gitti.
Deutsche Welle'ye konuşan Sol Parti Milletvekili Jan van Aken şunları belirtiyor: “Suudi Arabistan'da insan haklarını son derece kısıtlayan bir hanedan var. Açıkçası Taliban hakkında yaptığımız tüm yoğun eleştirileri Suudi Arabistan için de aynen yapmak mümkün. Kadınların ezilmesi, bütünüyle toplumsal hayatın dışında tutulmaları olsun, idam cezası ya da işkence olsun tüm bunlar Suudi Arabistan için de geçerli. Ve bu, onlara silah satmamanın bir kriteri ya da gerekçesi haline gelmiyor. Tam tersine ne istiyorlarsa canla başla temin ediliyor.”
Hükümetten Mısır savunması
Hükümet ise bu açıklamaları reddediyor. Federal Ekonomi Bakanı Philipp Rösler hükümetin silah ihracatına verdiği izinlerde tam bir sorumluluk içinde davrandığı kanısında. Bakan Philipp Rösler hükümeti şu sözlerle savundu: “Söz konusu olan sadece Körfez ülkeleri değil. Ayrıca farklılıklar gözetiliyor. Arap Dünyası söz konusu olduğunda, Mısır örneğinde belirsiz iç politik durumu gözettik ve bilinçli bir şekilde her şeyi askıya almaya karar verdik. Bu, federal hükümetin izin verme pratiği çerçevesinde tam bir sorumlulukla hareket ettiğini göstermektedir. Ve her durum ayrı ayrı değerlendirilmektedir. Mesela oradaki iç politik durum ne ve bölgede hangi ihtiyaçlar mevcut. Ve bu, her durumda tekrar tekrar yapılmaktadır.”
© Deutsche Welle Türkçe
Bernd Gräßler / Ercan Coşkun
Editör: Hans Ziegler