1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da Thüringen krizinden çıkış aranıyor

8 Şubat 2020

Almanya’nın Thüringen eyaletinde yapılan başbakanlık seçiminde Hür Demokrat Thomas Kemmerich’in sağ popülist Almanya için Alternatif partisinin desteği ile seçilmesi üzerine başlayan siyasi kriz aşılmaya çalışılıyor.

https://p.dw.com/p/3XTRF
Federal Hükümet’in ortakları, Başbakan Merkel başkanlığında toplandı.
Federal Hükümet’in ortakları, Başbakan Merkel başkanlığında toplandı. Fotoğraf: picture-alliance/dpa/P. Zinken

Federal Hükümet'in ortağı olan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU), Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ve Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) lider kadroları Başbakan Angela Merkel başkanlığında Berlin’de toplandı. Parti genel başkanları, Federal Meclis grup başkanları ve kabine üyelerinin katıldığı Koalisyon Kurulu toplantısında, Thüringen eyaletinde en kısa sürede bir başbakan seçimi yapılması ve bundan bağımsız olarak erken seçimlere gidilmesi çağrısı yapıldı. Eyalet meclisindeki mevcut siyasi dağılım ile istikrarlı bir hükümet kurulamayacağı için erken seçimlerin kaçınılmaz olduğuna da dikkat çekildi.

Thomas Kemmerich
Thomas KemmerichFotoğraf: picture-alliance/dpa/M. Schutt

Krizin baş aktörü Kemmerich istifa etti

Almanya için Alternatif'in (AfD) desteğiyle sürpriz şekilde başbakan seçilen ve seçimin hemen ardından görevi devralan, ancak gelen baskılar üzerine sadece 24 saat sonra istifa edeceğini açıklayan Hür Demokrat Parti’li (FDP) Thomas Kemmerich istifasını bugün resmen sundu. Yoğun eleştiriye uğrayan Kemmerich, bir günlük görev süresi vesilesiyle oluşan 90 bin eurodan fazla başbakanlık maaşı bağlantılı gelirini de hazineye iade edeceğini duyurdu.

Merkel'den müdahale

Bugün yapılan Koalisyon Kurulu toplantısı öncesinde ise Başbakan Merkel, partisi CDU üyesi, Federal Hükümet'in Doğu Eyaletleri Sorumlusu Christian Hirte’yi görevden aldı. Hirte, Thüringen’de sağ popülist AfD’nin oyu ile başbakan seçilen FDP’li Kemmerich'i "merkezin adayı” diye niteleyerek, Sol Parti, SPD ve Yeşiller’den oluşan bloku yenilgiye uğrattığı için Twitter üzerinden tebrik etmişti. Bu da Federal Hükümet'in ortağı SPD ile muhalefet partilerinde sert tepkiye neden olmuş, Hirte'nin istifası talep edilmişti.

Sol Parti Eyalet Teşkilatı Başkanı Susanne Hennig-Wellsow, FDP'li Kemmerich'i seçim sonrası ayaklarının dibine bir çiçek buketi bırakarak protesto etmişti.
Sol Parti Eyalet Teşkilatı Başkanı Susanne Hennig-Wellsow, FDP'li Kemmerich'i seçim sonrası ayaklarının dibine bir çiçek buketi bırakarak protesto etmişti.Fotoğraf: picture-alliance/dpa/M. Schutt

Thüringen’de danışıklı dövüş

Sağ popülist, göç ve İslam karşıtı AfD, Thüringen’deki seçimlerde kendi adayını da çıkarmış olmasına rağmen, grup olarak ona değil, Hür Demokrat Kemmerich’e oy vermiş, Kemmerich de bu sayede üçüncü turda bir oy farkla sürpriz şekilde başbakan seçilmişti. Kemmerich'in partisi FDP, ekim ayı sonunda yapılan eyalet parlamentosu seçimlerinde yüzde beş barajını kıl payı geçmiş, meclise sadece beş vekil gönderebilmişti.

Sol Parti'nin seçimlerden birinci güç olarak çıktığı eyalette, onu sağ popülist AfD izlemişti. Üçüncü güç ise Başbakan Merkel’in partisi CDU olmuştu. CDU, eski Doğu Almanya geleneğinin takipçisi olduğu iddiasıyla Sol Parti ile işbirliğini reddediyor. Hristiyan Demokrat Birlik, bu tutumu nedeniyle Thüringen’de Sol Parti ile koalisyonu reddetmiş, eyalette istikrarlı bir hükümet kurulması da böylece imkânsız hale gelmişti.

Almanya'da bir tabu yıkılması

Sol Parti, SPD ve Yeşiller ile bir azınlık koalisyonu üzerinde anlaşmış, söz konusu azınlık hükümetine de son beş yılda eyaleti yöneten ve halk içindeki sempati değerleri yüksek olan Sol Parti’li Bodo Ramelow’un başbakanlık etmesi öngörülmüştü. Çarşamba günü yapılan seçimlerde ise Ramelow yerine sürpriz şekilde FDP’li Kemmerich seçildi. Hem göç ve İslam karşıtı AfD’nin hem de Merkel’in partisi CDU’nun destek vermesiyle böylece mecliste sadece beş koltuk sahibi olan FDP’nin lider adayı Kemmerich başbakan olmuştu.

AfD’nin desteği ile bir başbakan seçilmesi, Almanya’da bir tabu yıkılması olarak niteleniyor. Nitekim hem kitle partileri hem de muhalefet, sağ popülist AfD ile işbirliği yapmayı prensip olarak reddediyor.

Reuters,epd/ETO,AÜ

© Deutsche Welle Türkçe