1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
TerörizmAlmanya

Almanya'da terör tehlikesi ne boyutta?

Marcel Fürstenau
16 Aralık 2023

Almanya ve Hollanda'da radikal İslamcı Hamas adında saldırı hazırlığında olduğu gerekçesiyle dört kişi tutuklandı. Anayasayı Koruma Teşkilatı, saldırı uyarısında bulunmuştu. Peki terör tehlikesi arttı mı?

https://p.dw.com/p/4aDm4
Almanya'da Hamas üyesi olduğundan şüphelenilen 3 kişi gözaltına alındı
Almanya'da Hamas üyesi olduğundan şüphelenilen 3 kişi gözaltına alındıFotoğraf: Fabrizio Bensch/REUTERS

Hamas'ın İsrail'de gerçekleştirdiği terör saldırılarından yaklaşık iki ay sonra, Almanya ve Hollanda'da radikal İslamcı Hamas adına saldırı hazırlığında olduğu gerekçesiyle dört kişi tutuklandı. Lübnan, Mısır ve Hollanda vatandaşı şüphelilerin Avrupa'daki Yahudi kurumlarına saldırı planladığı öne sürülüyor. 

Hamas, İsrail, Almanya, Avrupa Birliği, ABD ve bazı Arap devletleri tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılıyor.

Hollanda güvenlik makamları ile iş birliği

Abdülhamid El A., Muhammed B. ve İbrahim El-R.'nin Berlin'deki Federal Emniyet Teşkilatı (BKA) görevlileri tarafından gözaltına alındığı bildirildi. Federal Başsavcılık'tan yapılan açıklamaya göre, Nazih R. ise Hollanda polisinin çıkardığı Avrupa çapında geçerli tutuklama emri uyarınca Rotterdam'da tutuklandı.

Abdülhamid El A.'nın 2023'ün bahar aylarında Hamas'a ait bir yeraltı silah deposunun yerini tespit etmekle görevlendirildiği iddia ediliyor. El A'nın Ekim ayında Muhammed B. ve Nazih R. ile birlikte silahları aramak için Berlin'den birkaç kez seyahat ettiği, İbrahim El-R.'nin onlara destek olduğu öne sürülüyor. Şüphelilerin amaçlarının ise silahları Berlin'e getirmek ve Avrupa'daki Yahudi kurumlarına yönelik olası saldırılar için hazır tutmak olduğu iddiasına yer veriliyor.

Anayasayı Koruma Dairesi'nin Hamas imajı

Söz konusu iddiaların doğru çıkması halinde, bunun terör tehdidinin "yeni bir niteliğe" kavuşması anlamına geleceğine dikkat çekiliyor. Anayasayı Koruma Dairesi uzun süre boyunca Almanya'nın Hamas için sadece bir 'geri çekilme' yeri olduğu varsayımından yola çıktı. Kurumun raporlarında Hamas'ın Almanya'da şimdiye kadar sadece propaganda faaliyetleri düzenlediği ve bağış topladığından söz ediliyordu. Bu gerekçeyle 2002 ve 2005 yıllarında Hamas'a bağlı iki örgüt yasaklandı.

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'de gerçekleştirdiği terör eylemlerine tepki olarak Hamas'ın Almanya'da faaliyet göstermesini yasakladı. Bakan, kısa bir süre önce Hamas üyesi olduğundan şüphelenilen dört kişinin tutuklanmasını tutumunun doğruluğunun bir teyidi olarak görüyor.

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser
Almanya İçişleri Bakanı Nancy FaeserFotoğraf: Arne Dedert/dpa/picture alliance

"İslamcı kesimi gözlem altında tutuyoruz"

İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan ilk değerlendirmede, "İslamcı kesimi gözlem altında tutuyoruz. Yahudilerin korunması bizim en büyük önceliğimizdir. Yahudilerin hayatlarını ve İsrail devletinin varlığını tehdit edenlere karşı tüm anayasal araçları kullanıyoruz" ifadelerine yer verildi. Federal Adalet Bakanı Marco Buschmann da buna benzer ifadeler kullandı.

Dört terör zanlısının tutuklanması, Federal Anayasayı Koruma Dairesi Başkanı Thomas Haldenwang'ın Kasım ayı sonunda yaptığı tehdit analiziyle de örtüşüyor. Haldenwang, "Şu anda paralel krizler nedeniyle karmaşık ve gergin bir tehdit durumuyla karşı karşıyayız ve bu durum Hamas'ın işlediği barbarca suçlarla daha da kötüleşiyor" değerlendirmesinde bulunmuştu.

Yahudiler ile İsrail'e yönelik nefret

Anayasayı Koruma Dairesi, öncelikle Almanya'nın özgür ve demokratik temel düzenine yönelik planlar hakkında bilgi toplayan ve analiz eden bir Alman iç istihbarat servisi.

Anayasayı Koruma Dairesi çok farklı kesimleri izliyor ve normalde birbirleriyle çok az ilgisi olan ya da hiç ilgisi olmayan gruplar arasındaki kesişmeleri de gözlemliyor. Kurumun başkanı Thomas Haldenwang, kurumun uzmanlarının analizlerini özetlerken "Yahudi karşıtlığı ve İsrail düşmanlığı İslamcılar, Alman ve Türk aşırı solcular ve aşırı sağcılar ile aşırı Filistinli örgütlerin destekçileri arasındaki bağlantı unsurlarıdır" diyor.

Federal Anayasayı Koruma Dairesi'ne göre İsrail'in ortak düşman imajı, bu aktörlerden bazıları arasında hem eski hem de yeni bağlantıların kurulmasına neden oluyor. Kurum, bunun gelecekte münferit vakalarda daha güçlü bir işbirliğine yol açmasından endişe ediyor. Bu nedenle Almanya, Ortadoğu'daki savaşın başlangıcından bu yana İsrail ve Yahudi karşıtı kışkırtmalara karşı önlemlerini artırdı; faaliyet ve dernek yasakları da bu önlemler arasında yer aldı. Almanya'da Hamas'ın yanı sıra Filistinli Samidoun ağı da yasaklandı.

Yalan haberlerin katalizatör etkisi

Anayasayı Koruma Dairesi'nin analizine göre, genellikle sahte haberlerin de dahil olduğu sosyal medyadaki dijital görüntü seli, duygusallaşmaya katkıda bulunuyor ve bir radikalleşme faktörü görevi görüyor. Bu durum, mevcut ortamı istismar etmek ya da güçlendirmek isteyen yurt dışındaki devlet aktörleri tarafından daha da kışkırtılıyor.  Anayasayı Koruma Dairesi'nin tespitleri Federal Kriminal Dairesi'nin (BKA) değerlendirmeleriyle de örtüşüyor.

Olayların daha da tırmanabileceğini düşünen Anayasayı Koruma Dairesi Başkanı Haldenwang, "Bir süredir İslamcıların Batı'da saldırı düzenleme niyetinde olduklarını gözlemliyoruz ve Almanya'da her gün bir İslamcı saldırı düzenlenebileceğini defalarca vurguladım" dedi. Hamas üyesi olduğundan şüphelenilen dört kişinin tutuklanması Haldenwang'ın endişelerinde haklı olduğunu gösteriyor.

Anayasayı Koruma Dairesi'nden radikalleşme uyarısı

Cihatçı çevrelerde saldırı çağrıları yapıldığı ve bunun "yeni bir nitelik kazandığı" uyarısında bulunan Anayasayı Koruma Dairesi, son derece "duygusallaşmış" kişilerin bu çağrılardan etkilenebileceği uyarısında bulunuyor. Kurumun başkanı Thomas Haldenwang, "Bu durum, tek başına hareket eden ve basit araçlarla 'yumuşak hedeflere' saldıran faillerin radikalleşmesine yol açabilir. Tehlike gerçek ve uzun zamandır olmadığı kadar yüksek" şeklinde konuşuyor.

Şu ana kadar Almanya'da sadece bir kısmı şiddet içerikli olmak üzere Filistin halkıyla dayanışma gösterileridüzenlendi; gösterilerde İsrail karşıtı sloganlar atıldı. Anayasayı Koruma Dairesi de sosyal medyada Yahudi karşıtlığının arttığını gözlemliyor. Kuruma göre, Müslümanlar ve Filistinliler her şeyden önce Batı'nın kurbanları olarak gösteriliyor.

Filistin yanlısı gösterilerde nefret mesajları

Aynı zamanda, Filistin yanlısı gösterilerdeki çoğunluğun aşırılık yanlısı olmadığı da vurgulanıyor. Ancak  Anayasayı Koruma Dairesi'nin analizine göre, gösterilerde nefret mesajlarına karşı çıkılmıyor ve bu da bazen toplantıların duygusallaşmasına, radikalleşmesine ve gerginliğin tırmanmasına yol açıyor.

Anayasayı Koruma Dairesi Başkanı Thomas Haldenwang, güvenlik makamlarının tüm radikalleşme faktörleri ve olası senaryolarla ilgilendiğini söylüyor. Haldenwang, "Yahudilerin, İsrail kurumlarının ve büyük etkinliklerin güvenliğine karşı olası planları engellemek için var gücümüzle çalışıyoruz" diyor.

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl erişebilirim?