Göçmenlere kayıp ilanı
28 Ağustos 2012İlanların üzerinde büyük harflerle “Kayıp” yazıyor. Altında ise esmer tenli, siyah saçlı bir gencin resmi görülüyor. Üzerinde “Bu bizim oğlumuz” diye yazan ilan şöyle devam ediyor: “Onu özlüyoruz, çünkü onu artık tanıyamıyoruz. Her geçen gün bizden daha fazla uzaklaşıyor ve radikalleşiyor. Fanatik gruplara ya da terör örgütlerine katılmasından ve onu tamamen kaybetmekten korkuyoruz.”
En altta da aşırı eğilimlerle mücadele amacıyla kurulan danışma merkezinin telefonu yer alıyor. Almanya İçişleri Bakanı Hans Peter Freidrich bu danışma hattıyla göçmen gençlerin radikalleşmesinin önüne geçmek istiyor. Danışma merkezi, 2012'nin başında Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi bünyesinde kuruldu. Merkez, göçmenlere telefon ve internet üzerinden, nadir durumlarda da birebir görüşerek danışmanlık hizmeti sunuyor.
Kampanya tartışmalı
Ancak planlanan kampanyanın göçmenler üzerinde etkili olmayacağı konusunda kuşkular var. Berlin Türk Cemaati Başkanı Bekir Yılmaz, bu kampanya ile genelleme yapıldığını ve Müslümanların tümünün radikalleşebilecekleri yönünde zan altında bırakıldığını söyledi. Yılmaz, Berlin ve Almanya'da yaşayan göçmenlerin kampanya ile küçük düşürüldüğünü savundu.
Kampanya çerçevesinde sadece hayalî kayıp ilanları değil, pek çok afiş ve kartpostal da basılacak. Kampanyanın yüzleri olarak seçilen üç genç erkek ve bir başörtülü kadın, dört farklı figür olarak yansıtılacak. İlanlar 21 Eylül itibariyle özellikle Berlin, Hamburg ve Bonn kentlerinde göçmenlerin yoğun yaşadığı semtlerde dağıtılacak. Almanca, Türkçe ve Arapça gibi farklı dillerde olacak.
Eleştirilere rağmen İçişleri Bakanlığı iyimser. Bakanlıktan yapılan açıklamada, ilanlarda yansıtılan duygusal tasvir ile radikalleşmeye karşı mücadele edilerek güvenliğin sağlanması yönünde gösterilen ortak çaba ve mağdurları koruma arzusunun daha belirgin ortaya koyulduğu ifade ediliyor.
Siyasi, kültürel ve sosyal açıdan göçmenlerin toplumda kabul görmesini desteklemeyi hedefleyen internet gazetesi MiGAZIN de tam da bu noktanın tehlikeli olduğuna dikkat çekiyor. MiGAZIN'in editörlerinden Avukat Birol Kocaman, aşırı eğilimlere yöneldiği tasvir edilen eğitimli ve sempatik kişilerin afişlerde yer almasının, insanlara bu kişilerin çevrelerindeki bir iş arkadaşı, dostu, komşusu ya da spor kulübünden tanıdığı olabileceğini çağrıştırdığı uyarısında bulunuyor.
Siyasilerden de tepki var
Almanya'daki göçmen milletvekillerinden de planlanan kampanyaya tepkiler geldi. Hür Demokrat Parti (FDP) Federal Parlamento Milletvekili Serkan Tören, afişlerin İslam'ı terörizmle bağdaştırarak önyargıları körüklediğini kaydetti. Vatandaşların vergilerinin boşa savrulduğunu ifade eden Tören, camilerde yapılacak bilgilendirme kampanyalarının daha etkili olacağı tavsiyesinde bulundu.
Sosyal Demokrat Parti (SPD) federal milletvekili Aydan Özoğuz da sempatik görünen Müslümanların fotoğraflarıyla herkesin bir fanatik, hatta terörist olabileceğinin telkin edildiğini söyledi. Özoğuz, ‘radikal'den neyin kasdedildiğinin de net bir şekilde ortaya koyulmadığı eleştirisinde bulundu.
"Korkuları tetikliyor"
Almanya İslam Konseyi Başkanı Ali Kızılkaya da kayıp ilanlarının Müslümanlara karşı önyargıları ve korkuyu tetiklediği yönünde İçişleri Bakanlığı'nı eleştirdi. Kızılkaya, Bakanlığa maddi kaynaklarını ve olanaklarını, Nasyonal Sosyalist Yeraltı örgütünün işlediği cinayetleri ve perde arkasındaki skandalları aydınlatmak için kullanması çağrısında bulundu.
Göçmenler ise tepkilerini sosyal paylaşım sitelerinde gösteriyor. Facebook'a Alman İçişleri Bakanı'nın fotoğrafını koyan kullanıcılar üstüne ‘KAYIP' yazdılar.
© Deutsche Welle Türkçe
Haber: Deniz Eğilmez
Editör: Hülya Köylü