1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da Sufizm

5 Haziran 2011

Sufilik denince akla ilk olarak Müslüman ülkeler geliyor. Ancak Sufilere Avrupa ülkelerinde de rastlamak mümkün. Örneğin Almanya’da çeşitli tarikat ve cemaatlerde 5 binin üzerinde Sufi bulunduğu tahmin ediliyor.

https://p.dw.com/p/11OlB
Fotoğraf: AP

Rüsselsheim şehir merkezinde bulunan bir apartmanın pencerelerinden sokaklara ilahiler dökülüyor. Bir kilisenin tam karşısında bulunan binada, beyazlara bürünmüş kadınlar, erkekler ve çocuklar, ilahilerin ritmi ile salınıyorlar. Hepsi Aleviyye Tarikatı’nın üyeleri. Söylenen ilahiler Allah sevgisi üzerine. Ayrıca münacat duaları ediliyor ve Allah’ın 99 ismi zikrediliyor.

"Her dinin özü"

Almanya’da Sufilerin bir tarikat kurması mümkün olmadığı için, yerine 2007 yılında AISA kısa adıyla bir dernek kurulmuş. Dernek Avrupa’da benzerleri arasında en büyüğü. Özellikle Fransa ve Cezayir'de yaygın olan Aleviyye Tarikatı’nın Almanya'da da bir kolu var. Burada 120 üye kayıtlı.

Sufismus Tanz
Almanya'da 5 binin üzerinde Sufi bulunuyorFotoğraf: AP

Derneğin başkanı Tevfik Hartit, bu İslâmi akımın özelliğini şöyle dile getiriyor: "Sonuçta tasavvuf, kanımca her dinin özünü oluşturur. Tasavvuf, her dinde eşit olan bu özün ortaya çıkarıldığı ve bu özü yüzyıllardan günümüze taşıyan platform aslında.”

Evrensel Sufizm

İslam inanışına göre, kişiliği kötü huylardan arındırıp olgunluğa erme yolu olan Sufizm, 7. Yüzyıl’dan bu yana İslam kültürünün önemli bir parçası. Toplumun tüm katmanlarında yaygın olan Sufizm özellikle Mısır, Fas ve Sudan gibi ülkelerde gelişme kaydetti. Mistik İslam’ın etkisi sadece Müslüman ülkelerle de sınırlı kalmadı. Hindistan’da yetişen Hazret İnayet Han 20. Yüzyıl’ın başlarında, Batı dünyasına ruhaniyeti, ilahi aşkı, Sufizm'in diğer kavramlarını ve yaşam biçimini Batılı kültürde anlaşılabilecek bir dilde anlatarak Evrensel Sufizm adı verilen akımın temelini attı.

Aşırı tutucular Sufizme karşı

Ancak muhafazakâr Müslümanlar, bu akımlara karşı bir tavır içinde. Özellikle de İran ve Pakistan gibi ülkelerde. Bunun arkasında müzik, dans ve meditasyonun batıl kökenli olarak görülmesi de yatıyor. Münih’teki Devlet Etnografya Müzesi’nin Şark Bölümü Başkanı ve etnolog Jürgen Wasim Frembgen, Sufizme yönelik muhalefete bir neden daha olduğunu söylüyor: "Aşırı tutucu Müslümanlar gerçeğin anahtarının kendilerinde olduğuna inanmışlardır hep. Köktendinci, radikal akımlarda bunu görüyoruz hep. Bu akımlarda hep tek hakikatın kendilerininki olduğuna inanıyorlar, Sufiler ise hep hakikat arayışında. Ayrıca Sufiler Allah ile şahsi ve candan bir ilişki kurdukları için her yerde, her zaman eleştirilmişlerdir.”

Mısır gibi ülkelerde Sufilerin sayısında hızlı bir artış kaydedilirken, Almanya’da söz konusu derneklerin çatısı altında yaklaşık 5 bin üye bulunuyor.

Zusammenkunft von Mitgliedern der AISA-Gemeinschaft
AISA Derneği üyeleriFotoğraf: AISA

Rüsselsheim’daki Aleviyye Tarikatı üyeleri üç saat boyunca ilahiler söyleyip dualar ettikten sonra biraz yorgun, biraz da mahmurlar, ancak herkes bu buluşmaları kendi için birer kazanç olarak görüyor.

"Ümit Ateşi"

AISA Derneği’nin üyeleri, çocuklara ve gençlere yönelik sosyal çalışmalar da yapıyorlar. Tarikatın ruhani öğretmeni Şeyh Bentounés, tüm dinlerden gençlerin katılacağı ve “Ümit Ateşi” adını taşıyacak bir yürüyüş düzenlemeyi planlıyor. Amaç, Olimpiyat Meşalesi benzeri bir ateş ile Almanya’daki tüm büyük şehirleri dolaşmak.

© Deutsche Welle Türkçe

Christina Beyert / Çeviren: Aydın Üstünel

Editör: Başak Özay