Türk Dışişleri'nden Almanya'ya polis şiddeti tepkisi
27 Ekim 2020Almanya'nın Köln kentinde hafriyat şirketi işleten 29 yaşındaki Türk vatandaşı Yüksel Aker'in iş yerinde polisler tarafından darp edildiği iddiaları üzerine açıklama yapan Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, konunun takipçisi olduklarını söyledi.
Bu ve benzeri olayların sorumlularının adalet önünde hesap vermelerini beklediklerini kaydeden Aksoy, "Alman makamlarının şiddet uygulayan polis mensupları hakkında gerekli adımları ivedilikle atmalarını ve Almanya'da son dönemde özellikle göçmenlere ve Müslümanlara yönelik artış kaydeden polis şiddeti vakaları karşısında daha duyarlı davranmalarını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
DW Türkçe'ye konuşan Yüksel Aker, 21 Ekim'de meydana gelen olayda polislerin kendisine "nedensiz yere saldırdığını" ileri sürdü. Kardeşinin aynı parsel üzerindeki firmasında kamyon sürücüsü olarak çalışan bir personelle tartıştıklarını aktaran Aker, bu kişinin polisi arayarak şikayetçi olduğunu, bunun üzerine polisin şirketi bastığını söyledi.
Şoför, Yüksel Aker'in kendisine balta ile saldırdığını ileri sürerken Aker bu iddiayı yalanladı. "Bana yumruk atmak için üzerime hücum etti, ben geri çekilince kamyona çarptı. Muhtemelen o sırada yaralandı. İş yerinde herkes bu olayı gördü" diye konuşan Aker, "Olaydan 20 dakika sonra polis şirketi bastı. Gelir gelmez ellerimi kelepçelediler ve iş yerimde arama yaptılar" dedi. Aker arama sırasında herhangi bir balta bulunamadığını aktardı.
Polislerin bir buçuk saat ifadesini aldıklarını anlatan Aker, "Bu süre içinde asla gergin bir ortam oluşmadı. Hatta polislere içecek ikram ettim" diye konuştu.
Kamera kayıtlarına incelemek üzere el konuldu
İfadesini alan polislerin daha sonra özel cep telefonu ve iş yeri telefonları ile şirket araçlarına, incelemek üzere el koymak istediklerini anlatan Aker, "Arama iznini görmeden buna izin vermeyeceğimi söyledim. Üstelik işlerimi cep telefonlarımla yürütüyorum. Telefonları verirsem müşterilerimle irtibatımın kesileceğini söyledim. Arama ve el koyma yetkileri olduğuna dair belgeleri olup olmadığını sordum. Bunun üzerine iş yerimi mühürlemekle tehdit ettiler" dedi.
Polislerin iş yerindeki güvenlik kamerasını söktüklerini, o andan itibaren de tavırlarının birdenbire sertleştiğini ileri süren Aker, "Kameralar devre dışı kalınca altı polis üzerime çullandı. Beni yere, çamura yatırdılar ve yeniden kelepçelediler. Bu sırada defalarca tekme ve yumruk vurdular" diye konuştu.
Polislerin daha sonra özel ve iş yeri cep telefonlarını ve şirket araçlarının anahtarlarını da alarak gittiklerini belirten Aker, "Ama gitmeden önce benim için bir de ambulans çağırmışlar" dedi. Yüksel Aker'e bir hafta iş göremez raporu verildi.
Köln Emniyet Müdürlüğü Sözcüsü Ralf Remmert, Aker'in polislerle ilgili iddialarının soruşturulduğunu belirtirken, Aker hakkında da tehlikeli şekilde yaralamak üzere saldırıda bulunmak ve polis memurlarına direnmek suçlamalarıyla soruşturma başlatıldığını açıkladı.
Yüksel Aker hakkında açılan soruşturma ile ilgili olarak, "Polislere kesinlikle direnmedim. Sadece yüzüme darbe almamak için başımı korudum" diye konuştu.
Tuncay Yıldırım
© Deutsche Welle Türkçe