Almanya’da nükleer enerji isyanı

Politikacılarla çevre örgütleri elektrik abonelerine santralı işleten İsveç şirketi Vattenfall’dan elektrik almama çağrısında bulundular. Bu çağrının boşa gitmediği anlaşılırken, ekolojik elektrik satan şirketlerin ise abone kayıtlarını yetiştirmekte zorlandığı görülüyor. Rüzgar ve sudan elde edilen yenilenebilir enerji türleri Almanya’da hızla yayılıyor.

Kimi Alman bir kez atom elektriği kullandığını, ama faturası sürekli kabardığı için şirket değiştirdiğini söylerken, kimi de bir nükleer enerji santralının kısa aralıklarla iki, üç kez arızalanmasının rastlantı olamayacağını, bu yüzden de nükleer enerjiye güveninin kalmadığını anlatıyor.”

Elektrik abonesi gibi Hamburg tüketiciyi koruma derneğinin başkanı Günter Hörmann da öfkeli.

“Krümmel’deki son arızadan beri danışma büromuzdaki telefonlar sürekli çalıyor. Herkes Vattenfall sözleşmesinden nasıl kurtulabileceğini soruyor. Çoğu ekolojik elektriğe abone olmak istiyor. Nasıl elektrik olduğu önemli değil, yeter ki Vattenfall olmasın, diyenler de var.”

Vattenfall müşteri kaybediyor

Schleswig Holstein eyaletindeki Krümmel nükleer santralında meydana gelen arızalar bu elektrik şirketine çok müşteri kaybettirdi. Ama Vattenfall’ın Hamburg’daki sözcüsü Sabine Neumann bu haberi doğrulamaya yanaşmıyor:

“Bu sonuca varmak için henüz erken. Bir elektrik şirketinden diğerine geçişteki düzenlemelerin uzaması nedeniyle eski şirketin bundan haberdar olması zaman alıyor.”

Nükleer santrallardaki arızaların ekolojik enerji şirketlerine yaradığı kesin. Greenpeace Energy şirketinin yönetim kurulu üyesi Robert Werner bu durumdan memnun:

“Ortalama başvuru sayısının %300 kadar üzerine çıktık. Sadece Hamburg’da her gün yüz abone daha kazanıyoruz. Berlin’de de ekolojik elektrik abonelerimiz artıyor. Bizce bunun tek nedeni Krümmel nükleer reaktöründeki arıza.”

Lichtblick adlı Almanya’nın en büyük yenilenebilir enerji pazarlayıcısı da nükleer santraldaki arızadan kârlı çıkanlardan. Nükleer reaktördeki arızadan sonra şirketin ilk müşteri sayısı %70 artmış. Bütün Almanya’da her gün 500 yeni aboneyle kontrat imzalayan Lichtblick şirketinin yönetim kurulu üyesi Gero Lücking, ‘imzalanan her abonelik sözleşmesi bir siyasi irade beyanıdır’, diyor:

“Bu bize, müşterinin elektrik şirketi değiştirmekle enerji politikası konusunda görüş bildirme gücüne kavuştuğunu gösteriyor. Yani bir bakıma, eski şirketi Vattenfall’a kırmızı kart göstermiş oluyor.”

“Enerji devlerinden elektrik alma!”

Diğer ekolojik elektrik şirketlerinin de abone sayısı hızla artıyor. Tüketiciyi koruma dernekleri, aynı zamanda ekolojik enerji de satan ancak üretimin tamama yakın bölümünü konvansiyonel termik santrallardan karşılayan elektrik devlerinden elektrik alınmamasını tavsiye ediyor. İklimin korunmasına katkıda bulunmak için yenilenebilir enerjiden ekolojik elektrik üretenler dışındaki şirketlere abone olunmaması gerektiğini belirten Greenpeace Energy yönetim kurulu üyesi Werner, şirketlerince arz edilen prizdeki elektriğin yüzde yüz yenilenebilir enerjiden kazanılmamış olmasının çevre dostu elektriğe geçişe engel oluşturamayacağı görüşünde:

“Çünkü elektrik faturanıza ödediğiniz paranın yeni nükleer enerji santrallarına harcanmayacağından emin olabiliyorsunuz. Karma elektriğimizde kömürlü termik santralların payı zaten sıfır. Müşterimizin ödediği paranın tamamı rüzgar türbinleri ve hidroelektrik santral yatırımlarında kullanılıyor.”

Krümmel nükleer enerji santralı ilk kez 2007 yılında arızalanmıştı. Yağ tutuşması yüzünden transformatörlerin yanması reaktörü iki yıl devre dışı bırakmış ve bu arıza Vattenfall şirketine 250 bin abone kaybettirmişti.

Verena Herb / Ahmet Günaltay




Editör: Ayhan Şimşek