1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da antisemitizm korkusu

22 Temmuz 2014

Almanya'da Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere destek eylemlerinde kullanılan antisemitist ifadeler endişeye yol açıyor.

https://p.dw.com/p/1Cgmy
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

İsrail'in Gazze operasyonunu kınamak ve Filistin halkına destek olmak amacıyla Almanya'nın çeşitli kentlerinde düzenlenen gösterilerde, Yahudi karşıtı söylemlerin ve kimi zaman da şiddete varan tepkilerin ortaya çıkması Alman siyasileri kaygılandırıyor.

Almanya Yahudiler Merkez Konseyi, ‘Yahudi nefretinin’ protestolara yansıdığını savundu. Berlin'de cumantesi günü düzenlenen bir eylemde polis, bir Yahudi'yi saldırıdan korumak zorunda kalmış, Essen kentinde de cuma günü eski bir sinagoga saldırı düzenlemeyi planladıkları iddiasıyla 14 kişi gözaltına alınmıştı.

Solidaritätskundgebung für Palästinenser 21.07.2014 Berlin
Fotoğraf: imago

Sosyal medyada Avrupa başkentlerinde Filistin halkına destek amacıyla düzenlenen protesto gösterilerinde polisin antisemitist sloganlara sesini çıkarmadığı yönündeki haberler giderek daha geniş yer buluyor.

Fransa’da hafta sonu düzenlenen protestolarda sinagoglara saldırılmıştı. Alman kentlerinde düzenlenen eylemlerde de Yahudi karşıtı söylemlerin ön plana çıkması endişeye neden oluyor.

'Şiddet kabul edilemez'

Berlin'in Neukölln semtindeki El Nur Camii'nin imamının internette yayınlanan bir videoda "Yahudileri öldürme" çağrısı yaptığını belirten Almanya'daki İsrail Büyükelçisi Yakov Hadas-Handelsman gelişmelerden kaygılı.

Hadas-Handelsman "Protestolara ya da ifade özgürlüğüne kesinlikle karşı değiliz. Bize göre bu demokrasinin temelini oluşturuyor. Ancak yaşananlar hafta sonunda olduğu gibi polise ya da İsrail yanlısı protestoculara yönelik şiddete dönüşürse, bu kabul edilemez. Zira protestolarda 'Yahudileri gazlayın!' gibi antisemitist sloganlar duyuluyor. Almanya'da böyle bir şey nasıl mümkün olur?" diyor.

Yahudi düşmanı açıklamalara Almanya’daki hemen her partiden sert yanıtlar gelse de Alman hükümeti henüz bu konuda alarma geçmeye gerek olmadığı görüşünde.

Siyaset Bilimci Stephan Grigat ise Gazze krizinin İsrail nefretine dönüşmüş şekilde Avrupa'ya taşındığını savunuyor. Grigat "Bunun ayırdına varmak için kahin olmaya gerek yok. Yaşanan Almanya'nın sokaklarında tahminen bundan 70 yıl önce son kez duyulmuş olan anlamsız bir antisemitizm" açıklamasını yapıyor.

'Protestocuların profili değişti'

2012 yılında İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalar sırasında da Almanya'da binlerce kişinin katıldığı protesto gösterilerinin düzenlendiğine dikkat çeken Grigat, ancak o günden bu yana protestocuların profilinin değişiklik kaydettiğini vurguluyor. O dönemki protestolarda sol görüşlü protestocuların öne çıktığını belirten siyaset bilimci, bu defaysa protestolarda radikal İslamcı çevrelerden katılanların ağırlıkta olduğunu vurguluyor.

Grigat, radikal protestocuların Gazze'de öldürülen sivillerin fotoğraflarını kullanarak nefret ateşini körüklediklerinin ve binlerce kişiyi kısa sürede saflarına çektiklerinin altını çiziyor.

Solidaritätskundgebung für Palästinenser 21.07.2014 Berlin
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Stephan Grigat'ın dikkat çektiği bir başka nokta ise sadece İsrail söz konusu olduğunda "İsrail karşıtlığı" gibi bir ifadenin kullanılması ve bu ifadenin dile ne kadar yerleşmiş olduğu. Grigat kimsenin “Japon karşıtlığı” ya da “İsveç karşıtlığı” gibi bir ifade kullanmadığına vurgu yapıyor. Siyaset bilimci Suriye'de yüz binlerce kişinin ölümüne kimse sesini çıkartmazken, birkaç yüz Filistinlinin öldürülmesinin ardından binlerce kişinin sokaklara dökülmesinin de sorgulanması gerektiğini savunuyor.

Almanya'da Stern dergisinin yaptığı bir ankete göre; ankete katılanların yarısından fazlası, Gazze'de yaşananlardan radikal İslamcı Hamas kadar İsrail devletinin de sorumlu olduğu görüşünü savunuyor. Katılımcıların yüzde 86'sı Almanya'nın İsrail'i desteklememesi gerektiğini görüşünde.

Avrupa genelinde olduğu gibi Gazze'ye destek protestolarının Almanya’da da devam etmesi, protestoların cuma günü yapılacak Dünya Kudüs Günü vesilesiyle doruk noktaya ulaşması bekleniyor.

©Deutsceh Welle Türkçe

Jeanette Seiffert