'AB hukukuna aykırı’
29 Nisan 2012Almanya’da yaşayan, ancak Türkiye’de evlenen birinin, eşini Almanya’ya getirmesi pek de kolay değil. Almanya’ya gelecek eşin, öncelikle Türkiye’de temel düzeyde Almanca öğrenmesi şart.
Aile birleşimi, vize ve oturum konularında benzer katı koşullar, bir başka Avrupa Birliği ülkesi Avusturya için de geçerliydi. Ancak Avrupa Adalet Divanı aldığı son kararda, Türkiye ile AB arasında 1970 yılında imzalanmış bulunan Katma Protokol’e atıfta bulundu. Türk vatandaşlarının haklarına, 1970 yılına göre kısıtlayıcı şartlar getirilemeyeceğine hükmetti. Avusturya hükümeti de bu karar üzerine önemli bir adım attı, katı uygulamaların Türk göçmenler için uygulanmayacağını duyurdu. Tüm bu gelişmeler gözleri, Avrupa’da en büyük Türk göçmen nüfusunun yaşadığı Almanya’ya çevirdi.
Hükümet ortağı Hür Demokrat Parti'nin (FDP) milletvekillerinden Serkan Tören, Almanya'daki uygulamanın da artık tartışmalı hale olduğu görüşünde. DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Tören, şunları söyledi:
“Zor bir hukuku durum var. Bana sorarsanız, kişisel görüşüm, Almanya’daki uygulama da Avrupa hukukuna uygun değil. Yani benim tahminim, bir mahkeme kararı çıksa Almanya ile ilgili, ileride bu hüküm düşecek. Ona göre bizim şimdiden yavaş yavaş düşünmemiz lazım. Öyle bir mahkeme kararı çıkarsa, bizim Almanya’da ne yapmamız gerekiyor, düşünmemiz lazım.”
‘Almanca öğrenilmeli, ancak koşul olmamalı'
Almanya'daki bazı Türk gençlerin, görücü usulüyle Türkiye’den eşlerle evlendirilmesi, sık sık tartışma konusu oluyordu. Almanya kültürünü, Almanca’yı bilmeyen eşler ülkeye geldiklerinde mağdur olabiliyor, uyum konusunda sorunlar yaşanabiliyordu.
Hür Demokrat Parti milletvekili Serkan Tören, evlilik yoluyla Almanya'ya geleceklerin Almanca bilmelerinin önemini vurguluyor, bunun Türkiye’den gelen eşler için de yararlı olduğunu kaydediyor:
“Bence dil öğrenmesi, bir devlete gelmeden önce çok önemli. Çünkü bu ilk adımı atınca hür oluyorsunuz. Kimseye bağlı olmuyorsunuz, hele aile içinde. Doktora gidebiliyorsunuz, hiçbir sorun çıkmadan. Avukata gidebiliyorsunuz. Bazen aile sorunları olabiliyor evli çiftte. Ona göre herkes istiyorsa tabii, avukata ya da doktora gidebiliyor, bağımsız. “
Serkan Tören’e göre, Türkiye’de gidilen Almanca kurslarında kurulan arkadaşlıklar, daha sonra Almanya’da da sürüyor, göçmen eşlerin sosyalleşmesine katkıda bulunuyor.
Ancak milletvekili Tören, aile birleşimi yoluyla Almanya'ya gelebilmek için Almanca öğrenmenin “koşul haline getirilmesini” doğru bulmuyor.
İçişleri Bakanlığı, uygulamada kararlı
Serkan Tören, AB Adalet Divanı'nın Türk göçmenler lehine aldığı son kararlara rağmen, Almanya İçişleri Bakanlığı'nın uygulamaların devamından yana olduğunu kaydetti. Tören, İçişleri Bakanlığı'na yönelttiği sorulara verilen yanıtta, mevcut uygulamaların AB hukukuna uygun olduğunun savunulduğunu, bunlara devam edileceğinin anlatıldığını kaydetti.
Liberal milletvekili Serkan Tören, kendi görüşünün Avrupa Adalet Divanı’nda bir dava açılması durumunda Almanya’nın kaybedeceği yönünde olduğunu, bu nedenle şimdiden alternatif bir sistem üzerinde çalışılması gerektiğini kaydetti. Tören’e göre, aile birleşimi kapsamında Almanya’ya geleceklerin önceden Almanca öğrenmeleri ödüllendirilebilir.
Alternatif öneri: “Bonus sistemi”
Serkan Tören, “Yeni bir konsept düşünmemiz lazım” derken, kendi önerisini şöyle dile getirdi:
“Yani Türkiye’deki insanlar, önceden bir dil kursuna giderse Türkiye’de, ne avantaj getirebilir… Bir bonus sistemi düşünebiliriz. Ona benzer bir uygulama düşünmemiz lazım. Ama bunların hepsi zorlama ile değil kendi isteğimiz ile olabilir. Çünkü mecburiyet yine getirirsek, yine o zaman düşecek ileride. Yine Avrupa mahkemesi o zaman karar verecek.”
Almanya’nın yalnızca aile birleşimi değil, vize konusunda da katı uygulamaları tartışma konusu. Avrupa Adalet Divanı’nın Türklere yönelik katı vize uygulamaları konusunda Almanya’yı haksız bulmasına karşın, bu konuda bugüne kadar Türkiye açısından tatminkâr bir adım atılabilmiş değil.
Türk vatandaşları için vize kolaylığı
Alman Hür Demokrat Parti milletvekili Serkan Tören, hükümet ortağı olan partisinin, vize kolaylığı için çaba gösterdiğini söylüyor:
“Kolaylıklar göstermemiz lazım. Bir işadamı, ya da üniversite talebesi, ya da bir sanatçı, Almanya’ya gelmek istiyorsa, bu bizim için kötü bir şey değil. Çok lazım da olan, bizim için de iyi olan bir şey. Ona göre, FDP olarak, Hür Demokrat Parti olarak, bu uygulamalarda çok kolaylıklar getirmek istiyoruz. Uzun süreli vizeyi çıkarmak istiyoruz. Yani sadece birkaç ay için değil, bir sene değil, 1’den 5 yıla kadar süren vizeler çıkarmak istiyoruz. Buradaki kolaylıkları FDP olarak, Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Dışişleri Bakanlığı’ndan istiyor.”
Milletvekili Serkan Tören, Almanya kamuoyu ve siyaset dünyasında endişelerin sorun olduğunu kaydediyor. Tören, bu korkuların yersiz olduğunu ve Alman ekonomisine de zarar verdiğini vurguluyor:
“ Yine de bir sorun var. Partnerimiz, koalisyon içinde, CDU/CSU onlar biraz zorluk gösteriyor. Onların korkuları şu. Acaba vize uygulamalarını kolaylaştırırsak ya da tam kaldırırsak, bütün dünyadan, sadece Türkiye’den değil, ama Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve bize gelecekler diye bir korku var onlarda. Biz de diyoruz ki hayır öyle bir şey yok. Hiç korkmamız da gerekmiyor. Güzel bir uygulama yaparsak, insanlar hem Almanya ekonominden faydalanır, hem düşüncelerini ve beyinlerini Almanya’ya getirirler. Bizim için çok önemli olan bir şey. Almanya, bir export (ihracat) devleti olarak…onun için mutlaka bir yenilikler getirmemiz gerekiyor, vize konusunda…”
© Deutsche Welle Türkçe
Haber: Ayhan Şimşek
Editör: Beklan Kulaksızoğlu