"AB’nin kararı önemli siyasi mesaj"
14 Ekim 2019Bonn merkezli Uluslararası Silahsızlanma Merkezi (BICC) uzmanı Max Mutschler, AB ülkelerinin Türkiye'ye silah ihracatına sınırlamalar getirmesini ve bunun Türkiye'nin Suriye operasyonuna olası etkilerini DW Türkçe'ye değerlendirdi. AB dışişleri bakanlarının uzun tartışmalar sonunda aldıkları kararın bu haliyle Türkiye'nin Suriye'deki operasyonunu durduramayacağını söyleyen Mutschler, "AB'nin kendisine ‘neden bunu daha önce yapmadık' sorusunu yöneltmesi gerekiyor. Ancak bu sınırlandırmalar, Türkiye'nin hemen operasyonunu durdurmasını sağlamayacak olsa da önemli siyasi mesajlardır” yorumunu yaptı. Bonn merkezli BICC kıdemli uzmanı Max Mutschler'a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:
DW Türkçe: AB'nin Türkiye'ye silah ambargosu kararı alması için bazı üye ülkeler yoğun çaba gösterdi, ancak ortak bir karar çıkmadı. AB dışişleri bakanları toplantısından çıkan sonucu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Max Mutschler: Kararda bazı üye ülkelerin Türkiye'ye silah satışı için yeni lisans verilmemesi yönündeki kararlarına atıf yapılıyor, "Üye devletler, Türkiye'ye silah ihracatı politikaları konusunda güçlü ulusal pozisyonlarına bağlı kalma taahhüdünde bulunur” ifadesiyle de top üye ülkeye atılıyor. Görünen o ki, kamuoyuna yapılan ilk açıklamalardaki "AB Türkiye'ye silah ambargosu uygulayacak” iddiası gerçeği yansıtmıyor. Bu konuda verilecek karar üye ülkelere bırakılıyor.
DW Türkçe: Ayrıca açıklamada, kimi üye ülkelerin Türkiye'nin yapacağı “yeni” savunma sanayi ürünlerini alma talebine lisans vermeme kararı aldığı ifade ediliyor. Dolaysıyla ihracat onayı verilmiş savunma sanayi ürünlerinin Türkiye'ye verilmemesi de söz konusu değil diyebilir miyiz?
Mutschler: Evet. Görebildiğimiz kadarıyla durum yeni talepleri kapsıyor.
DW Türkçe: Bazı üye ülkelerin, AB silah ambargosu girişimi sizce neden sonuç vermedi?
Mutschler: Muhtemelen AB üyesi bazı ülkelerin, Türkiye'ye satış için onayı verilmiş ve gerçekleşmesi istenen silah ihracatları var. Savunma sanayileri için bu çok para demek. Gerçek bir ambargo kararı onayı verilmiş olsa, bu ürünlerin de ihracatının durdurulması, askıya alınması gerekir. Görünen o ki bazı üye ülkeler bunu istemedi.
DW Türkçe: Kamuoyuna, "Almanya Türkiye'ye silah satışını durdurdu” olarak yansımış olsa da Alman hükümetinin açıklamasında da açık bir kapı bırakılmış gibi. Alman Dışişleri Bakanı Maas açıklamasında, "yeni ihracat onayının verilmeyeceğini” söyledi. Alman hükümeti hem Türkiye'deki darbe girişimi hem de geçen yıl ki Afrin harekatı nedeniyle zaten sınırlamaya gittiğini açıklamıştı, yeni ihracat onayı verilmeyeceğini söylemişti. Şimdi değişen ne?
Mutschler: Maas'ın açıklamasını dikkate aldığımızda aslında büyük bir değişim görmüyorum. Sizin de ifade ettiğiniz gibi 2016 yılı itibariyle Türkiye'ye silah ihracatı konusunda sınırlandırmaya gitmişti. Şimdi yeniden, yeni silah ihracatı onayı verilmeyeceği ifadesine ilaveten Maas, bir adım daha atarak "Suriye'de kullanılması muhtemel silahlara" yeni lisans verilmeyeceğini açıkladı. Yani Maas'ın açıklamasını dikkate alırsak, Alman hükümeti Türkiye'nin Suriye'de kullanmayacağından emin olduğu ihracat taleplerine onay verebilecek.
DW Türkçe: Peki Suriye'de kullanılması muhtemel savunma sanayi ürünleri neleri kapsar?
Mutschler: Denizaltılar mesela. Hem denizaltılar hem de donanma ile ilgili halihazırda var olan sözleşmeler var ve Türkiye'ye yapılan ihracatın ağırlıklı bölümünü bunlar oluşturuyor zaten.
DW Türkçe: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu DW Türkçe'ye demecinde silah ambargosu girişimleri konusunda "Bu ancak bizi güçlendirir” açıklamasını yaptı. Avrupa ülkelerinin silah satışını sınırlandırarak hatta gerçek bir ambargo kararıyla Türkiye'nin operasyonunu durdurmasını sağlayabileceğini düşünüyor musunuz?
Mutschler: Hayır, bu noktada Türkiye'nin operasyonunun durdurulmasının sağlanabileceğini düşünmüyorum… AB'nin kendisine "Neden bunu daha önce yapmadık?" sorusunu yöneltmesi gerekiyor. Ancak bu sınırlandırmalar, Türkiye'nin hemen operasyonunu durdurmasını sağlamayacak olsa da dikkatli olması gerektiği ve bunu sınırlandırmak olduğun yönünde önemli siyasi mesajlardır.
DW Türkçe: AB ülkelerinin silah ihracatını sınırlandırması Türkiye'yi etkiler mi? Türkiye savunma sanayisinin güçlendiğini söylüyor, ayrıca Rusya veya Çin'den bu ihtiyaçlarını karşılayamaz mı?
Mutschler: Türk savunma sanayisi gerçekten dikkat çekici bir şekilde gelişti. Ama yine de belirli teknolojiler, belirli parçalar, mekanik bileşenler konusunda Avrupa ülkelerine ihtiyaç duyuyor. Alternatifler olabilir, Çin ve Rusya medyada geniş yer bulsa da Türkiye'nin savunma sanayi alımlarını mercek altına aldığınızda bu iki ülkenin bir ağırlık taşımadığını asıl, özellikle ABD'nin ve yine AB üyesi ülkelerin ağırlık taşıdığını görebiliyoruz. Türkiye'nin NATO üyeliği nedeniyle Batılı ülkelere bu alanda bir bağımlılığı olduğunu söyleyebiliriz.
Söyleşi: Değer Akal
© Deutsche Welle Türkçe