1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman uzman: Erdoğan Rusya’nın artan gücünü hissedecek

22 Ekim 2019

Alman Ortadoğu uzmanı Guido Steinberg, ABD’nin çekilmesinin ardından Rusya’nın Suriye’de kalan en büyük güç olduğuna dikkat çekerek, Rusya’nın Erdoğan’a yönelik baskısının artacağını öngörüyor.

https://p.dw.com/p/3Rgip
Ortadoğu uzmanı Guido Steinberg
Ortadoğu uzmanı Guido SteinbergFotoğraf: picture-alliance/Eventpress

Almanya'nın önde gelen Ortadoğu uzmanlarından Guido Steinberg, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusunda başlattığı "Barış Pınarı Harekâtı”nın, beş günlük aranın ardından devam edeceğini düşünüyor. Sivil halk için Türkiye'ye bağlı Suriyeli milislerin oluşturduğu tehdide dikkat çeken Steinberg, harekâtın Kamışlı gibi yoğun nüfuslu kentlerin bulunduğu bölgelere genişlemesi durumunda yüz binlerce kişinin sığınmacı konumuna düşeceğini belirtti.

Alman düşünce kuruluşu Bilim ve Politika Vakfı'ndan Ortadoğu uzmanı Guido Steinberg, Deutsche Welle'nin sorularını yanıtladı:

Deutsche Welle: Sayın Steinberg, Kürt savaşçılar Resulayn ile Tel Abyad arasındaki bölgeden iç kesimlere çekilecekler. Türkiye çekilmenin Salı geceyarısına kadar tamamlanmasını bekliyor. Ancak Türklerin öngördüğü "güvenli bölge” ile Kürtlerin razı oldukları bölge farklı. Çatışmalar yeniden başlar mı sizce?

Guido Steinberg: Evet, beş günlük aranın ardından çatışmaların yeniden başlaması oldukça mümkün. Türklerin ve Kürtlerin güvenli bölge için bahsettiği coğrafi veriler birbirinden çok farklı. Kürtler Resulayn ile Tel Abyad arasındaki bölgeden bahsediyor, Türkler ise Fırat ile Irak arasındaki tüm sınır bölgesinden. Türk hükümeti planında ciddiyse harekâtın önümüzdeki günlerde yeniden başlayacağını düşünebiliriz.

Kürt savaşçıların geri çekilmesi sadece askeri açıdan mı ele alınmalı yoksa Kürtlere yönelik etnik bir sürgün planından bahsedilebilir mi?

"Öncelikle Kürtlerin öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) Türklerin yoluna çıkmaması daha akıllıca olacaktır. En azından Türk ordusunun düzenli güçleri karşısında bir şey yapabilme imkanlarının olmadığı açıkça görülüyor. Etnik bir sürgünü ise şu aşamada gözlemleyemiyorum. Ama bu olabilir de. Çünkü sınır bölgesindeki pek çok Kürt Türkiye'nin kontrolü ele geçirmesinden korkuyor. Özellikle de Türklerin safında yer alan Suriyeli milislere yönelik büyük bir korku var. Bölgedeki Kürtlerin çoğunun Resulayn'ı terk edeceğini, aksi takdirde güçlü bir şekilde sıkıştırılacaklarını tahmin ediyorum.”

Erdoğan Soçi'de Putin ile bir araya geliyor
Erdoğan Soçi'de Putin ile bir araya geliyorFotoğraf: Reuters/U. Bektas

Kürt savaşçılarla Kürt sivil halk arasında ayrım yapabilmek mümkün mü?

"Aslında büyük ölçüde mümkün. Kürt savaşçılar yarı-düzenli bir askeri güç. Genelde üniformalılar ve üniformada bulunan işaretlere sahipler. Ama sokak çatışmalarında bunları çıkarmaları da oldukça mümkün. Sorun, Türkiye'ye yardım eden Suriyeli milislerin bu ayrıma çok titizlikle dikkat etmemeleri. Yakalanan ve silah kullanacak yaşta olan her Kürt, cinayete varacak kötü muamele ve baskılarla karşılaşmayı göze almak zorunda. Türkiye'ye bağlı milislerin daha birkaç gün önce silahsız tutukluları ve kadınları öldürdüğüne şahit olduk.”

Birleşmiş Milletler verilerine göre şimdiden 165 bini aşkın kişi çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldı. Komşu ülkelerin yeni bir sığınmacı akını tehlikesiyle karşı karşıya olduğu söylenebilir mi?

"Bölgedeki gerilim daha sona ermedi, dolayısıyla sığınmacı sayısının artacağını söyleyebiliriz. En büyük soru, Türkiye'nin daha doğudaki sınır bölgelerini ele geçirmeyi başarıp başaramayacağı. Burada Kamışlı gibi Kürtlerin yaşadığı bölgeler var. Buraların nüfusu Resulayn ya da Tel Abyad'ınkinden daha fazla. Türkler bu bölgelere girecek olursa yüz binlerce sığınmacının, özellikle de güneye ve Irak’a doğru hareketleneceğinden yola çıkabiliriz.”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Salı günü Soçi'de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geliyor. Batılı ülkelerden farklı olarak Rusya Türkiye'nin Suriye'de bir güvenli bölge oluşturma talebine anlayış gösteriyor. ABD ve AB'nin Erdoğan üzerinde bir nüfuzu kalmamış görünüyor. Rusya bunu başarabilir mi?

"Rusların Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinde kesinlikle nüfuzu var. Türkiye yıllardır Suriye konusunu Rusya ile görüşüyor. ABD'nin çekilmesinin ardından Rusya Suriye'de geriye kalan tek büyük güç. Rusya'nın bu artan gücünü Erdoğan da Soçi'de hissedecek. Konu, Rusya'nın Türk harekâtını durdurmayı ne derece istediği. Türkiye'nin genişleme ısrarı, en azından planlanan güvenli bölgenin batısında Rusya'nın direnişiyle karşılaşacak ve başarısız olacaktır. Kobani ve Menbiç kentleri tahminen görüşmelerde önemli bir konu olacak.”

Türkiye, Suriye'deki harekâtına yönelik sert eleştirilere karşı "kapıyı açar, sığınmacıları Yunanistan'a göndeririz” tehdidinde bulundu. Bu ciddiye alınması gereken, AB'nin endişelenmesi gereken bir tehdit mi?

"Erdoğan daha birkaç hafta önce sınırı kısa süreliğine açarak, izlediği politikayı her an değiştirebileceğinin sinyalini verdi. AB'nin mülteci mutabakatı çerçevesinde taahhüt ettiği altı milyar euronun büyük bölümü ödendi. Erdoğan, şimdi AB'ye baskı yapabileceğini göstermek için iyi bir zamanlama olduğunu düşünüyor. AB sınırlarını etkili bir şekilde koruyacak kendi formülünü geliştirmediği sürece şantaja açık kalacaktır. Türkiye ancak AB’nin daha fazla para ödemeyi kabul etmesi durumunda sığınmacıları göndermeyecektir.”

Nermin İsmail

© Deutsche Welle Türkçe