Alman İslam Konferansı'nda Milli Görüş gerilimi

Müslüman kuruluşlarla federal hükümet arasında diyaloğu amaçlayan ve 2006 yılından bu yana toplanan Alman İslam Konferansı (DIK) üzerinde tartışmalar büyüyor.

Almanya’nın yeni İçişleri Bakanı Thomas de Maizière’in konferansta yapısal değişiklikler öngörmesi ve ciddi soruşturmalar geçirmekte olan Milli Görüş’e yönelik tutum belirlemesi, tartışmalara neden oldu. Bakan Thomas de Maizière, eleştirilere karşı kararlarını savundu ve geri adım atmayacağını vurguladı.

Tartışmalar, İçişleri Bakanı'nın Milli Görüş’ün üyesi olduğu İslam Konseyi'ni konferansa davet etmemesi üzerine baş gösterdi. İçişleri Bakanı Thomas de Maizière, Milli Görüş’e karşı vergi kaçakçılığı, suç örgütü kurmak ve para aklamak suçlarından soruşturma yürütüldüğüne işaret ederek, İslam Konseyi’ni konferansa davet etmedi. Bakanın konferans gündemine ilişkin yaklaşımı ise bazı Müslüman örgütlerin tepkisine yol açtı.

İslam Konseyi'nin konferansa davet edilmemesinin ardından Alman İslam Konferansı’nın diğer üç katılımcı örgütü Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Almanya Müslümanları Merkez Konseyi (ZMD) ve Müslüman Kültür Merkezleri Birliği (VİKZ) de bir süredir konferanstan çekilmeyi tartışıyor.

Thomas de Maizière: “Aynı masaya oturmam”

Hrıstiyan Demokrat Partili Bakan Thomas de Maizière, Federal Meclis'te yaptığı konuşmada, İslam Konferansı için öngördüğü yeniden yapılanmayı savundu. Konferansın çalışmalarının artık “somut” ve “pratik” olması gerektiğini vurgulayan Bakan, soruşturmalar geçirmekte olan Milli Görüş nedeniyle İslam Konseyi ile aynı masaya oturmayacağını yineledi. Alman bakan, “Bunlar hafife alınacak şeyler değil” diyerek soruşturma boyunca da bu tutumundan geri adım atmayacağını kaydetti.

Hrıstiyan Demokrat Partili Lediglich Reinhard Grindel ise Müslüman örgütlere eleştiriler yöneltti. Grindel, Konferansın bu aşamasında kadın- erkek eşitliği gibi konuların ele alınacağını anımsatarak, söz konusu örgütlerin “iş ciddiye bindiği zaman” süreçten çekilmeyi değerlendirmesini eleştirdi.

Zaimoğlu: “Bakan hatalı”

Türk kökenli yazar Feridun Zaimoğlu ise İslam Konseyi'nin dışlanmasını “çok yanlış bir karar” olarak nitelendirdi.

Tageszeitung gazetesine konuşan Zaimoğlu, bakanın katılımcıları keyfi olarak belirleyemeyeceğini savundu ve “Bu durumda bir diyalogdan sözedemeyiz” ifadelerini kullandı.

Kermani: “İlk hatayı Milli Görüş yaptı”

Sosyal Bilimci ve yazar Navid Kermani, Frankfurter Rundschau gazetesine verdiği demeçte, İslam Konseyi'ni konferansa davet etmeyerek Almanya'daki en muhafazakâr kesimin dışladığına işaret etti ve bunun doğru bir karar olmadığını vurguladı. Kermani, ilginç bir noktaya dikkat çekti ve “Hakkında soruşturma yürütülen Milli Görüş üyelerinin görevlerinden istifa etmeleri gerekirdi. En azından soruşturma bitene kadar” diye konuştu.

Bununla birlikte Kermani tüm Milli Görüş ve İslam Konseyi üyelerinin dışlanmasının ve bir ölçüde cezalandırılmalarının da doğru olmadığına vurgu yaptı. Kermani, diğer Müslüman örgütlerin konferanstan çekilmesinin de hiç doğru bir karar olmayacağının altını çizdi.

Navid Kermani ayrıca konferans konularının İçişleri Bakanlığı tarafından tek taraflı belirlenmesinin hatalı olduğunu ve bu yaklaşımın bir diyalog süreciyle örtüşmediğini kaydetti.

Pürlü: “Aynı göz hizasında diyalog istiyoruz”

Müslüman Kültür Merkezleri Birliği'nin diyalog sorumlusu Erol Pürlü ise “Müslüman örgütler, diyalog sürecini devam ettirmek istediklerini ancak bu diyalogun tarafların aynı göz hizasında oldukları bir zeminde olmasını istediklerini açıkça ortaya koymuştur” diye konuştu.

Kendileri açısından, konferans gündeminin, katılımcıların belirlenme şekli ve İslam Konseyi'nin dışlanmasının sorun teşkil ettiğini aktaran Pürlü, “Bizler İslam düşmanlığı ve ırkçılığın da gündeme alınmasını istiyoruz” diye konuştu.

Laschet'ten çağrı

Kuzey Ren Vestfalya'nın Göç ve Uyum'dan Sorumlu Bakanı Armin Laschet ise İslam Konferansı'ndan çekilmeyi değerlendiren Müslüman örgütlerine konferansa katılma çağrısı yaptı. Mayıs ayının ortasında yapılacak konferansta kritik bir aşamaya gelindiğini ve somut kararların alınacağını söyleyen Laschet, örgütlerin bu nedenle katılmasının önem taşıdığını kaydetti.

© Deutsche Welle Türkçe

DW /epd/ AFP/ KNA , DA/ AŞ