1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman ekonomisi Çin'e ne kadar bağımlı?

25 Ocak 2023

Ukrayna savaşıyla birlikte Rusya'ya bağımlılığını azaltmaya çalışan Almanya'da Çin'e ekonomik bağımlılık mercek altında. Ancak yapılan bir araştırma Çin'e bağımlılık konusunda sürpriz sonuçlar ortaya koydu.

https://p.dw.com/p/4Mflm
Şanghay'da Volkswagen satış mağazası
Şanghay'da Volkswagen satış mağazasıFotoğraf: Xing Yun/Costfoto/picture alliance

Alman sanayisi Çin'e ne kadar bağımlı? Alman Ekonomi Enstitüsünün (IW) yaptığı bir araştırma, bazı sanayi dallarında Çin ile yoğun ilişkilere rağmen ekonominin genelinde bağımlılığın sanıldığı kadar güçlü olmadığını ortaya koydu.

Farklı sanayi dallarının Çin'e bağımlılık derecesini mercek altına alan IW araştırmacıları, Alman sanayisinin geneline bakıldığında, 2020 yılı itibarıyla üretim için gereken ve yurt dışından sağlanan mal ve hizmetlerin sadece yüzde 6,6'sının Çin'den geldiği sonucuna vardı. Araştırmada, üretim için yurt içinden sağlanan mal ve hizmetlerle birlikte hesaplandığında Çin'in payının yüzde 2,2'ye düştüğü kaydedildi.

Japonya ve ABD Çin'e daha fazla bağımlı

Çin'in komşusu Japonya'nın bağımlılık oranı çok daha yüksek. Japon sanayisinde üretim için gerekli olan ve yurt dışından sağlanan mal ve hizmetlerin yüzde 20'si Çin'den tedarik ediliyor.

Çalışmada 11 sanayi ülkesini mercek altına alan IW araştırmacıları, Çin'den tedarik oranının Rusya'da yüzde 16,5, ABD'de yüzde 13,5 ve Çekya'da yüzde 11,8 olduğuna işaret ediyor.

Kimya şirketi Covestro'nun cirosunda Çin'in payı yüzde 20'yi buluyor.
Kimya şirketi Covestro'nun cirosunda Çin'in payı yüzde 20'yi buluyor.Fotoğraf: Dirk Hansen/Covestro AG

Büyük şirketlerin faaliyetleri algıyı etkiliyor

Kamuoyundaki Çin'e bağımlılık algısında büyük Alman şirketlerinin Çin'de kapsamlı faaliyetler içinde bulunması rol oynuyor. Otomobil üreticisi Volkswagen, cirosunun üçte birinden fazlasını Çin'den elde ediyor. Kimya şirketi Covestro'nun cirosunda Çin'in payı yüzde 20'yi buluyor. Yarı iletken sanayisine hammadde tedarik eden Aixtron şirketinin cirosunun yarısından fazlası, Çin ve Tayvan'daki faaliyetlerinden geliyor.

Aixtron örneğinde görüldüğü üzere Alman elektronik sanayisinde Çin'e bağımlılık oldukça yüksek. Yarı iletken şirketi Infineon'un cirosunda Tayvan'ın payı, pandemi öncesindeki yıllarda yüzde 40 seviyesine yükseldi. Ancak Ukrayna savaşı ve Çin'in Tayvan'a askeri müdahale tehditleri sonrasında şirketler alternatif arayışına yöneldi.

Şanghay'da Alman süpermarket zinciri Aldi'nin şubesi
Şanghay'da Alman süpermarket zinciri Aldi'nin şubesiFotoğraf: picture-alliance/dpa/Aldi China/A. Meredith

Nadir elementler ve akülerde bağımlılık

Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol, Alman ekonomi gazetesi Handelsblatt'a yaptığı açıklamada Rus hammaddesine sırt çeviren Avrupa'nın şimdi yeni bağımlılıklarla karşı karşıya kalabileceği uyarısı yaptı. Birol, "Doğal gaz gibi stratejik açıdan bu kadar önemli bir maddede bu kadar uzun süre tek bir ülkeye bel bağlamak yanlış bir enerji politikasıydı. Şimdi yenilenebilir enerjilere baktığımızda benzer bir tablo görüyoruz. Elektrikli otomobil akülerinin yaklaşık yüzde 70'i Çin'de üretiliyor. Avrupa'nın yeni tedarikçiler bulması, kritik önemdeki mineralleri kendi çıkarmaya başlaması gerek" dedi.

Nadir toprak elementleri alanında da Almanya Çin'e son derece büyük bir bağımlılık içinde. Bu elementlerin üçte ikisi Çin'den geliyor. Alman Federal İstatistik Dairesi verilerine göre bazı elementlerde bağımlılık daha da güçlü. Nadir elementlerden skandiyum ve itriyumun yüzde 94,4'ü Çin'den ithal ediliyor.

Thomas Kohlmann