'Gauck'a hakaret yasası da kalkmalı'
27 Nisan 2016Berliner Zeitung'un Türkiye'deki anayasa değişikliği tartışmalarıyla ilgili yorumu şöyle:
“AB ile mülteci anlaşması ve Avrupa'nın boyun eğme jestleri, Erdoğan'a, kuşkulu taraftarlarına kendisini güçlü adam olarak sunma fırsatı sunuyor. İki yıl önce başbakanlıktan, temsili cumhurbaşkanlığına geçişi ona hukuki açıdan dokunulmazlık sağladı ama günlük siyasetteki etkisini de ondan aldı. Daima hükümetin ona sormadan kararlar almasına ayak uydurması gerekiyor. O yüzden Erdoğan, otoriter bir başkanlık sistemini inşa etmek üzere bir anayasa değişikliğinden daha önemli bir hedef tanımıyor. Bunun için yakın zaman içinde halkoylamasına gitmek için çaba sarf ediyor.“
Berlin'de yayımlanan Der Tagesspiegel gazetesi Alman ceza yasasında yer alan ve kaldırılması planlanan yabancı devlet başkanlarına hakaret maddesiyle ilgili şu yorumu yapıyor:
“Bir ceza normunun yüz yıldan daha eski olması veya bu maddeden nadiren hüküm verilmiş olması bu maddenin hayatta kalmayı başardığı anlamına gelmiyor. Diplomatik ilişkileri, kendi vatandaşlarına ceza tehdidiyle desteklemek de tarihten bir kalıntı gibi duruyor. Onurun bir hukuki değer olarak ceza yasasında gittikçe daha sorgulanır hale gelmesi gibi, (yabancı devlet başkanlarına hakaret suçunu düzenleyen) 103'üncü maddenin yanı sıra Almanya cumhurbaşkanına hakaret gibi suçlar da günümüzde gereksiz görünüyor. Buna göre her ikisinin de kaldırılması gerekir. Erdoğan'a yönelik kin ve eleştiriye izin vermek için 103'üncü maddeyi büyük bir jestle feshederken Gauck maddesine dokunulmaması mizahın hala gerekli olduğunu gösteriyor.“
Almanya'da dış istihbarat servisi BND'nin başkanı Gerhard Schindler'in yerine temmuz ayından itibaren Maliye Bakanlığı bürokratı Bruno Kahl görev yapacak. İstihbarat servisinin tepesindeki bu değişiklik Alman basınında da geniş yer tutuyor. Bonn'da yayımlanan General Anzeiger müstakbel istihbarat şefinin Almanya Maliye Bakanı ile olan yakın ilişkisine dikkat çekiyor:
“Şimdi daha genç biri geliyor. Başlıca ayırt edici özelliği Wolfgang Schäuble'nin önce İçişleri şimdi ise Maliye Bakanlığı'nda yakın çevresine dahil olması. Bu da meseleyi ikircikli hale getiriyor. Zira artık iç güvenlikle alakadar olmayan aynı Wolfgang Schäuble, yeni BND yasasına koalisyon içinde ateşli bir muhalefet yürütüyor. İzleme skandalının zorunlu ve tartışılamaz bir sonucu olarak BND'nin daha güçlü bir parlamento denetimine sokulması gerek. Demokraside doğal olan bu durum, gizli serviste endişeye yol açıyor.“
Münster'de yayımlanan Westfälische Nachrichten Başbakanlık ile istihbarat arasındaki uyumsuzluğun görev değişikliğiyle birlikte aşıldığını vurguluyor:
"Denetim görevini yürüten Başbakanlık Dairesi, BND'deki nöbet değişimini zorladı. FDP'nin adamı Schindler'in Merkel'in makamıyla iletişiminin olumsuz bir akım içinde olduğu biliniyordu. Gerçi 63 yaşındaki Schindler zaten iki yıl içinde emekliye ayrılacaktı. Yönetimin Kahl'e devredilmesi, BND'ye sadece yeni bir çehre sağlamayacak. Yeni bir adamla, başbakanlığı da yıpratan skandallar bataklığı kurutulacak. BND'de reform çağrısı, faaliyete geçme baskısı yaratıyor. Hristiyan Demokrat Kahl, BND'yi içinde bulunduğu zor durumdan çıkarabilecek mi, şimdilik bir sır. Başbakanlık Dairesi ile iyi bir bağlantı içinde olmak henüz bir başarı garantisi anlamına gelmiyor."
©Deutsche Welle Türkçe
AFP, DPA / EC, BK