AİHM'den Demirtaş ve Yüksekdağ için hak ihlali kararı
6 Haziran 2023Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile avukatla görüşmeye getirilen kısıtlamalar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) engeline takıldı. AİHM, eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Şenoğlu'nun geçici tutukluluk dönemlerinde avukatlarıyla görüşmelerine getirilen kısıtlamaları "hak ihlali" olarak değerlendirdi.
Demirtaş ve Yüksekdağ hakkında 4 Kasım 2016 tarihinde geçici tutuklama kararı verilmiş, Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği OHAL çerçevesinde hazırlanan 676 sayılı KHK temelinde, 15 Kasım 2016 tarihinde ve üç ay süreyle, avukatlarıyla görüşmelerinin sesli ve görüntülü olarak kaydedilmesini, görüşmelerde görevli bulundurulmasını ve avukatların paylaştığı belgelere, belge örneklerine, dosyalara ve aralarındaki görüşme tutanaklarına el konulmasını kararlaştırmıştı.
Demirtaş ve Yüksekdağ'ın bu konuda mahkemelere ve Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) yaptıkları bireysel başvurular sonuçsuz kalmış; AYM, OHAL kapsamında alınan kararı "orantılı" bularak, ihlal olmadığına hükmetmişti.
AİHM'nin kararı
Avukatlarla görüşmelere getirilen engel ve kısıtlamaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili 5'inci maddesinin 4'üncü paragrafına aykırı olduğunu savunan Demirtaş ve Yüksekdağ, "hak ihlali" iddiasıyla 2021 yılında AİHM'ye başvurdu. Demirtaş ve Yüksekdağ, AİHM önündeki savunmalarını, "avukatlarla görüşmelere ilişkin uygulama nedeniyle, haklarındaki geçici tutukluluk kararına mahkemeler önünde etkin biçimde itiraz edemedikleri" tezi üzerine oturttu.
AİHM davaya ilişkin kararını bugün açıkladı. Mahkeme, Türk hükümetinin, "AİHM bu davada yetkin bir yargı organı değildir" tezi temelinde davanın reddedilmesi talebini geri çevirdi. Türk yargısı ve hükümetinin Demirtaş ve Yüksekdağ'ın avukatlarıyla olan görüşmelerine yönelik kararı yeterince gerekçelendiremedikleri sonucuna vardı.
Mahkeme, Türk hükümetinin, "Davacılar 4-15 Kasım tarihleri arasında avukatlarıyla kısıtlama olmaksızın görüştüler" ve "Yasalar keyfi uygulamalara karşı hukuksal güvenceler öngörmekteydi" şeklindeki savunmasını yetersiz buldu. Avukat ile müvekkili arasındaki görüşmelerin gizliliği ilkesine aykırı davranıldığı sonucuna varan AİHM, getirilen kısıtlamaların "keyfi" uygulamalara karşı yeterli güvence ile donatılmadığını kaydetti.
Gerekçeli kararda, "Tutuklu bir şahıs avukatıyla gizli görüşme yapamıyorsa, avukatıyla görüşürken kendisini serbest hissedememesi muhtemeldir. Böyle bir varsayımda avukatın tedarik ettiği hukuksal destek pratikte faydasını yitirebilir" ifadelerine yer verildi.
AYM yeterli değerlendirme yapmadı
AİHM, AYM'nin de Demirtaş ve Yüksekdağ'ın durumlarını yeterince değerlendirmediğini de not etti. AYM kararında davacıların "Terörizm bağlantılı bir suçtan mahkum edildiklerinin" belirtildiğini , oysa 15 Kasım 2016'da böyle bir mahkumiyete hükmedilmemiş olduğunu hatırlattı. Demirtaş ve Yüksekdağ hakkında daha önce vermiş olduğu kararlara göndermede bulunan AİHM, Türk hükümetinin "Davacılar hakkında terör bağlantılı suçlar nedeniyle geçici tutukluluk kararı verildiği" tezini dikkate almadı.
Sonuç olarak Türk hükümetinin 676 sayılı KHK temelinde davacıların avukatlarıyla görüşmelerine getirilen kısıtlamaları meşru gösterecek kanıt sağlayamadığını belirten AİHM, AİHS'nin 5/4 maddesinin ihlal edildiğine hükmetti.
Türk yargıçtan karşıt görüş
Karar 1'e karşı 6 oyla verildi. Tek karşı oy Türk yargıç Saadet Yüksel'den geldi. Yüksel karara ek olarak yayımladığı karşıt görüşte, AYM'nin Demirtaş ve Yüksekdağ hakkındaki kararlarını savundu.
AİHM kararı gereği Ankara davacıların her birine 5 bin 500 euro manevi tazminat ile toplam 2 bin 500 euro mahkeme masrafı ödeyecek.
Demirtaş ve Yüksekdağ, haklarındaki geçici tutukluluk sürecini daha önce AİHM gündemine taşımış, Mahkeme, 22 Aralık 2020 tarihinde Selahattin Demirtaş, 8 Kasım 2022 tarihinde de Figen Yüksekdağ hakkında ihlal kararlarına hükmetmişti.