AİHM’den Abdullah Öcalan’a “ret”
15 Temmuz 2010Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Abdullah Öcalan’ın 1999 yılında Ankara'ya karşı açtığı davada ilk kararını 12 Mayıs 2005 tarihinde vermiş ve Öcalan’ın “adil yargılanmadığına” hükmetmişti.
Öcalan, bu kararı temel alarak yeniden yargılanmak için Türk yargısına başvuruda bulunmuş, ancak başvuruyu inceleyen Ankara ve İstanbul Ağır Ceza Mahkemeleri, dosyayı tekrar gözden geçirmekle birlikte, davanın yeniden görülmesi ve yeniden duruşma düzenlenmesi taleplerini geri çevirmişti.
AİHM kararlarının uygulanışının denetiminden sorumlu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi de, Türk mahkemelerinin Öcalan dosyasını yeniden açıp, yeniden yargılamaya gerek kalmadığına dair kararlarını 12 Mayıs 2005 tarihli AİHM hükümlerinin uygulanması temelinde yeterli bulmuş ve 14 Şubat 2007 tarihinde gündemindeki Öcalan dosyasını kapattığını bildirmişti
“AİHM kararları uygulanmıyor” şikâyeti
Abdullah Öcalan’ın avukatları bu kararlar üzerine “Türk yargısı AİHM kararlarını uygulamıyor” gerekçesiyle aynı yıl Ankara’ya karşı AİHM’de yeni bir dava açmak için başvuruda bulundu.
Başvuruda, 12 Mayıs 2005 tarihli AİHM kararı dikkate alınmayarak Abdullah Öcalan’ın ulusal mahkemeler önünde yeniden yargılanmasının reddedilmesinin, yeni bir duruşma düzenlenmemesinin ve ulusal mahkemelerin Öcalan dosyasını ayrıntılı incelememelerinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “adil yargılanma, mahkemeler önünde etkili başvuru hakkı, ayrımcılık ve AİHM kararlarının bağlayıcılığı ve uygulanmasıyla” ilgili maddeleri ihlal ettiği öne sürüldü.
Mahkeme esasa girmeden reddetti
AİHM bu tezlerin tamamını geri çevirdi. Başvuruyu geçtiğimiz günlerde inceleyip karara bağlayan Strasbourg Mahkemesi, kendi aldığı kararların uygulanışının denetiminden Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin sorumlu olduğunu belirterek, Komite’nin 14 Şubat 2007 tarihli kararını hatırlattı. AİHM kararında, yargının yenilenmesi prosedürünün Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanmayla ilgili maddesinin kapsam alanına girmediği de vurgulandı. Strasbourg Mahkemesi, bu tespitlerden yola çıkarak Abdullah Öcalan’ın Ankara’ya karşı yeni bir dava açmak için yaptığı başvuruyu esasa girmeye gerek görmeden “kabul edilebilirlik” aşamasında reddetti. Karar, başvuruyu inceleyen AİHM İkinci Dairesi tarafından oybirliğiyle alındı.
Türkiye'de reformun önü açılabilir
Kararın, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nun yeniden yargılanmayla ilgili maddelerinde yapılması öngörülen ancak “Abdullah Öcalan’ın yeniden yargılanmasına kapı aralar” kaygısıyla bugüne kadar gerçekleştirilemeyen değişiklik önündeki engeli de kaldırması gündemde. Zira yürürlükteki yasal düzenleme AİHM’de Ankara’ya karşı adil yargılanma davası kazanmış bazı şahısların Türkiye’de yeniden yargılanabilmelerine olanak tanımıyor. Söz konusu şahısların dosyalarının yeniden açılamaması AİHM kararlarının denetiminden sorumlu Bakanlar Komitesi önünde Ankara’nın siyasi ve diplomatik baskı görmesine neden olmakta. Şu anda Bakanlar Komitesi gündeminde bu konuda 208 dava dosyası bulunuyor.
Öcalan konusunda ikinci önemli karar
AİHM kararı, son bir haftada Strasbourg merkezli Avrupa Konseyi cephesinde Abdullah Öcalan hakkında açıklanan ikinci önemli karar olması bakımından da önem taşımakta.
AİHM gibi Avrupa Konseyi’ne bağlı çalışan Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi (CPT), geçen hafta Abdullah Öcalan hakkında bir rapor açıklamış ve İmralı’daki cezaevi koşullarının Avrupa standartlarında olduğunu duyurmuştu. CPT raporunun, Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşulları konusunda AİHM’de Ankara’ya karşı açtığı ve bu yılsonundan önce sonuçlanmasının beklendiği davada referans belge olarak kullanılması bekleniyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Kayhan Karaca / Strasbourg
Editör: Ayhan Şimşek