AIDS davasında yeni gelişme
28 Mayıs 20071999 yılında, 438 çocuğa kasten AIDS virüsü aşıladıkları gerekçesiyle Libya’da idama mahkum edilen bir Filistinli doktor ve beş Bulgar hemşire hakkında, Libya polisi tarafından açılan dava reddedildi. Hemşireler ve doktor, sorguları sırasında kendilerine işkence yapıldığını iddia etmiş, bunun üzerine de Libya emniyeti haklarıda iftira suçundan dava açmıştı.
Hemşirelerden biriyle olan Bulgar doktor Sdravko Georgiyev de olayın patlak vermesi üzerinde tutuklananlar arasındaydı. Bulgar hekim beraat etti, ancak Libya’yı terk etmesi yasaklandı. Georgiyev ve eşi Valçeva, 1999 yılının Şubat ayında tutuklanmışlar ve daha sonra Libya polisine bağlı özel ekiplerce Bingazi’den Trablusgarp’a götürülmüşlerdi.
Sdravko Georgiyev “Bunlara insan denemez, inanın bana, Resimlerdeki yüz ifadelerinden de belli. General Cerbal ve Albay Mişli’nin hastabakıcılara yaptıkları işkenceyi anlatmaya dilim varmıyor, keşke alanları unutabilsem” diye konuşuyor.
"Hayvana böyle muamele edilmez!"
Doktor Georgiyev, Libya iç istihbarat uzmanlarına teslim edilen Bulgar sağlık görevlilerine yapılan muameleyi şöyle anlatıyor: “Gece yarısı uyandırıp beni değnekle dövdüler. ‘Gerçeği söyle!’ dediler. ‘Hangi gerçeği?’ dedim. Benden ne istediklerini bilmiyordum. Daha sonra beni yerin altındaki bir hücreye attılar. İki ay karanlıkta kaldım. Ne suyum vardı, ne lavabom. Aklımı kaçırmak üzereydim. Bana psikolojik işkence yaptılar. Hemşirelerle Filistinli hekimi de dövdüler ve onlara elektrik verdiler. Köpeklere ısırttılar. Hayvana bile böyle muamele edilmez! İlk sekiz ay gerçekten korkunçtu!”
Zaman zaman yedi mahkumun birden tutulduğu 3 metrekarelik hücrede 750 gün geçiren hekim Georgiyev sürekli gün saydığını anlatıyor: “Güneşi hiç görmedim. Bahçesi yoktu, dışarı çıkılmıyordu. Mahkumların günde üç kez hücreden çıkmasına izin veriliyordu. Biraz yiyecek, biraz çay ve bütün ihtiyaçlarımızı gidermemiz için de günde beş litre su veriyorlardı. Kısa zamanda bedenen 80’lik ihtiyara döndüm.”
Sanıkların avukatlarından Tuhami el Tumi bu ifadeleri doğruluyor. Tumi, “Avukat Bizanti gibi ben de sanıklardan alınan ifadelerin doğru olmadığını biliyorduk. İşkence altında, işlemedikleri suçu itiraf etmek zorunda bırakıldılar. Sanıklar dövüldü ve işkence gördü. Haksız yere tutuklandılar. Haksız tutuklamayla görülen dava hukuken geçerli değildir.”
İşkence raporları var
Libya lideri Muammer Kaddafi’nin Batı’ya yönelmesiyle mahkumların da durumu biraz düzeldi belirtiyor. İki yıllık esaretten sonra doktor muayenesinden geçmelerine izin verildi. Sanıkları muayene eden Libyalı hekim işkence gördüklerine dair rapor hazırladı ama hiçbir hakim bu raporu ciddiye almadı.
Emniyet görevlilerinin sağlık uzmanları hakkında açtıkları iftira davasının reddinin hukuki süreci nasıl etkileyeceği ise kestirilemiyor. 2006 yılının Ekim ayında tescil edilen idam cezası hakkındaki son sözü Libya Yüksek Mahkemesi söyleyecek.