Ahmedinejad'ın Irak ziyareti Washington'u rahatsız etti
29 Şubat 2008İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad iki günlük Irak temasları sırasında mevkidaşı Talabani ve Başbakan Nuri El Maliki ile biraraya gelecek. ABD ise bu durumdan pek memnun değil. Zira ABD, Ahmedinejad'ın Irak'a ziyaret amacının altında farklı nedenler arıyor. Washington, Tahran'ı Irak'taki ayrılıkçı milisleri desteklemekle suçluyor. ABD'nin diğer bir endişesi de, Ahmedinejad'ın ziyaret sırasında, bölgede, Amerikalılara oranla daha fazla destek bulabileceği ihtimali.
Bush'un ziyaretleri hep sürpriz oldu
ABD Başkanı Georg Bush'un Irak'a düzenlediği ziyaretler hiçbir zaman önceden duyurulmuş “resmi” ziyaret niteliğinde değildi. Bush, Irak temasları sırasında Başbakan Nuri El Maliki ve diğer üst düzey siyasilerle görüştü ancak, ziyareti her seferinde “sürpriz” olmasına rağmen son sözü kimin söyleyeceği önceden belliydi. Bush, son Irak ziyaretindeyse sadece bir Amerikan üssünü gezmekle yetindi. Bu tutum, Bush'un asıl önem verdiği şeyin sadece Amerikan iç politikası olduğunu da ortaya koymuş oldu.
Ahmedinejad iç politikadan endişe etmiyor
Ahmedinejad'ın ise, ülkesindeki genel seçimlere iki haftadan az bir süre kalmasına rağmen, iç siyasete yönelik kaygıları sınırlı. İran Cumhurbaşkanın amacı, ülkesinin ve şahsının bölgedeki en güçlü söz sahibi olduğunun altını çizmek, gövde gösterisi yapmak.
Amerikan Başkanı da bu gerçeği ister istemez kabul etti. En azından Bağdat Büyükelçisi Ryan Crocker'la İranlı mevkidaşı Hasan Kazımi Kumi'nin iki defa biraraya geldiği görüşmelerde bu durum anlaşıldı ancak ikili ilişkileri ilerletmek yönünde somut adımlar atılamadı. Üçüncü görüşmeyse İran tarafından ertelendi. Buradan da oyunun kurallarının kimin tarafından belirlendiği açıkça anlaşılmış oldu.
Ahmedinejad'ı, Bağdad'da Devlet Başkanı Celal Talabani ve Nuri El Maliki ağırlayacak. Talabani ve Maliki görev süresi içinde birçok kez İran'a resmi ziyaret düzenledi. Her ikisi bu komşu ülkeye Saddam döneminden de aşina. Zira uzun yıllar İran'da sürgündeydiler. Talabani ve Maliki, İran'a sürgün yıllarından kalma bir minnet duygusu besliyor. Irak'ın ABD ile yakın ilişkileri içinde olması, ikilinin İran'la olan diyaloğunu etkilemiyor.
Talabani ve Maliki ABD askerlerini istemiyor
Her iki siyasi de, Amerikalıların Irak'tan çekilmesini arzu ederken, bunun kısa zamanda olamayacağının farkında. Tahran'da da bu durum biliniyor ve Washington'la olan tüm tartışmalarda İran, Irak konusunda herhangi bir açıklama yapmaktan kaçınıyor. İran komşusu Irak'taki Amerikan varlığının, kendi elini güçlendirdiğinin de farkında. Zira ABD tarafından İran'a yapılacak herhangi bir askeri müdahale, Washington'un aynı zamanda Irak'taki askerlerini tehlikeye atması anlamına geliyor.
Washington, sırf bu sebeplerle bile İran'a askeri bir müdahaleden kaçınıyor olsa da, Tahran da yeni bir fiili gerilim istemiyor. Zira İran uzun seneler boyu savaştığı komşusuyla, son zamanda bariz sürtüşmeler yaşamıyor. Hatta Tahran yönetimi, Amerikalıların Saddam rejimini sona erdirip, ülkenin başına İran yanlısı yöneticilerin getirilmiş olmasından dolayı neredeyse müteşekkir olmalı. Siyasi hesaplar Tahran'ın bunu açıkça ifade etmesini engelliyor. Ancak İran yine de komşu Irak'la iyi geçinmek niyetinde. Bu çerçevede Tahran ve Bağdat yönetimleri arasında oto yol, demir yolu yapımı yada petrol nakli konusunda geniş kapsamlı yatırım anlaşmaları yapılıyor. İran'ın iştahını özellikle yeni ihracat pazarı olarak gördüğü Irak'ın güneyi kabartıyor. Bu doğrultudan hareketle, Tahran ve Bağdat yönetimleri özellikle bu bölgenin güvenliği konusunda işbirliği yapıyor.
Tahran-Bağdat dayanışması ABD'yi rahatsız ediyor
Ancak bu durum Amerikalıların hoşuna gitmiyor. Washington, İran'dan gelen silahların yanlış kişilerin eline örneğin Şii lider Mukteda El Sadr'a bağlı Mehdi Ordusu'na geçmesinden rahatsız. Ya da İranlı uzmanların Şii milisleri eğitiyor olması rahatsızlık veriyor. Zira milisler aldıkları eğitimi Amerikan güçlerine saldırı amacıyla kullanabiliyor. Ahmedinejad'ın Irak ziyareti, ABD'nin tüm bu gerçekleri değiştiremeyeceğini göstermek niyetiyle yapılıyor. Özelikle İran Cumhurbaşkanının kutsal Necef ve Kerbela kentlerine düzenleyeceği ziyaret, Ahmedinejad'ın bölgede ne kadar kabul gören ve hakim bir lider olduğunu gösterirken, Amerikalıların ise buralara bir o kadar yabancı unsurlar olduğunu vurgulayacak.