TÜR 1708 Afghanistan Steinigung

Edinilen bilgilere göre, Talibanın zina gerekçesiyle suçladığı genç çift, infazdan 5 gün önce Taliban’dan kaçarak bir arkaşlarının evine saklanmıştı. Ancak Taliban, Pazar günü ele geçirdiği çifti, aynı gün 150 kişinin önünde infaz etti.

Afgan Ceza Kanunu recm cezasını öngörmüyor

Evlilik dışı bir aşk 28 yaşındaki Kazım ve 20 yaşındaki Sıdıka’nın hayatına mal oldu. Her iki genç de zina gerekçesiyle Kuzey Afganistan’ın Mullakuli Köyünde Taliban güçlerince recmedilerek öldürüldü. Taliban kaynakları, taşlanarak öldürülen Sıdıka’nın bir başka erkekle nişanlı olduğunu, Kazım’ın ise dul olduğunu öne sürüyor. Bölgenin bağlı olduğu ilçenin kaymakamı Muhammed Eyüb, Deutsche Welle’ye verdiği demeçte infaz süreciyle ilgili şu bilgiyi verdi:

" Bize iki kişinin, zina gerekçesiyle, Taliban tarafından tutuklandığı bilgisi ulaştı. Akabinde de bu iki kişinin taşlanarak öldürüldüğü. Mullakuli Köyü, Taliban güçlerinin etkili olduğu bir bölgede. O nedenle biz sivilllere zarar gelmesinden korktuğumuz için Taliban’a karşı saldırıya girişmedik."

İran gibi bazı Müslüman ülkelerde taşlayarak öldürme, özellikle zina ile suçlananlara verilen bir ceza. Hükmün infazında erkekler bellerine, kadınlar da boyunlarına kadar toprağa gömülüyor ve ölene kadar taşlanıyorlar. Eğer hükümlü kendi çabasıyla gömüldüğü topraktan çıkmayı başarabilirse suçsuz sayılıyor ve serbest bırakılıyor. Ancak Afgan Ceza Kanunu recm cezasını öngörmüyor.

Uluslararası tepkiler

Afganistan'da infaz edilen recm cezası uluslararası alanda sert tepkilere yol açtı. Alman hükümeti bu durumu " tamamiyle insanlık dışı ve insan haklarını ihlal eden bir infaz metodu’’ olarak değerlendirirken, Uluslararası Af Örgütü Amnesty International’dan da sert eleştiriler geldi. Uluslararası Af Örgütü’nün Almanya bürosu Asya sorumlusu Verena Harpe şunları kaydetti:

"Taşlayarak öldürme çok acımasız bir infaz metodu. Çünkü kurbana en ağır acıyı çektirmek amaçlanıyor. Bu nedenle kesinlikle kabul edilemez bir metod.’’

Uluslararası Af Örgütü’nün verilerine göre 2001 yılında Taliban yönetiminin devrilmesinin ardından ülkede idam cezası uzun bir süre uygulanmadı. Ancak Taliban, ülkedeki hukuk kurallarını hiçe sayarak kendi kontrolündeki bölgelerde kendi adalet kurallarını uyguluyor.

'Taliban kendi yasalarını uyguluyor'

Bu infazdan bir hafta kadar önce Taliban militanları, Afganistan’ın batısındaki Bagdiş vilayetinde hamile bir dul kadını, önce kırbaçlayıp ardından da kafasına kurşun sıkarak öldürmüştü. Yerel polisten edinilen bilgilere göre, Taliban’ın infaz ettiği kadın, evlilik dışı bir ilişkiden hamile kalmakla suçlanmıştı. Bağımsız Afgan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Sima Samer, Taliban’ın bu uygulamalarını sert dille eleştiriyor:

" Bizim resmi kurumlarımız var. Kaldı ki, biz bu işin bir zina olup olmadığını bilmiyoruz ki. Hiç kimsenin resmi mahkeme kararı olmadan kendi keyfine göre başkalarını ölümle cezalandırma hakkı yoktur. Hiç kimsenin hakim rolü oynama hakkı yoktur.’’

'Afgan devletinin etkisini artırması gerekiyor'

Uluslararası Af Örgütü’nden Verena Harpe’ye göre Taliban’ın kontrolündeki bölgelerde Afgan devletinin etkisini artırması ve bir an önce bu bölgelerde de adaletin resmi kanunlarla uyumlu hale getirilmesi gerekiyor. Harpe, bu bölgelerde resmi kanunların işlemediğini, Taliban’ın bu boşluğu doldurduğunu ve bu işten en çok acı çekenlerin de bölge halkı olduğunu belirtiyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Hao Gui / Çeviren: Başak Demir

Editör: Beklan Kulaksızoğlu