Adil Demirci için tahliye kararı

Almanya'nın Köln kentinde yaşayan sosyal hizmetler uzmanı ve Etkin Haber Ajansı (ETHA) çevirmeni Adil Demirci'nin "terör örgütü üyeliği" ve "terör propagandası" suçlamalarıyla yargılandığı davanın ikinci duruşmasında mahkeme tahliye kararı verdi. Demirci hakkında İstanbul il sınırları dışına çıkış yasağı da getirildi.

İstanbul 25'inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada savcılık, Demirci'nin hukuki durumu ve tutuklu geçirdiği süre göz önüne alınarak hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol hükümleri uygulanması suretiyle tahliyesini istemişti. Demirci'nin avukatları ise müvekillerinin yurt dışında yaşadığına ve ailesinin yurt dışında bulunduğuna işaret ederek yurt dışına çıkış yasağının mağduriyet yaratacağını vurgulamıştı.

Yurt dışına çıkış yasağına itiraz edilecek

Demirci'nin avukatı Mustafa Peköz DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada dosyadaki delil durumuna bakıldığında tahliyenin bekledikleri bir karar olduğunu belirterek il sınırları dışına çıkış yasağıyla ilgili itirazda bulunacaklarını kaydetti.

İl sınırları dışına çıkış yasağının son dönemde tedbir kararı olarak konulan yeni bir uygulama olduğunu ve hiçbir mantığının bulunmadığını belirten Peköz, "Bu tedbire yönelik bir hafta içinde itirazımızı yapacağız bir üst mahkemeye. Biz hukuki olarak üstümüze düşeni yapacağız" diye konuştu.

Peköz, Demirci'nin haftada bir polis karakoluna gidip imza vermesi gibi bir durumun da söz konusu olmayacağını belirtti. 30 Nisan'daki bir sonraki duruşmayla ilgili bir öngörüde bulunmalarının zor olduğunu kaydeden avukat Peköz, "Bu konuda özel bir yorum yapmamız zor. Hukuki olarak taleplerimizi ileteceğiz, yurt dışı yasağının kaldırılması için hukuki yollara başvuracağız. Gerisi mahkemenin kararıdır. Şu an önemli olan, belirleyici olan tahliye kararıdır. Davanın ileriki aşamalarını değerlendireceğiz" dedi.

Demirci'nin yanı sıra 22 sanığın yargılandığı davanın geçen yıl Kasım ayındaki ilk duruşmasında tutuklu 6 kişi hakkında tahliye kararı çıkmıştı. Demirci duruşmada Kobani'de IŞİD’e karşı YPG saflarında çatışırken ölenlerin de aralarında bulunduğu üç kişinin cenaze ya da anma törenlerine katıldığını kabul etmekle beraber, hakkında ileri sürülen "terör örgütü üyeliği” suçlamasını reddetmişti.

DW/BK,GA

© Deutsche Welle Türkçe