AB'nin Kosova ikilemi
10 Eylül 2012Kosova 2008 yılında bağımsızlığını ilan ettiğinde AB büyük bir ikilemin ortasında kaldı.
Aralarında Almanya'nın da bulunduğu üye ülkelerin büyük çoğunluğu kısa bir süre içinde Kosova'nın bağımsızlığını tanıdı. O dönemde Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier tanıma kararını, Alman hükümetinin yıllar süren güvensizlik ve istikrarsızlık ortamına bir son vermeyi istemesi ile gerekçelendirmiş ve "Ancak bu şekilde sadece Kosova'da değil, Balkanların batısında daha iyi bir gelecek sağlanabileceğini" açıklamasını yapmıştı.
Ancak AB üyelerinden Yunanistan, Romanya, Slovakya, İspanya ve Kıbrıs Cumhuriyeti Kosova'nın bağımsızlığını tanımama kararlarında ısrarcı.
‘Neden iç politik’
Bu ülkelerin Kosova'yı tanımaya yanaşmamasının Kosova'yla ilgisi olmadığını söyleyen Kosova Cumhurbaşkanı Atifete Yahyaga geçen Temmuz ayında yaptığı bir açıklamada, "Bunun iç siyasetle ilgili nedenleri var" demişti.
Kosova'nın bağımsızlığını tanımayan beş AB ülkesinin de nüfusunda azınlıklar önemli bir oran teşkil ediyor. Kosova'nın tanınması halinde bu ülkelerdeki azınlıkların da bağımsızlık isteme ihtimali, ülkelerin çekimser tutumunda belirleyici bir rol oynuyor.
AB içindeki Kosova'nın bağımsızlığı konusundaki bölünme, bölgedeki AB politikalarının etkisini de baltalıyor. Avusturya Yeşiller Partisi'nin Avrupa Parlamentosu milletvekili ve Avrupa Paralamentosu Kosova Raportörü Ulrike Lunacek, söz konusu beş ülkeyi Kosova'nın bağımsızlığını tanımaya çağırdı. Lunacek bunun, AB'nin çabalarını daha etkili hale getireceğini kaydetti.
Ancak Kosova'nın bağımsızlığını tanımayan ülkelerden biri olan Kıbrıs'ın AB Konseyi dönem başkanı oluşu bu süreci geciktirecekmiş gibi görünüyor. Zira Kıbrıs'ın Avrupa İşleri Bakan yardımcısı Andreas Mavroyannis'in deyimiyle, "AB tarafsız bir yaklaşım sergileyecek".
©Deutsche Welle Türkçe
Chrictoph Hasselbach / Çeviri: Banu Wöltje
Editör: Başak Özay