ABD’ye karşı İran-Türkiye direnci güçleniyor
20 Aralık 2018ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’den çekilme kararı, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Ankara temaslarının planlı gündeminde de değişikliklere neden oldu. Ruhani’nin Ankara’da daha çok Türkiye, Rusya ve İran’ın, Suriye’nin yeni anayasasını yazacak komisyonun çalışmaları konusunda vardıkları anlaşma üzerinde durması bekleniyordu. Ancak Trump’ın kararı beklenenlerin seyrini değiştirdi.
Ruhani ile Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin yeni anayasasını yazacak komisyonun Ocak 2019’da yapacakları ilk toplantının yanı sıra, "Amerikasız bir Suriye" senaryosunun da üzerinden geçti.
DW Türkçe'ye bilgi veren İran heyetinden bir diplomat bu senaryoya İran’ın "temkinli yaklaştığına" dikkat çekiyor. Öyle ki İran, ABD'ye ve Donald Trump'a güven konusunda yaşadığı sıkıntıyı Ankara ile neredeyse aynı ölçüde paylaşıyor.
Türk Dışişleri yetkilileri de, Başkan Trump’ın çekilme kararının ayrıntılarının tam olarak bilinmediğini söylüyor. Türk yetkililere göre bu yüzden Trump’ın planlarının tam olarak görülmesi, anlaşılmasına kadar geçecek sürede Ankara ile Tahran’ın Suriye’deki pozisyonlarında radikal değişikliklerin görülmesi çok da mümkün olmayacak.
Taraflar, ABD'nin çekilme kararının Suriye için yaratacağı yeni senaryoları birlikte analiz ederken, ikili ilişkileri güçlendirme kararı almaları da Ankara-Tahran hattında Washington’a karşı ortak bir dirence işaret ediyor.
Öyle ki Türkiye-İran İş Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD yaptırımlarına karşı Türkiye’nin İran’ın arkasında duracağını söylemesi, ikili ticaret hacminin 30 milyar dolarlık hedefi yakalaması konusunda ortak bir hedefin ortaya konması bu işaretin ana hatlarını çizmiş durumda.
Türk Dışişleri yetkilileri, önümüzdeki süreçte İran konusunda ABD’ye karşı 'daha sert' bir Ankara politikasının görüleceğini söylüyor.
Peki ama Trump’ın çekilme kararı Ankara-Tahran diyaloğunu nasıl etkileyecek? ABD’ye karşı 'ortak direnç' mekanizmasından yürüyecek bu diyaloğun, Suriye’deki yeni duruma yansımaları ne olabilir?
"İran en zayıf halka"
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden (ORSAM) Suriye uzmanı Oytun Orhan, "Herkesin kafasında Trump’ın çekilme kararı konusunda birtakım soru işaretleri var, bu işaretlerin giderilmesi de biraz zaman alacak" dese de, Trump’ın daha başkan seçilmeden Suriye’den çekilmeyi kafasına koyduğunu söylüyor.
Türkiye’nin Fırat Nehri'nin doğusuna operasyonda ısrar etmesinin de Trump’ın kararında etkili olduğunu öne süren Orhan, ABD’nin çekilmesiyle birlikte Fırat’ın doğusunda bir güç boşluğu oluştuğunu belirtiyor.
Orhan'a göre YPG’nin bölgeden tamamen çıkmasını isteyen Türkiye, ABD'nin çekilme sürecinde kendi sınırına odaklanacak, çekilme bittikten sonra da sınırda güvenli bir hat oluşturacak. İran’ın Fırat’ın doğusunda güçlenmesini ise Rusya’nın da istemediğini belirten Orhan, "İran, ABD’nin çekilmesiyle birlikte ortaya çıkan tabloda en zayıf halkayı oluşturuyor. Türkiye’nin operasyon dahil herhangi bir planına karşı durma gücü çok da yok İran’ın. Türkiye de ikili ilişkilerini güçlendirmeyi, İran’la dengeli bir politika gütmeyi daha akılcı görecektir. Çünkü Suriye’de barış için Rusya, İran ve Türkiye üçgenindeki anlaşmalar güçleniyor" diyor.
"Yaptırımları birlikte delecekler"
Moskova Devlet Üniversitesi’nden Kerim Has ise ABD’nin Suriye’den çekilme kararı sonrası "Türkiye-İran ilişkisi derinleşecek" derken, bu derinleşmenin ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımların delinmesi konusunda yaşanacağını söylüyor.
Ruhani’nin Ankara temasları sırasında da Erdoğan’ın İran’a desteğini açıkça ilan ettiğine dikkat çeken Has, "Türkiye de, İran da ABD’nin çekilme kararına şüpheyle yaklaşıyorlar. ABD’nin YPG’yle ilişkisini keseceğine ilişkin bir garanti yok ortada" derken, bu şüpheli yaklaşım ortadayken Ankara ile Tahran’ın daha çok Rusya ile işbirliğinde Suriye’de anayasa yazım komitesine odaklanacağına vurgu yapıyor.
"Türkiye için dezavantaj"
Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Başkanı Sinan Ülgen de, gelinen noktada Ankara-Tahran ilişkisinde radikal değişikliklerin beklenmemesi gerektiği görüşünde.
ABD’nin çekilme kararının aslında Türkiye için bir dezavantaj olduğunu, Suriye’de rejime yakın duran Rusya ile İran karşısında Ankara’nın bir izolasyonla karşı karşıya kalabileceğini öngören Ülgen, bu yüzden Suriye’de anayasa yazım komitesinin çalışmalarının da aksayabileceği görüşünde.
Ülgen, "Komitede kimlerin yer alacağı belli değil. Kürtlerin temsilinin nasıl olacağı da düşündürücü" diyor ve Ankara’nın ABD’ye karşı İran’la ortak direncinin Ruhani’nin temaslarında öne çıkarılmasının anlamlı olduğunu söylüyor.
Hilal Köylü / Ankara
© Deutsche Welle Türkçe