080710 EU-Parlament SWIFT-Abkommen

ABD ve AB arasında bireysel banka verilerinin değişimini öngören ve kısaca "SWIFT antlaşması" olarak adlandırılan işbirliğinin geçmişi hayli uzun ve çetrefilli. Antlaşma kişisel verilerin korunmasını ihlal ettiği gerekçesiyle geçen şubat ayında Avrupa Parlamento tarafından reddedilmişti. Bu nedenle üzerinden bir kez daha geçildi ve içeriğinde bazı değişiklikler yapıldı.

Antlaşmanın yeni halinden memnun olduklarını dile getiren liberal parlamento üyesi Alexander Alvaro şöyle konuştu:

“Özellikle bireysel banka verileri, ödemeleri ya da ABD'ye yapacağı havaleler konusunda endişe duyan herkesi bu tür kaygılardan kurtarmak isterim. Bu antlaşma, kesinlikle ulusal, toplu bir veri transferini kapsamıyor. Ayrıca Avrupa içindeki banka verilerinin transferinde SWIFT büyük rol oynamıyor. “SEPA verileri” denilen sistem bu antlaşmanın dışında tutuldu. SEPA dışında geriye kalanlar ise Avrupa Birliği'nden üçüncü dünya ülkelerine yapılan transferler.”

AB içindeki havaleleri kapsamıyor

Anlaşma uyarınca, küresel çapta banka hizmetlerini koordine eden SWIFT kuruluşunun verileri ABD tarafından incelenebilecek. ABD ve AB arasında imzalanan anlaşma, Avrupa içindeki para transferiyle ilgili verilere ulaşılmasını ise öngörmüyor. Terör şüphelilerinin bağlantılı olduğu üçüncü dünya ülkelerine yapılan havaleler ise gözetim altında tutulacak. ABD de bu ülkelere para gönderen şüpheli kişilerin bireysel banka verilerine ulaşabilecek.

AB Komisyonu'nun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström de yapılan antlaşmadan memnun. Avrupa Parlamentosu'nun Lizbon Antlaşması'ndan bu yana daha etkin olduğunu bu süreçte ortaya koyduğunu belirten Malmström, Avrupa Birliği kurumlarının ortak hareket etmesinin önemine değindi.

Malmström, “Teröre karşı güçlü bir antlaşma oluşturularak rekor bir sürede müzakereler tamamlandı ve verilerin en iyi şekilde korunması gerçekleştirilip, veri değişimine izin verildi. Bu, Avrupa'daki insanların hayatlarının korunmasına yardımcı olacak, aynı zamanda ABD ve ABD dışındakilerine de koruma sağlayacak” dedi.

Antlaşmanın iyileştirilen yönlerinden biri de Avrupa Birliği vatandaşlarına resmi makamlardan bireysel verilerinin kullanımı konusunda bilgi talep edebilmesine olanak tanınması. Ayrıca Avrupa polis teşkilatı EUROPOL'ün de bir veri talebi söz konusu olduğunda, bir terör şüphesinin söz konusu olup olmadığını kontrol etmesi gerekecek.

Antlaşmaya eleştiri

Ancak Avrupa Parlamentosu'nun Yeşil milletvekillerinden Jan Philipp Albrecht için tüm bunlar yeterli değil. Albrecht, “Hala çok sayıda, şüpheli durumda olmayan Avrupa Birliği vatandaşının bireysel banka verilerinin, herhangi bağımsız adli bir kurumun kontrolü olmaksızın ABD makamlarına iletilmesi ve orada beş yıl kayıt altında tutulması söz konusu. EUROPOL sadece kendi yaptığı soruşturma sonuçlarına göre, ABD'li yetkililerin başvurularına onay verebilecek. Tüm bunlar sadece siyasi açıdan yanlış ve Avrupa'nın temel hukukunun ihlali değil, aynı zamanda Avrupa'daki anayasal düzenlemelere de büyük ölçüde aykırı” diye konuştu.

Albrecht, bu antlaşma ile birlikte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, ulusal anayasa mahkemeleri ve kişisel verilerin korunması ile ilgili yetkililerin hiçe sayıldığını savunuyor. Ancak eleştirilere rağmen SWIFT Antlaşması, Avrupa Parlamentosu'nda 109 ‘ret' oyuna karşılık 484 oyla kabul edildi.

Obama memnun

Karardan memnuniyet duyduğunu açıklayan ABD Başkanı Barack Obama, bundan böyle "Amerikan ve Avrupa vatandaşlarının daha güvende olacaklarını " söyledi.

© Deutsche Welle Türkçe

Christoph Hasselbach / Brüksel, Çeviri: Hülya Köylü

Editör: Ayhan Şimşek