200410 EU-Kommission Malmström Reding
21 Nisan 2010Geçtiğimiz yıl Aralık ayında üye ülkelerin devlet ve hükümet liderleri tarafından ortaya konulan Stockholm Programı veri güvenliği, terörizm ve suçla mücadele, yargıda zanlının hukuki konumunun güçlendirilmesi, Avrupa genelinde sığınma sistemi kurallarının uyumlaştırılması ve vatandaşların gündelik yaşamda karşılaştıkları sorunların giderilmesine ilişkin yaklaşık 170 farklı girişim öngörüyor. Komisyon 2014 yılına kadar üye ülkelerde bu girişimleri hayata geçirmeyi planlıyor.
Reform ihtiyacı nereden doğdu?
AB Komisyonu'nun Adalet ve Temel Haklardan sorumlu üyesi Viviane Reding neden böyle bir reforma ihtiyaç duyulduğunu şöyle açıkladı: "Günümüzde 9 milyon Avrupalı, gerek eğitim görmek veya çalışmak, gerekse seyahat etmek için AB sınırları içinde dilediği şekilde hareket etme hakkını kullanıyor. Ancak sonra diyelim farklı bir ülkenin vatandaşıyla üçüncü bir ülkede birlikte yaşamaya başlıyor. Bu durumda hangi ülkenin hukuku geçerli? Evlilik, evlat edinme, vasiyet gibi konularda belgeler nasıl tanınacak? Vatandaşların özel yaşantılarını ilgilendiren bu gibi konularla ilgilenilmesi gerekiyor. Zira bazı hallerde bu durum bir kâbusa dönüşebiliyor."
Ortak pazara rağmen AB ülkelerinin yasal düzenlemeleri birbirinden farklı. Bu sorunlar iş hayatı için de geçerli. Reding buna örnek olarak online ticaret konusunu gösteriyor: "İnternet üzerinden yapılan sınır ötesi ticaret düzenli işlemiyor. Geçtiğimiz yıl Avrupalı tüketicilerden sadece yüzde 8'i internet üzerinden ürün ve hizmet satın aldı. Bunu değiştirmek de kolay değil. Çünkü insanlar ülkesinin sınırını geçtiğinde hangi haklara sahip olduğunu bilmiyor, emin olamıyor. Aynı şekilde firmalar için de bu belirsizlik söz konusu. İnternet üzerinden satış yapan kişiler tüketicinin ülkesine hizmet vermediği için sınır ötesi online satışların yüzde 60'ı gerçekleşemiyor."
Öncelik adalet ve güvenlikte
Avrupa Komisyonu'nun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström de daha önce adalet ve güvenlik konuları gündeme geldiğinde ülkelerin güvenliğinin hep daha ön planda tutulduğunu, yeni eylem planınınsa güvenliğin yanında vatandaşların temel hakları ve kişisel bilgilerin gizliliği konularına ağırlık vereceğini kaydetti. Malmström şöyle konuştu: "Terörle mücadele Stockholm Programı’nın çok önemli bir bölümünü oluşturuyor. Ancak bu konunun temel haklar ve kişisel bilgilerin gizliliği konularıyla beraber ele alınması gerekli. Vatandaşlar kişisel bilgilerinin ne zaman, neden ve ne şekilde kullanılabileceğini bilmek istiyor. Bu alanda güçlü bir korumaya ve katı kurallara ihtiyacımız var."
Adalet ve Temel Haklardan sorumlu üye Viviane Reding ve İçişlerinden Sorumlu üye Cecilia Malmström yaptıkları ortak basın açıklamasında uygulamaya giren Lizbon Antlaşması sayesinde AB'nin vatandaşlarına temel hak ve özgürlükler konusunda yeni bir denge sağlayacak imkâna sahip olduğunu belirtti.
© Deutsche Welle Türkçe
Christoph Hasselbach / Çeviri: Banu Ertek
Editör: Beklan Kulaksızoğlu