AB’de Merkel’in istediği oldu
30 Ocak 2012Mali ittifak Almanya Başbakanı Angela Merkel’in fikriydi. Borç krizinin kalıcı çözüme kavuşturulması için hazırlanan mali birlik taslağı Merkel-Sarkozy ikilisinin istediği kadar ağır olmayacak. Almanya Merkez Bankası Başkanı Jens Weidemann ‘dişleri sökülen’ mali ittifak anlaşmasının borç krizinin atlatılmasında önemli katkısı olacağını söylemekle yetiniyor.
Mali disiplin pazarlığına katılan Hrıstiyan Demokrat Avrupa Milletvekili Elmar Brok da anlaşmanın önemli ‘yapı taşı’ olduğu ve tek başına yetmeyeceği görüşünde. Alman milletvekili Brok şunları kaydediyor:
“Tabii ki bazı şeyler değiştirilebilirdi. Ama anlaşmanın bu haliyle de yaptırım uygulanabileceğini ve paktı delen ülkeler hakkında işlem başlatılabileceğini sanıyorum. Hep birlikte hazırlandığı için de Avrupa’yı bölme tehlikesi bulunmuyor.”
İngiltere'nin vetosu
İngiltere tarafından veto edildiği için, mali ittifak Avrupa Birliği antlaşmalarına entegre edilmeyecek. Başbakan David Cameron olumsuz tutumuna, milli bütçe egemenliğinin elden gidecek olmasını gerekçe göstermişti. Gerçekten de anlaşma, milli bütçelerdeki aşırı borçlanma durumunda yaptırımların otomatikman devreye girmesini ve borç freni sayesinde de uzun vadede milli bütçelerin dengelenmesini öngörüyor.
Almanya, borç frenini anayasa maddesi yaptığı için Başbakan Merkel bu hususa büyük önem atfediyor. Euro Bölgesi’nin en istikrarlı ülkesini temsil etmenin otoritesiyle isteklerini empoze etmeye çalıştığı iddiasını ise şu sözlerle reddeediyor.
“Bu konuda hiçbir ülke diğerlerine zorla bir şey yaptıramaz. Ama konuyu konuşmamız lazım. Seyirci kalıp, 'nasıl olsa her ülke en doğrusunu yapacaktır' diyemeyiz. Bizim de öğreneceğimiz şeyler var. Hakimiyet aramak gibi bir niyetimiz yok. Büyük ve güçlüysek, bunda bizim suçumuz ne?”
Kurallar ne kadar yeni?
Bütçe açığını azaltmak ve borçlanmadan bütçeyi yönetmek anlamına gelen borç freni dışında mali birlik için öngörülen kurallar aslında hiç de yeni değil. Para ve mali işlerden sorumlu AB Komisyonu üyesi Olli Rehn anlaşmanın yüzde 99’unun zaten yürürlükteki Avrupa hukukuyla örtüştüğünü ve amacın bu kuralları bir kez daha hatırlatmak olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Mali ittifak, AB milli parlamentolarının bütçe disiplinine uyma sorumluluğu alması demektir. Asıl yararı bu olacaktır. Paktın uygulanmasını sağlayacak olan yürürlükteki kural ve yasalardır.”
Yardım için koşul
Bundan böyle sadece mali ittifaka katılan ülkeler Euro Bölgesi kurtarma fonundan yardım alabilecek. Milli parlamentolarda onaylandıktan sonra önümüzdeki yıl yürürlüğe girecek olan mali birlik anlaşmasının bu kadar kısa bir sürede hazırlanması Avrupa açısından yeni bir rekor olacak.
Tasarrufa mutlak öncelik tanıyan ve borç krizinin başka türlü atlatılamayacağını savunan Almanya Başbakanı Merkel, resesyon tehlikesinin baş gösterdiği Avrupa’da konjonktürü tehlikeye atmakla suçlanıyor. Merkel İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ile katıldığı ortak basın toplantısında bunda bir çelişki görmediğini ve Avrupa’nın hem büyümeye, hem de ayağını yorganına göre uzatmaya ihtiyacı olduğunu söylemişti. Merkel, şunları kaydetmişti:
“Sağlam bütçe ve ekonomik büyüme tezat teşkil etmez. Eninde sonunda her iki hedefin de başarılması gerekir. Bu nedenle hafta başındaki zirvede mali birliği görüşeceğiz. Bütçe açığının azaltılması konusunda tam görüş birliği içindeyiz. Ama büyüme ve istihdama da aynı önemi veriyoruz.”
© Deutsche Welle Türkçe
Bernd Riegert / Çeviren: Ahmet Günaltay
Editör: Ayhan Şimşek